21.3.11

LİBYA BOMBALANIYOR

Libya Vuruldu

Paris'te dün 22 ülkenin katıldığı zirveden Libya'ya askerî müdahale kararı çıktı. 20 uçağın katıldığı ilk harekâtta Bingazi'de Kaddafi güçlerinin 4 tankı vuruldu. ABD savaş gemilerinden atılan Tomahawk füzeleriyle de hava savunma sistemleri hedef alındı. Libyalı muhalifler, saldırıdan memnuniyet duyduklarını açıkladı.


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin müdahaleye yeşil ışık yakmasından sonra Batılı ülkelerin Libya'ya yönelik operasyonu dün akşam başladı. 'Şafak Odyssey' adı verilen operasyonun ilk ayağında ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada, ülkenin farklı noktalarına saldırılar düzenledi. Amerikan ve İngiliz savaş gemileri ile denizaltıları, başkent Trablus ve Misrata çevresindeki 20 hava savunma sistemini 110 Tomahawk füzesiyle vurdu. Fransız savaş uçakları da muhaliflerin merkezi Bingazi'ye saldırı düzenleyen 4 tankı imha etti. Trablus, Misrata ve Bingazi'nin yanı sıra Zuvere ve Sirte kentlerine de bomba yağdı. Libyalı muhalifler, saldırılardan memnuniyet duyduklarını ve operasyona başlayan uluslararası koalisyon güçleriyle işbirliği yaptıklarını açıkladı. Libya televizyonu, saldırılar sırasında sivillerin de hedef alındığını, Trablus'taki bir hastanenin füzelere hedef olduğunu duyurdu. Kaddafi ise 'haçlı seferi' olarak nitelendirdiği operasyona karşı Libya halkını silahlandıracağını söyledi. Saldırı kararı, 22 ülkenin Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirdiği toplantıda alındı. Zirvenin ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, askerî müdahalenin başladığını ilan etti. Operasyon, Sarkozy'nin açıklamasından yaklaşık bir saat önce Fransız jetlerinin Libya hava sahasına girmesiyle başladı. Fransa'nın Saint-Dizier şehrinden kalkan gözetleme uçakları, Libya'da keşif uçuşları yaparken, yaklaşık 20 Rafale bombardıman uçağı TSİ 18.45'te Bingazi'nin güneybatısında Kaddafi güçlerine ait 4 tankı vurdu. Fransa'dan yaklaşık bir saat sonra ise ABD devreye girdi. Akdeniz'de konuşlu savaş gemileri ve denizaltılardan fırlatılan 110 Tomahawk cruise füzesi, Trablus ve Misrata çevresindeki hava savunma sistemlerini imha etti. Brezilya'da bulunan ABD Başkanı Barack Obama, Libya'ya yönelik sınırlı bir operasyonu onayladığını belirtti. "Askerî operasyon bizim ilk tercihimiz değildi." diyen Obama, "bir tiranın, kendi halkına, 'acıma olmayacak' dediğini" bunun da başka şans bırakmadığını kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Libya'ya asker gönderilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı. Clinton ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu arayarak, Paris'teki toplantı hakkında bilgi verdi.

Libya'ya yönelik müdahalede Fransa'nın Korsika adasındaki Solenzara ve İtalya'nın Sigonella hava üslerin ana rol oynuyor. Kaddafi'nin saldırıları durdurmak için hedef olabilecek noktalara sivilleri yerleştirdiği öne sürülüyor. Libya liderinin "Saldıranın hayatını cehenneme çeviririz." tehdidine rağmen Libya güçlerinden ilk harekâta misilleme olmadığı ifade ediliyor. Libya devlet televizyonu, Trablus yakınlarında bir Fransız uçağının uçaksavarla düşürüldüğünü iddia etti; ancak Paris, tüm uçaklarının sağ salim üslerine geri döndüğünü açıkladı. Kaddafi dün de meydan okumaya devam ederek Akdeniz ve kuzey Afrika'yı savaş alanı olarak ilan etti.

