27.10.10

CASUSLUK SKANDALI

Projeler Yabancı Servislerde mi?

‘Askeri Casusluk’ iddiasıyla gözaltına alınan çoğu muvazzaf subay 40 zanlıya ‘Çok önemli savunma projelerini yabancı istihbarat servislerine sızdırdın mı” diye soruldu

İstanbul Emniyeti Organize Suçlarla Mücadele Şube’nin Ağustos ayında yaptığı fuhuş operasyonu, Türkiye tarihinin en büyük casusluk operasyonuna dönüştü. Gözaltına alınan 30’u muvazzaf 36 asker ile 4 TÜBİTAK görevlisinden bazıları, fuhuş, şantaj ve tehdit yolu ile elde ettikleri çok gizli belgeleri yabancı istihbarat servislerine sızdırmakla suçlanıyor. Türkiye’nin savunma sanayi ile ilgili çok önemli projelerin de yer aldığı belgelerin hangi ülkelere sızdırıldığı araştırılıyor.GİZLİ BELGELER MİT’E DE GÖNDERİLMİŞTİ

Ağustos’ta çok sayıda gizli belgenin ele geçirilmesi ve fuhuşta yabancı uyruklu kadınların kullanılması nedeni ile polis şebekenin yabancı istihbarat birimleri ile irtibatından şüphelenmiş ve dosyayı MİT’e de göndermişti. Dün gözaltına alınanlardan Albay İbrahim Sezer’in evi de Ağustos’ta aranmış ve çok sayıda gizli belge ele geçirilmişti. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na ait gizli belgeleri dışarı çıkardığı iddia edilen Sezer, operasyonun hemen ardından emekliye ayrılmıştı.

BELGELER HEP AYNI İSİMLERE GİTMİŞ

Çetenin, yabancı hayat kadınlarını kullanarak kritik görevlerdeki subay ve bürokratları fuhuş ağına düşürüp görüntüledikten sonra tehdit ve şantajla gizli belgeleri elde ettiği tespit edildi. Gizli belgelerin, daha sonra hep aynı isimlere gönderildiği belirlendi. Yabancı hayat kadınları nedeniyle yabancı ülkelere casusluk şüphesi yaratmıştı.

ÇOK ÖNEM VERİLEN PROJE DE ÇALINMIŞ

Önceki günkü ‘casusluk’ operasyonunda gözaltına alınan kriptoloji uzmanı 4 TÜBİTAK çalışanı ile Sivil Savunma Müsteşarlığı’nda Daire Başkanı Ahmet Lütfü Varoğlu’nun, görev yaptıkları birimlerde sürdürülen güvenlik açısından çok önemli bazı belgeleri fuhuş şebekesine verdiği iddia ediliyor. Gizlilik derecesi çok yüksek olan bu projelerden birinin de Türkiye’nin çok önem verdiği bir projenin de olduğu iddia ediliyor.

‘Vatana ihanet’le yargılanıyorlar

Ergenekon savcısı Fikret Seçen’in başında olduğu “Askeri casusluk” iddiasıyla yürütülen soruşturmada, 6 muvazzaf asker dün Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi.

6’SI DA SERBEST BIRAKILDI

Zanlıların birini savcılık, 5’ini ise mahkeme serbest bıraktı. Savcı Seçen, şüphelilere, “Devletin gizli belgelerini yabancı istihbarat servislerine verdin mi” sorusunu yöneltti. Hukukçular gizli bilgilerin yurtdışına çıkarılma suçunun hem Askeri Ceza hem de Türk Ceza Kanunu’na göre ‘vatana ihanet’ cezasını gerektirdiğini belirtti. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Şentop “Askeri casusluğun Askeri Ceza Kanunu’nda da, Türk Ceza Kanunu’nda da ilgili maddeleri bulunmakta. Askeri belgeleri yurtdışına kaçıranlar vatana ihanet suçu kapsamında da yargılanırlar” dedi. Vatana ihanet suçunu işleyen TCK’daki hükümlere göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılıyor. Bu arada soruşturma kapsamında Ankara’da gözaltına alınan üç kişi de gece İstanbul’a gönderildi.

