6.7.11

USTALIK KABİNESİ

61. Bakanlar Kurulu

Ustalık Dönemi kabinesi için Cumhurbaşkanı Gül'den onay alan Başbakan Erdoğan, 61. Cumhuriyet Hükümetinin Bakanlar Kurulunu açıklıyor... İşte yeni kabine...
Başbakan Erdoğan, 61. Hükümetin Bakanlarını Cumhurbaşkanı Gül'ün onayına sundu.

İşte Başbakan Erdoğan'ın "Ustalık Dönemim" dediği 3. dönemin, yani 61. Cumhuriyet Hükümetinin Bakanlar Kurulu...

Başbakan

Recep Tayyip Erdoğan

Başbakan Yardımcıları:

Bülent Arınç

Ali Babacan

Beşir Atalay

Bekir Bozdağ

Adalet Bakanı: Sadullah Ergin

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı: Fatma Şahin

Avrupa Birliği Bakanı: Egemen Bağış

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı: Nihat Ergün

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı: Faruk Çelik

Çevre ve Şehircilik Bakanı: Erdoğan Bayraktar

Dışişleri Bakanı: Ahmet Davutoğlu

Ekonomi Bakanı: Zafer Çağlayan

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı: Taner Yıldız

Gençlik ve Spor Bakanı: Suat Kılıç

Tarım ve Hayvancılık Bakanı: Mehdi Eker

Gümrük ve Ticaret Bakanı: Hayati Yazıcı

İçişleri Bakanı: İdris Naim Şahin

Kalkınma Bakanı: Cevdet Yılmaz

Kültür ve Turizm Bakanı: Ertuğrul Günay

Maliye Bakanı: Mehmet Şimşek

Milli Eğitim Bakanı: Ömer Dinçer

Milli Savunma Bakanı: İsmet Yılmaz

Orman Su İşleri Bakanı: Veysel Eroğlu

Sağlık Bakanı: Recep Akdağ

Ulaştırma Bakanı: Binali Yıldırım

Yeni kabinede 6 bakanın liste dışı kalırken 3 bakanın ise yeri değişti.









Devamını BURADAN okuyun...>>>

3.6.11

HHO KOMUTANI TUTUKLANDI

Hava Harp Okulu Komutanı Tutuklandı

Balyoz soruşturmasında aralarında Hava Harp Akademileri Komutanı Tümgeneral İsmail Taş'ın da olduğu 5 muvazzaf subay, tutuklandı, 2 subay ise serbest bırakıldı.
''Balyoz Planı'' soruşturması kapsamında mahkemece sorgulanan 6 muvazzaf askerden, Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu 4'ü, ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçundan tutuklandı.Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesinde, ''Balyoz Planı'' soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Ayar tarafından ifadelerinin alınmasının ardından, tutuklanmaları istemiyle İstanbul Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesine sevk edilen Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş, Deniz Hakim Albaylar Ali Cengiz Şirin ve Onur Uluocak, Deniz Kurmay Albay Rafet Oktar, Deniz Binbaşı Ayhan Üstbaş ve Deniz Hakim Binbaşı Doğan Uysal'ın sorguları tamamlandı.

Şüphelilere ilişkin dosyayı saat 21.00 itibariyle inceleyen nöbetçi hakim, saat 24.00'te başladığı ve 3 saat süren sorgulama sonunda Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Taş, Deniz Hakim Albay Uluocak, Deniz Kurmay Albay Oktar ve Deniz Binbaşı Üstbaş'ın, ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçundan tutuklanmasına karar verdi.

Hakim, şüphelilerden Deniz Hakim Albay Şirin ve Deniz Hakim Binbaşı Uysal'ın ise serbest bırakılmasına hükmetti.

Merkez Komutanlığına bağlı sivil plakalı araçlarla sabah saatlerinde Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesine getirilen 9 muvazzaf subaydan Albay Cumhur E. ve Askeri Hakim Yarbay Tülay D, savcılık sorgularının ardından serbest bırakılmıştı. Aralarında Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral Taş'ın da bulunduğu 7 kişi ise mahkemeye sevk edilmişti.

Mahkemeye sevk edilen 7 şüpheliden, daha önce safra kesesi ameliyatı olduğu öğrenilen Deniz Kurmay Albay Halit Nejat Akgüner, baygınlık geçirdiği için adliyeye çağrılan ambulansla hastaneye kaldırılmıştı.

Bu arada, sabah saatlerinde adliyeye getirilen muvazzaf askerlerin arasında bulunan Astsubay Ahmet Dikmen'in, savcılıkta yanlışlıkla getirildiğinin belirlenmesi üzerine yeniden Merkez Komutanlığına götürüldüğü öğrenildi.

Yanlışlığın, normalde aynı isimde bir albaya gitmesi gereken tebligatın, Ahmet Dikmen isimli astsubaya gitmesi nedeniyle yaşandığı bildirildi. Albay Ahmet Dikmen'in ifadesinin ise başka bir zaman alınacağı belirtildi.

''Balyoz Planı'' soruşturması kapsamında bugüne kadar, Orgeneral Bilgin Balanlı ve bugün tutuklanan Tümgeneral İsmail Taş'ın da aralarında bulunduğu, biri emekli 12 muvazzaf subay tutuklanmış oldu.