AVRUPA VE ARAP DÜNYASI BÖLÜNDÜ

22 ülkenin iştirak ettiği, Avrupa, ABD ve Arap temsilcilerinin katıldığı ortak zirvenin ardından Sarkozy, Kaddafi'nin ateşkes ilan etmesi ve BM kararına uyması halinde diplomasi yolunun tekrar açılacağını kaydetti. Fransa'nın uluslararası müdahaleye liderlik yapacağını belirten Sarkozy, "Fransa'nın tarih karşısındaki sorumluluğunu yerine getireceğini" söyledi. Zirve sonrasında yayımlanan ortak bildiride de, BM Güvenlik Konseyi'nin kararı hatırlatılarak, "Albay Kaddafi'nin uluslararası toplumun isteklerini reddetmeyi, kendi halkını küçümsemeyi sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Libyalılara, ülkelerini yeniden inşa etmelerinde, bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne tamamıyla saygı çerçevesinde yardım etmeyi sürdüreceğiz." denildi.

RUSYA, OPERASYONA TEPKİLİ

Libya'ya yönelik uluslararası müdahale, Avrupa Birliği (AB) içinde çatlaklara yol açtı. Dış politika kararlarında ortak hareket eden AB'nin iki büyük ülkesi Fransa ve Almanya, operasyon kararında zıt pozisyonları temsil etti. Almanya, BM'nin müdahale kararında çekimser oy kullanırken, Fransa askerî operasyonun liderliğini üstleniyor. Paris'teki zirveye katılan Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Almanya'nın operasyona katılmayacağını açıkladı. Ayrıca operasyon Arap ve Afrika dünyasında güçlü destek bulmazken, bölgede etkin ülkelerden Türkiye'nin sürecin dışında kaldığına dikkat çekiliyor. Kısaca BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin de operasyonda yer almıyor. Bu ülkelerden Rusya, Batılı güçlerin operasyon kararını üzüntüyle karşıladığını açıkladı. Moskova'dan gelen bu açıklamanın ardından ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Rusya'ya dün yapmayı planladığı ziyareti son anda erteledi. Fransız diplomatlar, operasyonun bir "Batı askerî operasyonu" görünmemesi için Arap dünyasının desteğinin altını çiziyor. Sarkozy dün yaptığı açıklamada, 6 kez Arap ülkelerinin de operasyona katıldığını duyursa da, operasyonda Arap ülkelerinin büyük rol oynaması beklenmiyor. Paris'teki zirveye Arap Ligi Genel Sekreteri Amr Musa, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Fas Dışişleri bakanları katıldı. Afrika Birliği ise Paris'teki zirveye katılmazken, Moritanya'da ayrı bir Libya zirvesi düzenledi.

Harekâtın komutası ABD ordusunda

ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada'nın başını çektiği koalisyon güçlerinin katıldığı operasyona 8 ülke daha çeşitli şekillerde destek veriyor. Dün başlayan askerî harekât, ABD'nin Afrika ülkeleri ile askerî ilişkilerini yönettiği Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan AFRICOM karargâhı tarafından komuta ediliyor. Washington, ilerleyen günlerde operasyonun komutasını koalisyon tarafından oluşturulacak ortak bir karar mekanizmasına devredeceğini açıkladı. İşte operasyona katılacak ülkelerin listesi:

ABD: İki denizaltısı ile Trablus'u vuran ABD; İncirlik, Girit ile İtalya'daki Napoli ve Aviano'daki askerî üslerden operasyona destek sağlayabilir. Yüksek teknolojiye sahip F-15 ve F-16 bombardıman uçaklarının yanı sıra Drone gözetleme uçakları, Kearsange saldırı helikopterleri ile Akdeniz'de konuşlanmış Barry ve Stout muharip gemileri ve Providence denizaltısı operasyonda görev alabilir.

Fransa: Uluslararası müdahalenin başlamasında önemli rolü bulunan Paris, koalisyon güçlerine de ciddi destek veriyor. Libya'ya en yakın askerî üsleri Istres ve Solenzara'dan kalkacak 25 Rafale bombardıman uçağı ve keşif uçağı Awacs'lar operasyona katılacak.

