4.8.10

MEDYADAN MEHMETÇİĞE İHANET

Medya neden görmüyor

Komutanlar seyirci, medya seyirci, MEHMETÇİK şehit! Bu haber ortalığı yıkmalıydı! Yer yerinden oynamalıydı...

Analiz


1 - İki subayın, PKK’dan kendi adamlarımız olarak bahsettikleri ve Heronların koordinatlarının değiştirilmesi ya da düşürülmesini istedikleri ses kaydının MİT tarafından Genelkurmay’a iletildiği ortaya çıktı.

2 - Genelkurmayın olayı 3 yıldır savsakladığı henüz dava bile açmadığı iddia edildi.3 - MİT’in bu ses kaydını verdiği, davanın açılmadığı, ses kaydının resmi analizinde sözkonusu subaylara ait olduğunun ortaya çıktığı resmen kabul edildi.

4 – Genelkurmay soruşturmanın hala sürdüğünü belirtti. Ancak ihanetle suçlanan subaylar açığa bile alınmadı.

Bu dört adım “ihanet haberi” olarak nitelenen haberin aşamalarıydı.

Sonra bunu doğrular nitelikte Heron haberleri belgeleriyle ortaya çıktı.

1 – Heronların yaptığı kestirmelerde belirlenen hedeflerin vurulmadığı belge haberlerle yazıldı.

2 – Heron görüntüleriyle bir süper kobra helikopterinin baskına gelen PKK’lıların üzerinde uçtuğu ama vur emrinin gelmediği ortaya çıktı.

3 – Yeni bir Heron video kaydı ortaya çıktı. Hantepe’den sızan PKK’lıların gelip bir birliği basmaları, buna karşın helikopterin 7 dakikalık mesafeden gönderilmediği ve Mehmetçiklerin tek tek etraflarının sarılıp şehit edilmeleri Heron kamerasından video kaydıyla ortaya çıktı.

4 – Genelkurmay bu görüntülere karşı tek bir yalanlama geçmedi.

SONUÇ: Heronların görevini yaptığı, kestirmeleri doğru olarak ilettikleri, ancak PKK’lıları vurma emrinin hava kuvvetlerine verilmediği, basılan karakolda Mehmetçikler şehit olurken Heron’dan canlı olarak izlendiği ancak 7 dakikalık mesafeye destek hava gücü gönderilmediği HERON çekimi video görüntüleriyle net olarak belgelendi.

EKRANLARDA İHANET
Olayın video kayıtları olmasına rağmen ilginç biçimde ne Mehmet Ali Birand, ne Uğur Dündar, ne Erdoğan Aktaş ne Yiğit Bulut ne de diğer TV yöneticileri bu haberi görmedi.

Birand’dan Aktaş’a kadar skalada yeralan büyük televizyoncular Mehmetçiklerin keklik gibi avlanmasını seyredip kılını kıpırdatmayan yetkililer gibi kıllarını kıpırdatmadılar.

Her habere yer verdiklerini kimseden çekinmediklerini, önemli olanın haber değeri olduğunu, bağımsız, bağlantısız olduklarını, medyaya yeni bir ses ve soluk getirdiklerini söyleyen Habertürk Grubu adeta “heron” kelimesini literatüründen çıkardı. Fatih Altaylı, büyük ihanet ve heron videolarını gazetesine sokturmadı. Habertürk TV bu görüntüleri yayınlamadı.

Sürekli Avrupa Birliği’nden ve onun değerlerinden sözeden, andıç mağduru rolünü oynayan Mehmet Ali Birand, haberin yanından yakınından geçmedi. Son noktada kimin yanında duracağını belli etti.

Soruşturmacı Gazeteci Uğur Dündar ise bu konuyu hiç soruşturmadı, araştırmadı. İhaneti görenler ve sessiz kalanlar gibi sessizdi Star haber.

ATV haber ise en tuhaf tavrı takıldı. MHP çizgisinde yayıncılık yapmakla eleştirilen ATV haber, Erdoğan Aktaş’la birlikte Ergenekon dahil kirli yapılarla ilgili bütün haberlere kepenklerini indirdi. Ancak yine de Mehmetçiklerin keklik gibi avlandığının heronlardan izlenip, 7 dakika mesafeye helikopter gönderilmemesi konusuna sessiz kalamaz diye, ATV’nin görüntüleri yayınlaması bekleniyordu. Fakat ATV’de ihaneti gördü ve sessiz kaldı.

Bütün kodlarına Ergenekon giren NTV ve CNN, haberi zaten vermediler.

Gazetelere gelince;

Kendi imkanlarıyla atlayıp Gediktepe’ye giden Enis Berberoğlu, elindeki bütün imkanlara rağmen o videoyu Taraf Gazetesi’nden aldırıp inceletme zahmetine katlanmadı. Amiral, ihaneti görmek bile istemedi. Başbuğ’un ortam dinlemesi seskaydını manşetinden veren Berberoğlu, resmi Heron görüntülerinde Mehmetçiklerin keklik gibi avlanmalarını, öncesindeki sızmayı heronların tespit etmesini, buna rağmen önlem alınmamasını haber saymadı. Berberoğlu, Özkök’den devraldığı bayrağı aynı şekilde dalgalandıracağını gösterdi herkese.

Milliyet’e yeni bir soluk getireceğini söyleyen Tayfun Deveceioğlu da farksızdı.

Radikal’in ne kadar rutin olduğunu da bu haber açık etti. Tıpkı Hürriyet gibi, tıpkı Habertürk gibiydi bu konuda Radikal. Mehmetçiklerin ölüme terk edildiğinin net göründüğü video kaydını İsmet Berkan, kısa filmlere sayfalarında verdiği yer kadar bile yer vermedi. O Mehmetçiklerin kanı Radikal’in acınacak tarihine yazıldı.

Zavallı Sabah Gazetesi de farksızdı. Anlama yeteneğini koruduğu şüpheli olan Erdal Şafak’ın elinde bir o tarafa bir butarafa savrulan. Cesur, yenilikçi, püpüler, eğlenceli yapısından eser kalmayan Sabah, bu haberi teğet geçti. Çığır açan gazete, Erdal Şafak’la birlikte kapıldığı Hürriyet’i kopyalama akımını ihanete karşı gözlerini kapatarak sürdürdü.

Star Gazetesi, konuya ilk başta girse de sonrasında haberi arka sayfaların altına küçük kutular olarak attı. Gazete, Mehmetçiklerin keklik gibi avlanmasına neden seyirci kalındığını ne manşetinden ne de etkili yazarlarının ağzından sormadı. Özellikle Taraf’taki video kaydının internet sitelerine konması sonrasında, 7 dakikalık mesafeden yardımın neden gönderilmediğini, o Mehmetçikleri ölüme terk eden iradenin kim olduğunu sorgulamadı.

Medyanın Baronları, internet sitelerinin gösterdiği cesareti gösteremedi. Pekçok internet sitesi Taraf’tan görüntüleri alarak yayınladı. Altaylı, Birand, Dündar, Şafak, Berberoğlu, Karaalioğlu, Berkan gibi “denge” adamları ise, keklik gibi avlanmak üzere bir tepeye terk edilmiş Mehmetçiklerin kanı üzerine kurdular bu kez dengelerini.

Arada tek fark vardı. Karargahtakiler, Mehmetçikleri katledişini Heron’la canlı izledi. Medya ise banttan… Ama ikisi de seyirci kaldı. Hepsi ihanet seyircileriydi…

Kaynak:Postmedya

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License