Savcı sorgunun ardından kararını açıkladığı sırada rahatsızlanan Muvazzaf Albay Halit Nejat, adliyeye çağırılan bir ambulansla Taksim İlk Yardım Hastanesi'ne kaldırıldı.

aktifhaber.com

Devamını BURADAN okuyun...>>>

31.5.11

TR'DE İLK, ORG. TUTUKLANDI

Org. Balanlı Tutuklandı


Eskişehir'de emekli Albay Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen Balyoz darbe planı belgeleri kapsamında ifadeye çağrılan Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı tutuklandı.
Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı, Eskişehir’deki bir çiftliği bombalamak için 3 yıl önce üstlerine yazılı başvuruda bulunduğunun ortaya çıkmasının ardından tutuklandı. Harp Akademileri Komutanı Org. Bilgin Balanlı Balyoz Darbe Planı kapsamında tutuklandı. Balanlı’nın tutuklanması ile TSK’nın tarihinde ilk kez bir muvazzaf orgeneral cezaevine gönderildi.Balyoz Darbe Planı soruşturması kapsamında dün İstanbulÖzel Yetkili Savcısı Hüseyin Ayar’a ifade verenHarp AkademileriKomutanıOrgeneral Bilgin Balanlı,mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Balanlı, görevi sırasında tutuklanarak cezaevine gönderilen ilk orgeneral olarak TSK’nın tarihine geçti. Balanlı’ya sorgusunda Gölcük’te ele geçirilen ve 2003’te hazırlanan ‘İhtimalat Planı’ başlıklı belgenin sorulduğu öğrenildi. DöneminHarp AkademileriKomutanıOrg. İbrahimFırtına’nın 10 Şubat 2003 tarihli sözlü direktifi karşılığında hazırlandığı öne sürülen belgenin altında, dönemin Plan Prensipler Başkanı Tümgeneral Balanlı’nın adı yer alıyor.

PLANI FIRTINA’YA İLETTİ
Belgede, “Oraj hazırlıkları kapsamında yapılan tümçalışmalar EK-A’da sunulmuş olup, ilgili personele devredilmiştir. İhtimalat Planı hazırlanmasına yönelik olarak planlama grubu oluşturulmuş olup faaliyetler gizlilik içerisinde yürütülmektedir” ifadeleri bulunuyor. İddiaya göre, Fırtına’nın 23Ocak 2003’te verdiği sözlü emrin ardından, “İhtimalat Planı Hazırlama grubu” oluşturuldu ve bilgi şubat ayında Balanlı tarafından Fırtına’ya iletildi. Balanlı’nın,Oraj’ın uygulanamaması veya başarısız olması durumunda uygulanacak tedbirler ile ilgili planları hazırladığı ve hükümetin söz konusumüdahaleden haberinin olması durumunda, hükümete yakın gözüken personelin kullanılabileceği bilgileri yer aldı.

DEVİR TESLİM
O dönem Balanlı’ya gönderilen “Devir Teslim” isimli belgede ise, “Oraj HavaHarekat İhtimalat Planı’na ilişkin bilgilerin bulunduğu dosyalarHv. Plt. Tuğg. BeyazıtKarataş’tan teslimalınmıştır. Yapılacak faaliyetler ektedir. Arz ederim” ifadelerinin bulunduğu belirtildi. Yine Eskişehir’de bulunan bir başka belgede ise, “Gizlilik ihlali yapan personel doğrudanHv. Plt. Tümg. Bilgin Balanlı’ya bildirilecektir. Soruşturma açılması durumunda plan inkâr edilecek, inkar etmeyenler tespit edilecektir. Yeniden görevlendirme ile atanan komutanlara ve personele özellikle dikkat edilecek, bu kişilerinKomutanın adamları oldukları gözden kaçırılmayacak ancak bu kişilerin durumlarının izlenebilmesi için mümkün olduğunca yakın durulacaktır” ifadeleri yer aldı.

Çiftlikte yetiştirilen kabaklar da fişlendi
Balyoz soruşturmasında Albay Hakan Büyük’ün Eskişehir’deki evinde yapılan aramalarda Gölcük’teki gizli bölmeden çıkan belgelerin orjinalleri de ele geçirildi. Belgeler arasında Ogr. Balanlı’nın emrindeki filonun, Adıyaman Menzil Cemaati’ne bağlı Bilvanis Çiftliği’ni havadan izlediğini, dinlemeler ve gizli çekimler yapıldığını ortaya çıkaran belgeler de yer aldı. Hava destekli bir saldırı planı yapıldığı da gün yüzüne çıktı. Çiftliğin, irticai yapılanma gerekçesiyle askeri jetlerle izlenip fotoğraflarının çekilmesi emrini Orgeneral Balanlı ve Eskişehir’deki 1. Hava Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Korcan Pulatsü’nün verdiği ileri sürüldü. Gizli ibareli yazışmalar, 2003’te başlayan yasadışı izleme faaliyetlerinde havalanması on binlerce liraya mal olan RF-4 keşif jetlerinin, çiftliği yakın takibe aldığını ortaya koydu. Çiftliğe, 2007’de havadan saldırı hazırlığı bile kayda geçti.
ZERZAVAT TAKİBİ
9 madde ve eklerinden oluşan belgelere göre, İl Koordinasyon Toplantısı’nda Jandarma komutanının verdiği bir bilgiyle çiftlikle ilgili çalışmalara başlandı. Araziye cami, okul gibi tesisler kurulabileceği değerlendirilerek elde edilen bilgiler ve görüntüler 8 Nisan ve 16Mayıs 2003’te HKK’ya gönderildi. Belgede çiftlikteki yapılaşmaya ilişkin fişleme bilgileri ziyaretçi trafiğine ilişkin bilgilere de yer verildi. Kişiye özel ve gizli damgalı mesaj formunda çiftlikteki inşaat çalışmalarından yetiştirilen kabak, biber, fasulye ve maydanoza kadar her şeyin kayıt altına alındığı belirlendi.