İngiltere: Kıbrıs'taki askerî üssünden operasyona katılacak İngiltere, Tornado ve Typhoon savaş uçakları ve Awacs radar uçaklarıyla koalisyona destek veriyor. Akdeniz'deki Westminster ve Cumberland savaş gemileri de operasyon için hazır.

İtalya: Müdahaleye mesafeli yaklaşan İtalya, hava üslerini kullanıma açarak uçaklarını koalisyon güçlerine dahil etti.

İspanya: İki üssünü koalisyonun kullanımına açan İspanya, 4 F-18 uçağı ile birlikte Boeing 307 Cessna tipi nakliyat uçağı, F-100 tipi bir firkateyn, bir denizaltı ve bir deniz gözetleme uçağını da bölgeye gönderiyor.

Kanada: 6 savaş uçağı 2 gün içinde harekâta katılacak.

Danimarka: 6 F–16 uçağı, bir nakliye uçağı ve 100 personel ile operasyona takviye sağlayacak.

Norveç: Bir F-16 uçağının yanı sıra insani yardım için bir nakliye uçağı verecek.

Hollanda: Talep gelirse destek vermeye hazır olduğunu bildirdi.

İsveç: NATO ülkesi olmadığı halde ilerleyen süreçte devreye girebilir.

Arap ülkeleri: Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri jetlerini gönderirken, Fas ve Ürdün sadece insani yardım sağlayacak.

'Şafak Odyssey' Irak işgalinin yıldönümünde başladı

Libya'ya yönelik askerî operasyon, "Şafak Odyssey" olarak isimlendirildi. Operasyon, 8 yıl önce ABD'nin liderliğindeki koalisyonun Irak işgaline başladığı güne denk geldi. Antik Yunan destanlarının yazarı Homeros'un kitabının ismi olan Odyssey, "uzun ve zorlu yolculuk" anlamına geliyor. "Odyssey'nin şafağı" deyimi ise kitabın kahramanı Odyssey isimli komutanın yaptığı yolculuğun uzunluğunu ve zorluğunu anlatan bir edebi deyim olarak biliniyor. Operasyona verilen isim, Batı güçlerinin Libya'da uzun süreli kalacağının işareti olarak yorumlandı. Paris'teki zirveden sonra açıklanan ortak bildiride, "Libya'ya olan sorumluluğumuz uzun vadelidir." ifadeleri yer almıştı.

Kaddafi ateşkese rağmen saldırdı

BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya askeri müdahaleye izin vermesinin ardından, önceki gün ateşkes ilan eden Libya lideri Muammer Kaddafi dün kendi aldığı kararın aksine muhaliflere yönelik saldırılara devam etti. Kaddafi'ye bağlı birlikler dün Bingazi'yi havadan vurdu ve havalimanına giden yolu bombaladı. Görgü tanıkları şehirde büyük bir patlamanın meydana geldiğini belirtirken, Bingazi'ye sızan Kaddafi yanlılarının şehrin çeşitli yerlerinde el bombalarıyla saldırı gerçekleştirdiği iddia edildi. Bingazi dışında Kaddafi'ye bağlı güçlere mensup keskin nişancıların Misrata kentinde açtıkları ateş sonucu 2 kişinin öldüğü, Libya'nın batısındaki Zintan kasabasının da Kaddafi'ye bağlı tank birliklerinin saldırısına uğradığı bildirildi. Libya yönetimi ise kendi ilan ettiği ateşkesi ihlal ettiğine dair haberlerin dış müdahaleye davetiye çıkartmak amacıyla bilinçli şekilde çıkartıldığını öne sürerek yalanladı. Bu arada gelişmelere ilişkin acil olarak toplanan İslam Konferansı Örgütü üyelerine Libya'nın Bingazi kentindeki isyancı yönetimle iletişim kurma çağrısı yaptı.