BAZI PROJELERİ ENGELLEMİŞLER

TÜBİTAK ve Sivil Savunma Müsteşarlığı’nda yapılanan şebekenin devletin büyük bir gizlilik içinde yürüttüğü çok önemli projelerden bazılarını çeşitli yöntemler kullanarak engellediği tespit edildi. Şebekenin gizli belgelerle ne yaptığı ve hangi ülkelere servis ettiği araştırılıyor.


BÜNYAMİN DEMİRKAN İSTANBUL
stargazete.com

Devamını BURADAN okuyun...>>>

TSKYI KİM YIPRATIYOR?

TSK’yı Yıpratan Generaller!...

TSK halkın gözünde “Peygamber Ocağıdır”


TSK’ yı yöneten general ve amirallerin bazıları son yıllarda normal insan aklının alamayacağı kadar anormal olaylarda karşımıza çıktı.

***

Son yıllarda tüylerimizi diken diken yapan bazı olaylar şunlardır:


*Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil’ in yolsuzluktan rütbelerinin sökülmesi ,


*Emekli Orgenarller Hurşit Tolon, Şener Eruygur, emekli tuğgeneraller Veli Küçük, Levent Ersöz’ünn Ergenekon’dan sanık olmaları, emekli Org Çetin Doğan Balyoz’dan sanık olmaları.*Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çubuklu'nun çürük davasında şüpheliler arasında yer alması

*Orgeneral Saldıray Berk’ in Erzincan Davasındaki konumu


*Deniz Kuvvetleri’nde bir fuhuş çetesi bulunduğu ve bu çetenin bazı amirallere şantaj yaptığı iddiası üzerine soruşturma başlatılması.
30 muvazzaf askerin bulunduğu kişilerin gözaltına alınması ve operasyonda arama kararı çıkan adresler arasında Genelkurmay Başkanlığının da yer alması.


*KAFES Eylem Planı davasındaki askerler ve Poyrazköy davasının tutuksuz sanığı Tuğamiral Şafak Yürekli’nin de aralarında bulunduğu 14 subayın ise 8 Kasım 2010’dan sonra zorla getirilmesine (Merkez Komutanlığı’nda görevli yetkililer eşliğinde) karar verilmesi,Genelkurmay Başkanlığı Elektronik Sistemler Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve TÜBİTAK’ta arama yapılması.
V.s. Bunların hepsini yazmaya kalksak günlerce üzerinde çalışmak gerekir.
***
TSK’ nın içinde darbeci, cuntacı, hortumcu, fuhuşcu, en acısı birde casuslar çıkmasını içimize sindirmemiz mümkün değildir.

TSK içindeki bu yüz karaları TSK’ yı yıpratıyor.

Bir soruyu açık seçik ve yüreklice sormak gerekir.

Ne oldu da Peygamber Ocağı bu hallere düştü?

TSK’ yı neden ve niçin ve kimler bu hale düşürdü?


TSK’ yı yıpratan bu ayrık otlarıdır.


Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’ in ilk işi TSK’ daki ayrık otlarını temizlemek olmalıdır.


TSK, içindeki ayrık otlarını taşımak ve beslemek zorunda değildir.


Org. Koşaner’ e önerim; TSK’da eğitim ve terfi sistemi tekrar gözden geçirilmelidir.

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) ın yapısı da değişmeli ve YAŞ üyelerinin sayısı artırılmalıdır.


YAŞ’ a her rütbeden temsilci alınmalıdır.

Tevfik DİKER

Devamını BURADAN okuyun...>>>

22.10.10

SANA YER YOK ANNE

Sıkmabaşınla sana bu kamusal alanlarda yer yok anne!

Senin başının örtülü olmasından bu devlet korkuyor anne. Kapılar sana ve senin gibi başını örten kadınlara kapalı. Senin yüzünden okullarda çocukların başlarını kapatacaklarından korkuyorlar. Senin yüzünden başı açık kızların üniversiteye gidemeyeceğini düşünüyorlar. Senin ve senin gibi başı kapalı kadınlar yüzünden bu ülkenin bir ‘İslam Cumhuriyeti’ olacağını söylüyorlar.Babamdan değil başın kapalı olduğu için senden korkuyorlar anne!