Casuslukla suçlanan ABD’liye arşivi açtı
Orgeneral Bilgin Balanlı’nın Türk Havacılığı’nın tarihini yazdığını öne süren ABD’li Stuart Kline’le olan ilişkisi de tartışmalara neden olmuştu. Chronicle dergisinin gündeme getirdiği iddiaya göre Balanlı, casusluk yaptığı gerekçesiyle ABD vatandaşlığından çıkarılan Kline’a Hava Harp Okulu’nun kapısını açtı ve arşivleri incelemesine izin verdi.

GERÇEKLERİ ÇARPITTI
Tartışmalı izin Genelkurmay Başkanlığı’nın da tepkisini çekti. Ayrıca Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın bir Türk uçağıyla ilgili fotoğrafın Yunanlılar’a verilmesinde de gayriresmi olarak Kline’ı suçladığı belirtildi. Bu sebeplerden dolayı Kline’ın askeri birliklere giriş-çıkışı yasaklandı. Buna rağmen Kline, Bilgin Balanlı ile dostluğundan yararlanarak kitabını tamamlamayı başardı. Kline’ın ilk Türk pilotu ile ilgili iddiası Genelkurmay’ın da tepkisini çekti. Kline’a göre ilk Türk pilot, resmi tarihin söylediği gibi Fesa Bey değil, August Deve isimli birisi ve bu kişi Fransa’da yaşıyor. Ancak Genelkurmay Başkanlığı, Stuart Kline’ı art niyetli olmak ve g erçekleri çarpıtmakla suçladı.

aktifhaber.com

Devamını BURADAN okuyun...>>>

22.5.11

MHP KASETLERLE ÇÖKTÜ

Çapkınlar MHP'yi Çökertti

Kaset skandalı ile sarsılan MHP'de adeta deprem yaşandı. İstifalar ardı ardına gelmeye başladı. Kaseti olduğu iddia edilen 6 isim partiden ve milletvekilliği adaylığından istifa etti.
MHP yöneticilerinin uygunsuz görüntülerinin yer aldığı internet sitesi dün yeni kaset yayınladı. Mehmet Ekici'nin görüntüleriyle birlikte 6 yönetici istifaya çağrıldı. Bunun üzerine hem Ekici hem de genel başkan yardımcıları Deniz Bölükbaşı, Osman Çakır, Ümit Şafak, Genel Sekreter Cihan Paçacı, divan üyesi Mehmet Taytak görevlerinden ayrıldı. Üyelerinin yarısından fazlasını kaybeden Başkanlık Divanı karar alamaz noktaya geldiMilliyetçi Hareket Partisi dün bir kez daha kaset skandalıyla sarsıldı. Daha önce iki ayrı olayda 3 genel başkan yardımcısı, bir de milletvekili adayını uygunsuz görüntüler nedeniyle kaybeden MHP, dün de 6 Başkanlık Divanı üyesinin birden istifasıyla deprem yaşadı. "Farklıülkücülük" adlı internet blogu, daha önce istifa çağrısı yaptığı 6 yöneticiyle ilgili kasetlerin ilkini dün yayınladı. Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici'nin bir ilköğretim okulu öğretmeni ile uygunsuz görüntülerine yer verilen kasetin altında diğer isimler tekrar sıralanarak istifa etmezlerse onlarla ilgili görüntülerin de yayınlanacağı tehdidinde bulunuldu. Bunun üzerine genel başkan yardımcıları Mehmet Ekici, Deniz Bölükbaşı, Osman Çakır, Ümit Şafak, Genel Sekreter Cihan Paçacı ve Yardımcısı Mehmet Taytak hem partideki görevlerinden hem de milletvekili adaylıklarından çekildi. Böylece, daha önceki istifalarla birlikte 16 üyeli MHP Başkanlık Divanı'nda sadece 6 kişi kaldı. Üç hafta içinde üyelerinin yarısından fazlasını kaybeden Divan, artık karar alamayacak noktaya geldi.

Bahçeli ile birlikte 16 kişiden oluşan Başkanlık Divanı üye sayısı 7'ye indi. MHP tüzüğünün "Başkanlık Divanı'nın Teşkili ve Çalışma Esasları" başlıklı 51. maddesine göre, divan toplantıları üye tamsayısının salt çoğunluğu ile yapılabiliyor. Bu da 9 üyeye tekabül ediyor. Bu durumda, Divan ne toplanabilir ne de karar alabilir. Devlet Bahçeli'nin Başkanlık Divanı'nı toplayabilmesi için, 75 kişilik MYK'dan yeni isimleri ataması gerekiyor.

Söz konusu blog, geçtiğimiz çarşamba günü Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye hitaben bir açık mektup yayınlamıştı. Mektupta, ellerinde bu 6 kişiye ait görüntüler bulunduğu, istifa etmemeleri halinde de teker teker yayınlayacakları tehdidinde bulunulmuştu. Aynı gün Kastamonu'da açıklama yapan Bahçeli ise siteye rest çekmiş ve, "Kimin elinde ne kaset varsa yayınlasın. Bundan sonra hiçbir arkadaşımız istifa etmeyecek. Ederlerse de ben kabul etmeyeceğim. Bütün sorumluluğu, vebali MHP genel başkanı olarak üzerime alıyorum." diye meydan okumuştu. Önceki gün akşam da CNN Türk'te canlı yayınlanan Liderler Zirvesi programında hem meydan okumayı sürdürmüş hem de 'istifa' konusunda geri adım atmıştı. "Görüntüleri yayınlanmayan isimlerle ilgili daha sonra görüntüler ortaya çıkarsa nasıl bir tutum izleyecekleri'' sorusu üzerine, "Gereği ne olursa yapılır. 9 ilkemizden biri ahlakçılık ilkesidir. İstifaları istenir. 4 arkadaş bir kenara bırakılıp diğerlerine iltimas sağlanamaz." demişti. Bir yandan da, "'Filan güne kadar bunları yapmazsanız yayınlarız' diyenlere ben diyorum ki hodri meydan. Sadece elinizdekiler değil, ne kadar varsa...'' diye seslenmişti.