Türkiye, NATO'nun hava harekâtına karşı değil

Birleşmiş Milletler'in Libya için aldığı 'uçuş yasağı'na destek veren Ankara, NATO'nun hava operasyonu düzenlemesine de karşı çıkmayacak. Operasyonda arka planda kalacak ve şu anki duruma göre muharip uçak göndermeyecek. Diplomatik kaynaklar, Türkiye ile Almanya'nın çekincelerinin yerine getirildiğini ve bu iki ülkenin operasyon konusunda yumuşadığını belirtti.

Birleşmiş Milletler'in Libya'ya uçuş yasağına destek veren Ankara, bu kararın uygulanabilmesi için NATO'nun böyle bir görev üstlenmesine karşı değil. Ankara, Libya için "uluslararası meşruiyet, bölgesel örgütlerin tutumu ve Libyalı muhaliflerin talepleri"ni esas alacağını açıklamıştı. BM Güvenlik Konseyi'nin kararı da Türkiye'nin hassasiyetlerini içeriyor. Bu sebeple Ankara, NATO'nun Libya'ya hava operasyonu kararı almasına karşı çıkmayacak. Fakat operasyonda arka planda kalacak ve şu an muharip uçak göndermeyi düşünmüyor.İç çatışmaların şiddetine göre ise bu karar değişebilir. Türkiye'nin hava sahasını kullandırma ya da tanker uçağı gibi daha sınırlı bir katkı verebileceği belirtiliyor.

Cuma günü operasyon için planlamalarını tamamlayan NATO büyükelçileri, dün yeniden toplandı. 28 büyükelçinin gözü Paris'teki zirvedeydi. Ancak buradan NATO'nun görev alması için bir çağrı gelmedi. NATO kaynakları ABD, İngiltere ve Kanada'nın tutumunun İttifak'ın Libya'da görev alması yönünde olduğunu bildirdi. Yetkili, bugün de yeni bir toplantı yapılabileceğini söyledi. NATO yetkilileri, cuma günkü toplantıda daha önce İttifak'ın Libya'da görev almasına karşı çıkan Almanya ve Türkiye'nin tutumunun yumuşadığını açıklamıştı. Zaman'a bilgi veren diplomatik kaynaklar, BM kararının, bu tutum değişikliğinde rol oynadığına işaret etti.

Kaynakların verdiği bilgiye göre, Türkiye, NATO'nun görev alması konusunda 10–11 Mart'taki savunma bakanları toplantısında üç temel şartını ortaya koydu. Genel Sekreter Rasmussen, bunları "somut talep, yasal dayanak ve bölgesel destek koşullarının oluşması" olarak sıraladı. BM uçuş yasağı kararı aldığı; Arap Ligi güçlü bir çağrıda bulunduğu ve Libyalı muhaliflerden talep geldiği için Ankara'nın gözünde gerekli şartlar oluştu. Bu sebeple uçuş yasağının uygulanabilmesi için İttifak'ın hava operasyonu düzenlemesine Türkiye artık karşı çıkmayacak. Veto hakkını kullanmaması, operasyona aktif destek vereceği anlamına gelmiyor. Libya yönetimi, tek taraflı ilan ettikleri ateşkesin uygulanması için Almanya, Türkiye, Malta ve Çin'den gözlemcilerin gelmesini beklediğini bildirdi. Ancak Türkiye, bu talebi hâlâ değerlendiriyor ve giden bir gözlemci yok. SERVET YANATMA

EMRE DEMİR PARİS cumali önal kahire - 20.03.2011
zaman.com.tr

Kaddafi'nin 2. ateşkes ilanı inandırıcı bulunmadı: Libya yanıyor

Libya'ya yönelik uluslararası askerî harekât ikinci gününe girdi. Operasyona katılan ülkelerin sayısı artarken, 1 milyon insana silah dağıttığını açıklayan Kaddafi, geri adım atmamakta direniyor. "Ülkemizi size bırakmayacağız." sözleriyle Amerika, İngiltere ve Fransa'ya meydan okuyor. ABD ise dün beklenmedik bir çıkış yaptı. Genelkurmay Başkanı Mark Mullen, "Hedefte Kaddafi yok. Operasyon bittiğinde Libya lideri olarak kalabilir." dedi.