Sen ki iki ablama tek bir gün “Başını ört” dememişsin. Sen ki 3 tane Atatürkçü aydın çocuk yetiştirmişsin, nafile…

Sen başını senden korkanların sevdiği gibi onların sözleriyle ‘Anadolu usulü’ kapatıyorsun ama onlara bu da yetmiyor. Senin başörtünden biraz daha farklı başlarını bağladıkları için Cumhurbaşkanı’nın eşine küfür niyetine ‘sıkmabaş’ diyorlar. Başbakan’ın eşinin başı örtülü diye Canan Arıtman adında bir milletvekili “Araplar gibi giyinme” diye mektup yazabiliyor.

Ah benim öz be öz Ahıska Türkü annem bu kafatasçılar senin ve senin gibi başı örtülü kadınların Arap olduğunu zannediyorlar.

Anneciğim tek şansın üniversite çağını geçmiş olman. Bir de üniversite çağında olsaydın tarihin yüzkarası ‘utanç odaları’na alacaklardı seni. İkna olmazsan türlü şaklabanlıklar yapmaya zorlayacaklardı.

Boneyle, perukla, şapkayla girebilecektin bu ülkenin üniversitesine.

Bitirdikten sonra ise yallah evine…

Emekli asker babamın komutanları başı örtülü bir kadın ile yan yana gelmeyi kendilerine hakaret sayıyorlar.

Sana bu kamusal alanlarda yer yok, ağlama anne üzme beni…

Sana bunları anlattığımda savaşı kaybetmiş yenik bir komutanın titreyen sesiyle “Canları sağolsun” diyorsun ya..

Benim bu hoyrat adamlar karşısında canım hiç sağ olmuyor anne.

Başının örtüsü yüzünden biz çocuklarının yanlış anlaşılacağını düşündün durdun bunca yıl. Gizli gizli utandın…

Hiç utanma anne.

Senden korkanlar, utananlar utansın.

Devlet ana seni ve senin gibileri başınız kapalı diye sevmese de ben severim.

Sen benim anamsın.

CÜNEYT ÖZDEMİR RADİKAL 22.10.2010

Devamını BURADAN okuyun...>>>

TEMİZÖZ DOSYASI

Faili Meçhuller Dosyası

Faili meçhuller davasında avukatların “Temizöz’ün soruşturma evrakları kayboldu, bulunsun” dediği dosyayı star gazetesi buldu.
Faili meçhuller davasında avukatların “Temizöz’ün soruşturma evrakları kayboldu, bulunsun” dediği dosyayı star buldu. Temizöz’ün kaçakçılarla arasında anlaşmazlık çıkınca onları tehdit ettiği anlatılıyor

20 faili meçhul cinayetin infaz emrini verdiği iddiasıyla 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılanan emekli Albay Cemal Temizöz’ün, Cizre’de görev yaptığı dönemde hakkında açılan bir dava dosyasın kaybolduğu ortaya çıkmıştı. star, kaybolan o dosyaya ulaştı.‘TEMİZÖZ BİZİ ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ’

Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 1995 yılında hazırlanan soruşturma evrakındaki bilgilere göre o dönem Cizre’de kaçakçılık yapan Veysi Özcan, Şeyhmus Ceylan ve Ethem Aksal, dönemin Cizre İlçe Jandarma Komutanı Temizöz’ün kendilerini ölümle tehdit ettiği gerekçesiyle Cizre savcılığına suç duyurusunda bulundular.

SAVCILIK GÖREVSİZLİK KARARI VERDİ

Cizre Başsavcılığı, gasp, hürriyeti tahdit ve ölümle tehdit suçlaması ile Temizöz ve soyadı bilinmeyen astsubay Yavuz hakkında soruşturma başlattı. Ancak dosya daha sonra ‘görevsizlik’ kararı ile Cizre İlçe İdare Kurulu’na gönderildi.

Görevsizlik kararında “Temizöz ve Yavuz’un kaçakçılığın ortaya çıkmasında görev aldıkları, ancak sonradan müştekiler ile sanıklar arasında çıkan bir takım anlaşmazlıklar nedeniyle şikayetçilerin araçları ve kimliklerini gasp ederek bir süre karakolda kanunsuz olarak tuttukları ve bu sırada ölümle tehdit ettikleri anlaşılmakla...” deniliyor.