Bu açıklamanın sabahında harekete geçen site, reste restle karşılık verdi ve ilk olarak Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici'nin görüntülerini yayına koydu. Daha önceki 4 kişiye atıfla, 'Pislik-5' koduyla yayınlanan kasette, Ekici'nin bir ilköğretim okulu öğretmeni ile uygunsuz görüntülerine yer verildi. Ekici'nin, kasetleri eleştiren PKK'lı yöneticiler için, "Demek ki belli bir tutarlılığa ve fikir namusuna sahip insanlarmış." dediği de hatırlatıldı. İstifa etmemeleri halinde, diğer 5 kişinin de görüntülerini yayınlayacakları ifade edildi. "İstifa edenlerin görüntülerini yayınlamayacağımızı 'mukaddesatımız üzerine yemin ederek' partimize ve kamuoyuna ilan ediyoruz." denildi.

Hemen arkasından istifalar peş peşe geldi. İlk olarak görüntüleri yayınlanan Mehmet Ekici, görevinden ve milletvekili adaylığından istifa etti. Ekici, "Milletimden özür diliyorum, savaşım yeni başlıyor." ifadelerini kullandı. Ardından, Samsun adayı Osman Çakır, parti üyeliğinden de istifa ettiğini açıkladı. Çakır, "Bu şartlarda siyaset yapmak istemediğim için istifa ettim." dedi. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, genel sekreterlik, parti üyeliği ve Ankara milletvekili adaylığından istifa etti. Sonrasında İstanbul adayları Ümit Şafak ve Mehmet Taytak ile Ankara adayı Deniz Bölükbaşı da sırasıyla istifalarını duyurdu. Bölükbaşı, "Kasetler AKP kaynaklı siyasi suikast." iddiasında bulundu. Site, Bölükbaşı'nın, eski bir bakan eşiyle uygunsuz görüntülerinin yanı sıra milli ve manevi değerlere ağır hakaretler içeren ses kayıtlarının bulunduğunu açıklamıştı.

Daha önce patlak veren kaset skandalları üzerine MHP genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım, Metin Çobanoğlu, Bülent Didinmez ve eski İstanbul İl Başkanı İhsan Barutçu, görevlerinden ve milletvekili adaylıklarından çekilmişlerdi. İlk kasetler, 27 Nisan'da internete düşmüştü. Böylece üç haftada istifa sayısı toplamda 10'a ulaştı.

Recai Yıldırım Adana 1. sıra, Metin Çobanoğlu Kırşehir 1. sıra, Bülent Didinmez İstanbul 1. Bölge 2. sıra, Mehmet Taytak İstanbul 3. Bölge 3. sıra, İhsan Barutçu İstanbul 3. Bölge 4. sıra, Osman Çakır Samsun 1. sıra, Mehmet Ekici Yozgat 1. sıra, Ümit Şafak İstanbul 2. Bölge 2. sıra, Deniz Bölükbaşı Ankara 2. Bölge 1. sıra, Cihan Paçacı ise Ankara 2. Bölge 2. sıra milletvekili adayıydı. Bu isimlerin adaylıktan istifaları nedeniyle MHP'de daha alt sıralarda olan adaylar üst sıralara yerleşmiş oldu. (Zaman)
TOPLAM İSTİFA 10'A ÇIKTI

İşte kaset skandalları sonrası istifa eden 10 isim:

Genel Başkan Yardımcısı Metin Çobanoğlu,
Genel Başkan Yardımcısı Recai Yıldırım,
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez,
Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici,
Genel Başkan Yardımcısı Osman Çakır,
Genel Başkan Yardımcısı Ümit Şafak,
Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı,
Genel Sekreter Cihan Paçacı,
Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Taytak
İstanbul eski il Başkanı İhsan Barutçu

Devamını BURADAN okuyun...>>>

2.5.11

BİLVANİS ÇİFTLİĞİNE HAREKAT

Bilvanis hava harekatı!

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın 9 yıldır Eskişehir'deki bir çiftliği tarikat yapılanması iddiasıyla havadan ve karadan izlediği ortaya çıktı. 2003'te başlayan yasadışı izleme faaliyetlerinde her havalanması on binlerce liraya mal olan RF-4 keşif jetleri kullanıldı. 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na bağlı ünlü 113 filoya ait uçaklar havadan, istihbaratçı askerler ise karadan Bilvanis Çiftliği'ni görüntüledi.Yeni Şafak gazetesinin haberine göre, hükümeti yıkmak için camileri bombalayıp, kendi jetlerimizi düşürmeyi planlayan Balyoz zihniyetinin hala faal olduğu ortaya çıktı. Balyoz Darbe Planı'na ilişkin belgelerin ele geçirildiği Albay Hakan Büyük'ün Eskişehir'deki evinde, Hava Kuvvetleri'ne ait 9 yıldır sürdürülen yasadışı bir çalışmaya ilişkin dokumanlar da bulundu. Gizli belgelere göre, 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, yıllarca tarikatçı iddiasıyla takibe aldığı F.E'nin Bilvanis adlı çiftliğini PKK kampı gibi, havadan ve karadan yakın takibe aldı. Yasadışı takip ve gözetleme için terörle mücadele gibi amaçlarla alınan keşif jetleri bile kullanıldı. Dikilen fidanlardan yetiştirilen her türlü ürüne kadar fişlenen çiftliğe, 2007'de havadan saldırı hazırlığı bile kayda geçti.


