5.10.08

GÜLAY GÖKTÜRK'TEN ZAMANLAMA UYARISI

Büyük acı ve zamanlama

Aktütün Karakolu'na düşen ateş hepimizin yüreğine düştü.
Orada, sınırın hemen kıyısında, tam beş kez saldırıya uğrayan o uğursuz karakolda ölümle iç içe görev yapan ve işte sonunda ölümle buluşan çocuklarımızın resimlerine baktım tek tek... Kocaman bir erkek gibi görünmeye çalışan çocuk yüzlerine baktım. Annelerini babalarının yerine koydum kendimi... Çıldıracak gibi oldum.

Evet, milletçe yas tutmalıyız. O annelerin babaların yasına ortak olmalı, acımızı ortaya dökerek, birbirimize aktararak, yeniden ve yeniden paylaşarak dayanılabilir kılmalıyız. Ama bir yandan da bu saldırının zamanlamasını düşünmeliyiz. Zira PKK ya da onu yönlendiren kimileri (bu yazı boyunca yönlendirenler hatırlatmasını hep yapacağım) çocuklarımızın canları üzerinden siyaset yapıyor. Bu tip saldırıların zamanlaması onun izlediği siyaseti ortaya koyuyor.

PKK'nın ya da onu yönlendirenlerin siyasetini, ne isteyip neyi istemediğini, neden korktuğunu anlamak için bu saldırıların zamanlamasına bakmalıyız. Baktığımızda neler görüyoruz? Birincisi -ve bence en belirleyicisi - bu saldırı DTP Davası'nın karara çok yaklaştığı bir zamanda yapılıyor. PKK-ya da onu yönlendirenler, bu saldırıyla DTP'yi güç duruma düşürmeyi, sıkıştırmayı hedefliyor.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin ve bütün toplumun DTP'ye karşı duyduğu kızgınlığı yeniden fitillemeyi hedefliyor. Mahkemeden kapatılma kararının çıkmasını, siyasetin yolunun kapatılmasını, kendi yolunun açılmasını hedefliyor.

İkincisi, bu saldırı Altınova olaylarından hemen sonra yapılıyor. Çünkü Altınova olayları terör örgütüne yıllardır gerçekleştiremediğini gerçekleştirmek için bir umut ışığı gibi görünüyor.

Ege'de ortaya çıkan bu tabloyu tam otuz yıldır Kürt ve Türk halkları arasında yaratamadığı husumetin başlangıcı olarak okuyor ve umutlanıyor. Bu husumetin üstüne üstüne gitme, kanlı saldırılarla Türk halkını daha da tahrik etme, başka yerlerde de Altınova benzeri düşmanlık ateşleri yakma siyaseti güdüyor.

Üçüncüsü bu saldırı tam da Meclis'te sınır ötesi operasyonlar için çıkarılan tezkerenin süresinin uzatılması görüşmeleri sırasında yapılıyor. Çünkü terör örgütü - ve onu yönlendirenlervarlıklarını sürdürebilmek için mücadelenin askeri zeminde kalmasına, savaşın ve şiddetin her türlü uzlaşmacı sesi bastırmasına muhtaçlar. Ve nihayetinde bu saldırı, hükümetin Kuzey Irak'la ilişkileri normalleştirme doğrultusunda önemli adımlar attığı bir dönemde yapılıyor.

Kuzey Irak'ın terör üssü olmaktan çıkması, teröre karşı ortak tavır alınması yönündeki gelişmeler provoke edilmeye çalışılıyor. Bütün bu yumuşama sürecinin bir işe yaramadığı, uluslararası istihbarat işbirliğinin de fos çıktığı fikri yerleştirilerek, Kuzey Irak yönetimiyle yeniden düşmanca bir ilişkiye dönülmesi amaçlanıyor.

Evet, yas tutmalıyız. Evet, bu saldırının zamanlamasına bakarak terör örgütünün- ve yıllardır onu yönlendirenlerin- siyaseti anlamalı ve ona göre siyasetler belirlemeliyiz. Ama aynı zamanda, artık böyle saldırılardan sonra "şehitlerin kanı yerde kalmayacak" hamasetiyle yetinmemeli, bu askeri hezimeti mercek altına almalıyız. 30 yıllık tecrübeye ve bunca tedbire rağmen 300 kişilik ve ağır silahlarla donatılmış bir grubun sınırdan nasıl sızabildiğini askeri yetkililerin bize izah etmesini beklemeliyiz.
Gülay Göktürk Bugün 05/10/2008

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License