İDARE KURULU’NA GİTTİ VE YOK OLDU

Savcılık, sanıkların asker olduğu ve görevleri sırasında bu suçu işlediklerini belirterek ‘görevsizlik’ kararı veriyor ve dosyayı Cizre İlçe İdare Kurulu’na gönderiyor. Temizöz davası müdafii avukatı Tahir Elçi, “İdare Kurulu’na giden evrakın akıbeti ile ilgili bir gelişme yok. Şu an evrakın Cizre ilçe idare kurulunda olduğu da net değildir” dedi.

Kaynak: Star

Devamını BURADAN okuyun...>>>

11.10.10

HSYK ARTIK TEMİZ

HSYK üyeleri istifa etti

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir Özbek, Kurul'un 17 Ağustos 2010 tarihinden beri fiilen çalıştırılmadığını ifade ederekk, kendisi ile birlikte Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Keyman ve Ayşe Albayrak Doğan'ın görevlerinden ayrıldıklarını açıkladı. Ali Suat Ertosun ise hala görevde.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) BaşkanvekiliKadir Özbekbaşta olmak üzere üyeler Musa Tekin, Ayşe Albayrak Doğan, H. Ceyda Keyman, Suna Türkoğlu, Fatma Genç 'Gündemi belli olmayan görev yaptırılmayan kurumda daha fazla kalmanın bir anlamı yok' diyerek istifa ettiler. İstifa eden üyeler, kararlarının münferit olduğunu bildirdiler.Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Kadir Özbek, ''Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşüyle, ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz'' dedi.

Özbek, düzenlediği basın toplantısında, Kurul'un bir süredir kamuoyunun gündeminde çok yoğun bir biçimde yer aldığını söyledi. Hukukun toplum için olduğunu ve toplumla iç içe olduğunu söyleyen Özbek, şunları kaydetti:

''Sürekli tartışma konusu yapılması ve bu yolla yıpratılması, topluma, hukuka ve hukuk kurumlarına zarar vermektedir. Birinin her an hukukun koruması altında olduğunu hissetmeli, hukukun herkes için aynı ve tek olduğuna inanmalı, kurallar ve kurumlardan oluşan hukuk devletinde yaşamanın en temel hakkı olduğunu bilmeli ve bunun için de mücadele etmelidir. Hukuk kurumları ise bu süreçte kendilerine anayasa ve yasalarla verilen görevleri görev bilinci ve sorumluluğu içerisinde hukuk kurallarına göre yerine getirmek zorundadırlar. Bu bağlamdaHSYKhiçbir önyargı ve hiçbir art niyeti olmadan anayasanın çizdiği sınırlar içerisinde ve kanunların kendilerine verdiği yetkilerine sahip çıkarak görev yapmak amacını ısrarla ortaya koymuş olmasına rağmen, 17 Ağustos 2010 tarihinden itibaren fiilen çalıştırılmamaktadır.

Üzüntüyle ifade edelim ki bu husus Adalet Bakanlığına defalarca iletilmiş, sözlü ve yazılı başvurularla duruma resmiyet kazandırılmış, yapılamayan her toplantı için Kurulun seçimle gelen üyeleri tarafından tutanak tutularak durum ilgili makamlara iletilmiş olmasına rağmen bugüne kadar hiçbir sonuç alınamamıştır.

Adalet Bakanlığı son olarak Adalet Bakanı imzasıyla göndermiş olduğu yazısında yeni oluşum tamamlanıncaya kadar mevcut HSYK'ya gündem yapılmayacağını, Kurul Başkanvekilliğine resmen bildirmiş bulunmaktadır. Bu süre içerisinde HSYK halen yürürlükte olan 2461 sayılı kuruluş kanunundan ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunundan kaynaklanan ve birçoğu ivedi olan, hiçbir görevini yapamadığı gibi bu ivedi işlerin adalet Bakanlığınca nasıl yürütüldüğü konusunda da hiçbir bilgisi bulunmamaktadır.

Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan ve 20 ayrı kuruluştan görüş istendiği bildirilen HSYK Kanun Tasarısının ön taslağının hazırlık çalışmaları sırasında kurulumuzun seçimle gelen üyeleriyle herhangi bir bilgi paylaşımında bulunulmadığı gibi taslak tamamlandıktan sonra bir iletişim kurulamamış, taslak hakkında görüşü istenen kuruluşlar arasında kurula yer verilmemiş, hatta kurulun bu taslak hakkında hazırladığı görüşlerini HSYK'nın kendiinternetsitesinde yayınlanmasına da olanak tanınmamıştır.

Bizim bugün basın toplantımızı yapacağımızı açıkladıktan sonra yaklaşık 1.5 saat kadar önce HSYK'nın internet sitesine bizim yeni taslakla ilgili kurulun görüşlerinin eklendiğini öğrenmiş bulunuyoruz.

Gündemi belli olmayan, toplantı yaptırılmayan, karar verdirilmeyen, görüşlerini açıklaması dahi fiilen engellenen bir yapı içerisinde daha fazla kalmanın bir yarar sağlamayacağı görüşü ile ben ve arkadaşlarım Suna Türkoğlu, Musa Tekin, Orhan Cem Erbük, Fatma Anıl Genç, Hatice Ceyda Kerman ve Ayşe Albayrak Doğan, görevimizden ayrılma kararı almış bulunuyoruz.''

"SEÇİM GÜNÜNÜ BEKLEMEDEN AYRILMA KARARI ALDIK"

"Bugüne kadar neden bekledikleri'' konusuna da değinen Özbek, bugüne kadar hiçbir evrakı imzalayamadıklarını, hiçbir konuda görüşme yapamadıklarını ve hiçbir karar alamadıklarını yineledi. Özbek, ''Ancak, hep kararnamenin geri kalan kısımlarının getirileceğini bekledik, getirilmesi gerektiği konusunda Bakanlıkla sürekli yazışmalar yaptık. Ayrıca, çok önemli gördüğümüz günlük ve ivedi işlerin gündem dışı olarak getirilip, bir karara bağlanması gerektiği ve bu eksikliğin, gereğin tamamlanması icap ettiği için de görevimizi devam ettirmeye çalıştık. Fakat, maalesef bugüne kadar herhangi bir kurulun işlemi, kararı, benzer bir tasarrufu olmamıştır. Ayrılmamızın en önemli gerekçesi budur, arkadaşlar'' diye konuştu.

Özbek, daha fazla beklemek istemediklerini ifade ederek, ''Bekleyip, 17 Ekim tarihinde gerçekleştirilecek seçimden sonra gelecek arkadaşlarımızın buraya gelmesinden veya isimlerinin belli olmasından sonra ayrılmanın da bir takım polemiklere sebep olacağı, yeni oluşacak kadronun beğenilmediği veya onlarla uyumlu bir şekilde çalışılamayacağı şekilde bir takım değerlendirmeler yapılabilir endişesiyle seçim gününü beklemeden ayrılma kararı aldık'' dedi.

Kararlarının tamamen ''münferit'' olduğunu vurgulayan Özbek, ''Her bir arkadaşımız, bu yoldaki iradesini, düşüncesini kendileri ifade etmişlerdir. Bugün birlikte de bu kararın uygulanmaya konmasını uygun gördük'' değerlendirmesinde bulundu.

HSYK üyelerinin haberdar olmadığı kanun tasarısı ön taslağı...

Bir gazetecinin "İstifanızı 17 Ekim sonrasına bırakmak istemiyoruz dediniz bu istifanızı bir seçim stratejisi mi. Görev sürenizin dolmasına bir süre kala gerçekleşmesi anlamlı değil mi?" sorusuna Özbek, "Günlük yaşamda konuşma imkanı olsa ucuz kahramanlık yapmıyoruz 17 Ağustos'tan beri bu konuları değerlendiriyorduk. O süreden beri kurum normal çalışmalarını yapamamaktadır. Bir hakim ciddiyetinde olayları yansıtmaya çalıştık. Yapabileceğimiz budur" diye cevap verdi.

Özbek başka bir soru üzerine de, "Biz Yargıtay veDanıştayüyeleriyiz eski görevlerimize geri dönüp görevlerimiz sürdüreceğiz" dedi.

samanyoluhaber.com
11.10.2010

Devamını BURADAN okuyun...>>>



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License