BALYOZ BELGELERİ ARASINDAN ÇIKTI

F.E 2002'de Eskişehir Silvihisar İlçesi Aşağı Kepenk Köyü Veletler Mevkii'nde 2 bin 83 dönüm arazı alarak buraya çiftlik kurdu. 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarikat bağlantısı olduğu iddiasıyla F.E ve çiftliğini 24 Ekim 2003'ten itibaren yakın takibe aldı. 9 yıldır yapılan çalışmalara ilişkin belgeler ise Balyoz Darbe Planı'na ilişkin kritik belgelerin bulunduğu Emekli Albay Hakan Büyük'te ele geçirildi. Belgeler, görev yetkisi olmamasına rağmen Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın istihbarat çalışması kapsamında Bilvanis Çiftliği'ni inşaat aşamasından günümüze kadar karadan ve havadan izlediğini, dikilen fidanlardan ve ekilen ürünlere kadar fişlendiğini ortaya koydu.

JANDARMA İSTİHBARATINDAN GÖREV ÇIKTI

Belgelere göre, 2003'ten günümüze kadar bütün 1. Hava Kuvvetleri Komutanları'nın düzenli olarak yürüttüğü yasadışı izleme faaliyeti, Balyoz Darbe Planı'nda adı geçen bugünkü Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı döneminde zirveye çıktı. Emrindeki iki subay Balyoz'da yargılanan Balanlı'nın 1. H.K.K. olduğu dönemde yürüttüğü çalışmalara ilişkin Albay Büyük'ün bilgisayarından çıkan '1'inci Hava Kuvveti Komutanlığı Dosya Özet Formu' çiftlikle ilgili izleme faaliyetlerini gözler önüne serdi. 9 madde ve eklerinden oluşan belgeye göre, İl Koordinasyon Toplantısı'nda Jandarma komutanının verdiği bir bilgiyle çiftlikle ilgili çalışmalara başlandı.

ARAZİYE CAMİ YAPILIR ENDİŞESİ

Araziye cami, okul gibi tesisler kurulabileceği değerlendirilerek elde edilen bilgiler 8 Nisan 2003'te havadan çekilen görüntüleri de 16 Mayıs 2003'te Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderildi. 2004 ila 2006 yılları arasında havadan ve karadan çekilen görüntüler de periyotlar halinde H.K.K'na iletildi. Silivrihisar Hava Maydanı Komutanlığı'nın çiftlikte dikilen ağaç fidanları ve ekim dikim yapılan arazinin dökümlerine ilişkin 14 Haziran 2003 tarihli yazısına da yer verilen belgede çiftlikteki yapılaşmaya ilişkin fişleme bilgileri ziyaretçi trafiğine ilişkin bilgilere yer verildi.

EMİR GELİRSE HAVADAN SALDIRI HAZIRLIĞI

Orgeneral Balanlı, Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na 2007'de gönderdiği 'gizli' ve 'kişiye özel' damgalı yazıyla Bilvanis çiftliği ile ilgili son durum hakkında bilgi verdi. Çiftliğin havadan ve karadan çekilen fotoğrafları ile çalışanlar hakkında elde edilen bilgilere yer verilen 6 sayfa eki bulunan yazıda tüyler ürperten ifadeler dikkat çekti. Yazıda emir verildiğinde çiftliğe saldırı yapılabileceği belirtildi. Balanlı şu ifadeleri kullandı: Bahse konu çiftliğe ilişkin ilgi ile gönderilen hususlara ilave olarak elde edilen bilgiler EK-A'da gönderilmiş olup, çiftliğin mevcut detaylı hava fotoğrafları incelenerek emir verildiğinde havadan yere taarruzlar icra etmek üzere ayrıntılı hedef analiz çalışması yapılacaktır."

113. Filo'dan anten direğine sorti

Türk Hava Kuvvetleri'nin en gözde birimi 113. Filo da Bilvanis operasyonunda kullanıldı. Filodaki RF 4 askeri keşif uçakları çiftlikteki yeni anten direğinden traktör sayısına, inşaat malzemelerinden hafriyat miktarına kadar her ayrıntıyı görüntüledi.

Hükümeti zorda bırakmak için hazırlanan Bilvanis operasyonu için her havalanışı on binlerce liraya mal olan savaş uçakları kullanıldı. Terör örgütleri ve diğer düşman faaliyetlerini izlemek için Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na alınan RF-4 savaş uçakları, 2003'ten bu yana belli aralıklarla havalanarak Bilvanis'i havadan görüntüledi. Çiftliğin inşaat halinden bugüne kadar geçirdiği değişim bu görüntüler kullanılarak sık sık rapor edildi. RF-4 keşif uçağının çektiği görüntülere yer verilen belgelerden Temmuz 2006 tarihli olanı da Albay Büyük'te ele geçirildi. Türkiye'nin en önemli hava üssü 113. Filo'daki uçaklarla yapılan tespitler 2005'teki durumla karşılaştırıldı. 'Kişiye özel' ve 'Gizli' damgalı mesaj forumunda çiftlikteki inşaat çalışmaları, binalardaki değişim, yol yapımı, tarım aletleri, traktör sayısı, römork, kamyonet, hafriyat, yeni anten direği,p toprak alanlar, havuz gibi her türlü unsur not edildi. Belgedeki 'Çok yoğun inşaat faaliyeti' 'Yeni anten direği' '3 adet römork', '8 adet binek araç' '2 koridorlu sera' gibi komik ifadeler dikkat çekti.