Amerika, İngiltere ve Fransa'nın başını çektiği koalisyon güçlerinin Libya'ya yönelik önceki gün başlattığı askerî operasyona dün de devam edildi. İlk gün denizaltılar ile Libya füze savunma sistemini vuran ABD, dün de savaş uçaklarıyla Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı kara birlikleri ve hava savunma sistemlerini hedef aldı. İngiliz savaş uçaklarının da yer aldığı saldırıda vurulan 22 hedeften 20'sinde ağır hasar meydana geldi. Kaddafi'ye bağlı birlikler ise muhaliflerin elinde bulunan Misrata'ya girdi. Şehirde çatışmalar devam ediyor. Kaddafi, bir milyon insana silah dağıttığını açıklarken, koalisyon güçlerine de ''Ülkemizi size bırakmayacağız." diyerek meydan okudu.

Operasyona katılan ülkelerin sayısı da artıyor. Belçika'nın savaş uçaklarını bölgeye göndereceğini açıklamasının ardından, Katar jetlerinin Libya etrafında planlanan yerleri aldığı duyuruldu. Amerika'nın 'Haçlı saldırısı' imajını önlemek için daha fazla Arap ülkesini operasyona dahil etmeyi amaçladığı yorumları yapılıyor. Bir Amerikan televizyonuna konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Mark Mullen'in açıklamaları ise sürpriz mesajlar içerdi. Operasyonun 'belirsiz' olduğunu ve hedefte Kaddafi'nin devrilmesinin bulunmadığını belirten Mullen, müdahalenin Kaddafi'nin konumunu devam ettirdiği bir durumda sona erebileceğini söyledi.


ABD kuvvetlerinin önceki gece Libya füze savunma sistemini vurmasının ardından dün sabah erken saatlerde düzenlenen hava saldırılarının ardından Libya'da uçuşa yasak bölge oluşturuldu. Günün ilk ışıklarıyla sona eren saldırıda Amerikan B-2 uçakları ülkede önemli bir üsse 40 bomba attı; operasyona 3 hayalet uçak da destek verdi. Öğle saatlerinde Fransa'dan operasyonun devam ettiğine dair bir açıklama geldi. İngiliz ve ABD savaş uçaklarının katıldığı saldırıda Libya hava savunma sistemlerinin bulunduğu 22 hedeften 20'sinin vurulduğu açıklandı. Harekâtın komuta edildiği Almanya'nın Stuttgart kentindeki ABD'nin Afrika Komutanlığı, Trablus, Misurata ve Sirte yakınında hedef alınan kilit önemdeki hava savunma sistemlerinde 'orta derecede hasar' meydana getirildiğini açıkladı. ABD Genelkurmay Başkanı Michael Mullen, operasyondan sonra yaptığı açıklamada, hava saldırılarının ilk safhasının "başarılı" olduğunu ve uçuşa yasak bölge oluşturulmasına imkân sağladığını belirtti.

Koalisyon güçlerinin saldırılarına rağmen televizyonda halkın karşısına çıkan Libya lideri Muammer Kaddafi, Batılılara meydan okuyarak, sonuna kadar savaşacakları mesajını verdi. Libya yönetimi, Kaddafi'nin konuşmasının ardından 1 milyondan fazla kişiye silah dağıtılacağını, dağıtımın başladığını açıkladı. Trablus, kaçak göçmen konusunda Avrupa ile işbirliğini kestiğini açıkladı. Koalisyon güçlerinin önceki gün düzenlediği saldırının bilançosu dün ortaya çıktı. Libyalı yetkililer saldırıda 64 sivilin hayatını kaybettiğini duyururken Trablus'un 170 kilometre güneybatısında Vatya askerî üssündeki uçaksavarların, "koalisyon güçlerinin saldırısında zarar gördüğü" bildirildi. Fransız Haber Ajansı AFP, iki muhabirinin Libya'nın Tobruk kentinde kayıp olduğu duyurdu. El Cezire Televizyonu, dört çalışanının Trablus'ta gözaltına alındığını bildirdi. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı da insanî yardım amacıyla Bingazi'de bulunan ekiplerinin, bu ülkeye yönelik operasyonlarda bombardımana maruz kaldığını açıkladı.

dışişleri konutunda libya zirvesi

Libya'da yaşananları dikkatle takip eden Ankara'da alınacak önlemler konusunda Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Konutu'nda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Bu arada Libya'daki diplomatik temsilcilerini geri çağıran ABD, İnglitere ve İtalya'yı ülkede Türkiye temsil edecek.