Karadan da yasadışı gözetleme ve fişleme

Hava Kuvvetleri'nin Bilvanis operasyonunda sadece jetler değil, karada da istihbarat elemanları da kullanıldı. Orgeneral Bilgin Balanlı'nın, kolluk kuvvetleri ile ilgili kanunlara aykırı olarak askeri istihbarat personelini sivil plakalı araçlarla çifliğe göndererek istihbarat çalışması yaptırdığı tespit edildi. Balanlı'nın çalışma kapsamında köylülerin gizlice fotoğraflarını ve videoların çektirerek haklarında fişleme yaptırdığı öğrenildi.

Belgeler 'kişiye özel' damgalı ve 'gizli'

Gizli ibareli belgelerdeki 'kişiye özel' damgası dikkat çekti. Belgeler çalışmanın çok gizli yürütüldüğü izlenimi verirken, mesaj forumlarında bile 'KİŞİYE ÖZEL' damgası bulunuyor. Belgeler Bilvadin operasyonundan Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın da haberi olduğunu gösteriyor.

ORAJ'da görevli

Albay Büyük'te ele geçirilen bir belger, Balyoz planı Oraj'ın deşifre olması durumunda yapılacaklarla ilgili Balanlı'nın görevlendirildiğini ortaya çıkarmıştı. Oraj'da aktif görev aldığı iddia edilen Balanlı, Balyoz delillerini yok etmeye çalışmakla da suçlanmıştı. Balanlı'nın Harp Akademileri Komutanlığı Kurmay Başkanı Tümgeneral Ahmet Yavuz'a tutuklanmadan 15 gün önce, arşivlerdeki tüm "Harp oyunu ve plan seminerlerinin" imha edilmesi yönünde emir verdiği ileri sürülmüştü.

Orgeneral Bilgin Balanlı, Şubat 2007'de Hava Kuvvetleri Komutanlığı'na gönderdiği yazıda, (solda) çiftliğe hava taarruzu için analiz çalışmasından söz ediyor.
02.05.2011
ZAMAN

Hava harekâtının yapılacağı çiftlik sahibi konuştu

Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın tarikat yapılanması iddiasıyla 9 yıldır havadan, karadan izleyerek görüntüleyip ardından bombalamayı planladığı iddia edilen Eskişehir'deki Bilvanis çiftliğinin sorumlusu Fadıl E. ilk kez konuştu.Olayları basından duyduklarını ve çok şaşırdıklarını dile getiren Fadıl E. kendilerinin fişlendiği, çiftliğin bombalanacağı yönünde bu zamana kadar duyum ve bilgi sahibi olmadıklarını söyledi. Fadıl E. "Çünkü bizler kötü insanlar değiliz. Herkes gibi inanan ve ibadetlerini yapan insanlarız. Askerle de diyaloğumuz vardı. Askerin böyle bir şey yapacağına inanmıyoruz. Çünkü orası peygamber ocağı." dedi.

Edinilen bilgilere göre, Fadıl E. 2002'de Eskişehir Sivrihisar ilçesi Aşağıkepenek köyü Veletler mevkiinde 2 bin 83 dönüm arazi alarak çiftlik kurdu. İddialara göre, 1. Hava Kuvvetleri Komutanlığı, tarikat bağlantısı olduğu iddiasıyla 2003'ten itibaren çiftliği takibe aldı. 9 yıldır yapılan çalışmalara ilişkin belgelerin Balyoz Darbe Planı'na ilişkin Eskişehir'de yapılan aramalarda Emekli Albay Hakan Büyük'te ele geçirildiği; belgelerde çiftliğin bombalanmasının planlandığı ile ilgili bilgilerin yer aldığı iddia ediliyor.

Cihan Haber Ajansı'na açıklamalarda bulunan Sivrihisar'daki Bilvanis çiftliğinin sorumlusu Fadıl E. askerin böyle bir şey yapacağını akıllarının ucundan bile geçirmediklerini söyledi. Devlet memurluğundan emekli olduktan sonra 2002 yılında Bilvanis adını verdikleri çiftliğe taşındıklarını kaydeden Fadıl E. "Bizler milletine, devletine cumhuriyetine seven ve bağımlı olan insanlarız. Bizler dinine diyanetine bağlı, ibadetini yapan insanlarız, Bizler burada hiçbir şekilde yanlış bir iş yapmadık ve yapmıyoruz. Yanlış iş yapanları da gördüğümüzde engelliyoruz. Bizim burada hiç kimse yanlış grup veya grupların yanında yer alamaz. Bizler işimizde gücümüzde insanlarız. Burada kimse devletine, milletine, cumhuriyete karşı yanlış bir iş yapamaz. Ben de yıllarca devlet memurluğu yaptım ve devletin, milletin ekmeğini yedim." diye konuştu.

"ASKERİYE PEYGAMBER OCAĞI, BÖYLE BİR ŞEY YAPACAĞINA İNANMIYORUM"

Türkiye'deki herkes gibi kendilerinin de dinine diyanetine inanan insanlar olduklarını, inanmanın ve ibadet etmenin de suç olamayacağını vurgulayan Fadıl E., askerin ise çiftliği bombalamak istediğine ve kendilerini fişlediğine ise hiç inanmadığını vurguladı.

"Askerimiz böyle bir şey yapmaz. Çünkü bizim askerimiz kutsaldır, değerlerine inançlarına saygılıdır. Bizim askeriyemiz peygamber ocağıdır. Böyle bir kutsal kurumun ve çalışanlarının inanan insanları bombalayacağını, fişleyeceğini kabul edemiyorum. Aklımın ucundan bile geçirmiyorum. Aynı zamanda bizler her zaman devletinin yanında olduk. Hiç yanlışımız olmadı ki." şeklinde konuştu.

"AYDA BİRKAÇ KEZ ASKERLER GÜVENLİK AMAÇLI BURAYA GELİYORLARDI"

TSK mensuplarıyla kendisinin iyi diyalogunun olduğunu, Sivrihisar'daki askerleri, jandarmayı sık sık ziyaret etmeye gittiğini, onların da kendilerini ziyarete geldiğini aktaran Fadıl E., "Askerlerimiz ayda 2 -3 kez köyümüze geliyorlardı. Tabii bunlar güvenlik kontrol amaçlıydı. Gelen askerlerimiz bir sıkıntımızın, güvenlik problemimizin, bir yaramazlığın olup olmadığını kontrol ediyorlardı. Onları burada iyi şekilde misafir ediyoruz. Benim kendimin de buradaki askerlerle ilişkiler iyi. Şehre her gittiğimde onları mutlaka ziyaret eder, hal ve hatırlarını sorardım. Bizim askerlerle bir sıkıntımız yoktu ve olamaz da." açıklamasını yaptı.

"UÇAKLAR KÖYÜMÜZÜN ÇEVRESİNDE UÇTU, TATBİKAT ZANNEDİYORDUK"

Bundan birkaç yıl öncesinde de bazen uçakların çiftliğin çevresinde uçtuğunu, ancak bu uçuşları tatbikat amaçlı olarak bildiklerine dikkat çeken Fadıl E. şöyle konuştu: "Yanlış hatırlamıyorsam bundan 3 -4 yıl önceydi. Köyün üzerinden ve çevresinden uçaklar uçuyor, gelip geçiyordu. Biz bu uçuşları askeriyenin tatbikatı olarak görüyorduk. Çünkü Konya ili bize yakındı ve burada büyük çaplı hava askeri vardı. Bu nedenle de Konya'daki askeri uçakların tatbikat yaptığını zannediyorduk. Bu zamana kadar bizlerin fişlendiği, köyümüzün bombalanacağı yönünde bir bilgimiz, duyumumuz olmadı. Bahsedilen konuları gazetelerden duydum. Şaşırdım. Abartıldığına inanıyorum. Böyle bir şeyin olabileceğine inanmıyorum ve ihtimal vermiyorum. 2003'teki planlardan da hiç haberim ve bilgim yok."
MEHMET KURU - CİHAN - 02.05.2011

Devamını BURADAN okuyun...>>>

KIŞLADA SİYASET

Kışlada siyaset

Hafta içinde internet sitelerine düşen bir 'seminer' bu ülkenin hâlâ nasıl büyük problemlerle boğuştuğunu gözler önüne serdi.

Albay Engin Kabadaş (garnizon komutanı) olduğu iddia edilen biri, subay eşlerini karşısına almış, siyaset üzerine nutuklar atıyor. Üstelik konuşmasından anlıyoruz ki, bu icraatı üstlerinin emri, izni ve teşvikiyle yapıyor. Dahası, bilinçlendirmeyi amaçlayan (!) bu faaliyet, belli bir plan dâhilinde defalarca icra ediliyor. Peki, ne diyor Albay?

Ne demiyor ki! Bu ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı, bakanları hakkında kahvehane köşelerinde bile söylenmeyecek sözler sarf ediyor. Karalama propagandasına Başbakan Erdoğan ve Abdullah Gül'ün aile fertlerini de karıştırıyor. Bülent Arınç'ı unutmuyor komutan; ona da veryansın ediyor. Hal böyle olunca karşımıza Hasan Cemal'in tabiriyle 'asker sorunu' çıkıyor yeniden... Subay eşlerine siyasetin en pespaye derecesinden hitap eden garnizon komutanı, bir ara hızını alamayarak halka da demediğini bırakmıyor. Güya önce bu halkın cehaletini ispat edici görsel sunumlar sergiliyor; ardından da bu insanların verdiği oyların ne kadar yanlış ve tehlikeli sonuçlar doğurduğunu ispat (!) ediyor. Yani? Halk cahil, cumhurbaşkanı ve başbakan bu ülkeye hizmet etmedikleri gibi zararlı bir yolda yürüyor. Hedef AKP, halk, seçim, sandık...

Seminerci komutan, bilgi hazinesini (!) cömertçe paylaşmaktan yeterince tatmin olmamış ki komutanlarının izniyle çıktığı yolda asıl amacını da söyleyiveriyor. Özetlemek gerekirse demek istiyor ki: 'Sakın AKP'ye oy vermeyin.' Komutan bu isteğin gerçekleşmesi için bazı hesaplar bile yapmış. Subay, astsubay ve yakınlarını hesaplıyor ve bu kaba hesaptan oy planlaması yapıyor.

Bütün bu manzara, askerin siyasetle iç içe olmasını ispat etmiyor mu? Asker kışladan çıkıyor, seçim meydanına iniyor, kimin nereye oy verme(me)si gerektiğini emir komuta zinciri içinde dikte ettiriyor. Bunları yaparken başkomutan sıfatı taşıyan Abdullah Gül'e demedik laf bırakmıyor. Halkın seçtiği Başbakan'a en ağır ithamlarda bulunuyor vs. Hakkı var mı bu ölçüsüz lafları söylemeye? Tabii ki hayır. TSK'nın en başındaki kişi hakkında, (komutan bilgi ve ilgisi dâhilinde) bir albay tarafından alenen, üstelik bu kadar kötü bir üslupla, böyle laflar edilebilir mi?

Neyse ki TSK, yaptığı bir açıklamayla internete düşen o konuşma hakkında hukuki süreci başlattığını ifade etti. Doğru bir karar. Bir garnizon komutanının o pervasız konuşmalarına hangi üst rütbeli subay(lar)ın izin verdiği ortaya çıkarılmalı. Daha önemlisi de şu: Bu güzel millet askerini sever ancak onu kışlasında ister. Haklıdır da! Tarih boyunca asker ne zaman kışlasından çıkıp siyasete bulaşmışsa hem kendini mahvetmiştir hem ülkesini. Genelkurmay Başkanlığı'nın soruşturma başlatması yerinde bir karar ancak asıl önemli olan, ordumuzun zihni değişimi sürecini tamamlayarak demokratik ülkelerdeki gibi asli görevine odaklanmasıdır. İşte o zaman gönüllerdeki ulvi yerini alacak ve tarih huzurunda alkışlanacaktır.

Darbecilik ve cuntacılık, geçen asrın zifiri karanlığında boğulup gitmiştir. Cunta yoluyla iktidara gelen ve diktatöryasını şiddet üzerine kuran Ortadoğu ülkelerinin yaşadığı büyük sarsıntı, darbeciliğin hazin akıbetini bir daha tescilliyor. Halk iradesi olmadan bir ülkeyi yönetmek artık mümkün değil! O iradenin üzerine silahın gölgesi düştüğü an, modern dünya ile aynı atmosferde soluk alıp vermek imkânsız. Sadece uluslararası dengeler demokrasiyi kaçınılmaz kılmıyor; ülkenin kendi gerçekleri de darbeye giden bütün yolları tıkıyor. Vatandaşlık şuuru, silahların antidemokratik taleplerini şiddetle reddediyor. Kurmay kadronun bu gerçeği görmemesi çok vahim sonuçlar doğurabilir. Keşke siyaset ve medya dünyası da bazı askerlerdeki siyaset merakının ne kadar yanlış olduğunu ve maalesef hâlâ bu müzmin hastalığın nüksettiğini görebilseydi. Belki o zaman köklü bir zihniyet değişimi yaşanırdı...

e.dumanli@zaman.com.tr
http://twitter.com/dumanlie

02 Mayıs 2011, Pazartesi

EKREM DUMANLI

ZAMAN

Devamını BURADAN okuyun...>>>

BİN LADİN ÖLDÜRÜLDÜ

Usame Bin Ladin öldü

Usame bin Ladin, Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın kuzeyindeki bir bölgede bulunan büyük bir evdeyken helikopterle düzenlenen baskında öldürüldü.

Amerikan AP ajansı, Pakistanlı ve ABD'li yetkililere dayanarak, Usame bin Ladin'in Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın kuzeyindeki bir bölgede bulunan büyük bir evdeyken helikopterle düzenlenen baskında öldürüldüğünü duyurdu.Ajansın haberine göre, Pakistanlı istihbarat yetkilisi, evin bulunduğu İslamabad'ın yaklaşık 100 kilometre kuzeyindeki Bilal bölgesine dört helikopterle baskın düzenlendiğini, helikopterlerden birinin yerden açıldığı sanılan ateşle vurulduğunu anlattı.

Pakistanlı yetkili, helikopterlerin ülkenin kuzeyindeki bir hava üssünden havalandığını kaydetti.

Amerikalı bir yetkili de baskının İslamabad yakınındaki büyük bir eve düzenlendiğini belirtti.
ABD Başkanı Barack Obama, Bin Ladin'in öldürüldüğünü ilan ederken askeri operasyonun dün düzenlendiğini bildirmişti.

Öte yandan AP ajansı, Bin Ladin'in İslamabad yakınlarında öldürülmesinin, şimdiye kadar nasıl yakalanamadığı ve ne kadar süredir orada bulunduğu sorularını gündeme getireceğine dikkat çekti.

Bugüne kadar ABD istihbaratının, Bin Ladin'in hepPakistanveAfganistan arasındaki sınırda kanunların uygulanamadığı bölgede saklandığını düşündüğü belirtiliyordu.

ABD Başkanı Barack Obama, El Kaide lideri Usame Bin Ladin'in öldüğünü açıkladı.

ABD Başkanı Barrack Obama son zamanlarda gerçekleştirilen istihbarat çalışmaları sonucunda Usame Bin Ladin'in yerinin nokta olarak belirlendiğini ve kendisinin talimatıyla gerçekleştirilen bir kara operasyonu sonucu ölü olarak ele geçirildiğini söyledi. Öte yandan Bin Ladin'in ölü olarak ele geçirildiğine dair ABD medyasında verilen haberlerde, FBI'ın Ladin'in DNA örneklerinin karşılaştırıldığı ve ölü olarak ele geçirilen kişinin Ladin olduğu belirtildi. Çok sayıda ABD vatandaşı haberi Beyaz Saray önünde çoşkuyla kutlamaya başladı.


Terör örgütü El Kaide'nin lideri Usame Bin Ladin'in öldüğü yer konusunda ABD medyasında farklı bilgiler yer alıyor.

CNN televizyonu, bir kaynağa dayandırdığı haberlerinde, Bin Ladin'in ABD tarafından Pakistan'ın başkenti İslamabad'ın dışındaki bir konakta öldürüldüğünü belirtti.

Reuters Ladin'in öldürüldüğü yer konusunda aynı flaşı geçti, AP haber ajansı ise Bin Ladin'in nerede öldürüldüğünün ve ABD tarafından nasıl ele geçirildiğinin henüz bilinmediğini kaydetti.

AA
02.Mayıs.2011


Devamını BURADAN okuyun...>>>



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License