'Siviller korunmalı'

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Alexandır Lukashevich, Libya'daki hava saldırısını eleştirirken, uçakların başkent Trablus'ta ve 3 farklı bölgede askerî olmayan hedefleri vurduğunu söyledi. Bunun sonucunda 48 sivilin öldüğünü, 150 sivilin de yaralandığını belirten Rus sözcü, bir sağlık merkezinin ise kısmen yok edildiğini kaydetti. Moskova, harekâta en başından beri soğuk bakıyor. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise sivil ölümlere yol açtığından dolayı saldırıları eleştirdi. Arap Birliği'nin Libya hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesine verdiği destek, Batı ülkelerinin Libya'ya karşı harekete geçme yönündeki isteksizliklerini kırmıştı. Musa, saldırıların Arap Birliği'nin destek verdiğinin ötesine geçtiğini ifade etti. Amr Musa, "Yaşananlar uçuşa yasak bölge amaçlarından farklı. Bizim isteğimiz sivillerin korunması, bombalanması değil." dedi.

Kaddafi tankları Misrata'da

Koalisyon güçleri operasyonun ikinci gününde Libya ordusunun savunma sistemine yönelik saldırılarına devam ederken, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı birlikler tanklar eşliğinde muhaliflerin elinde bulunan Misrata kentinin merkezine ulaştı. ABD Başkanı Barack Obama'nın üç gün önce Kaddafi'nin çekilmesi konusunda uyardığı kente önceki gün yapılan saldırılara rağmen Kaddafi birlikleri ilerlemeye devam ederek muhalifler ile çatışmaya girdi. Muhalifler şehirde 'sayılmayacak kadar çok sivil'in hayatını kaybettiğini; Kaddafi'nin oğlu Hamis komutasındaki birliklerin, yollarına çıkan her şeyi yok ettiğini duyurdu. Ülkenin batısında muhaliflerin elindeki son şehir olan Misrata'da Kaddafi'ye bağlı keskin nişancıların evlerin tepelerinden halka ateş ettiği de gelen bilgiler arasında. Bu arada Trablus Limanı'nda bulunan bir İtalyan ticarî gemisinin mürettabatı Libya yetkilileri tarafından gözaltına alındı.

Türkiye'nin Fransa rahatsızlığı

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Birleşmiş Milletler'in Libya'ya yönelik kuvvet kullanma kararına ilişkin, ''Bu faaliyette Fransa'nın çok önde olmasını bizim anlamamız pek mümkün görünmüyor. BM'nin kararının icracısı gibi olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz'' dedi.


Vecdi Gönül, resmi ziyaret kapsamında Türkiye'de bulunan Makedonya Cumhuriyeti Savunma Bakanı Zoran Konjanovski ve beraberindeki heyetle makamında bir araya geldi.

Burada gazetecilerin Libya'daki operasyona ilişkin sorularını yanıtlayan Gönül, şunları söyledi:

''Bu faaliyette Fransa'nın çok önde olmasını bizim anlamamız pek mümkün görünmüyor. BM'nin kararının icracısı gibi olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Ama sonradan daha net bir şekilde anlaşıldı ki komutada ABD yer almaktadır. Olayın başlamasından önce ve sonrasında Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığı muhataplarıyla sürekli görüşüyor. Bilgi almaktadır. Bulunduğumuz nihai durum budur.''

Gönül, Libya'ya yönelik operasyona ilişkin BM'nin güç talep etmediğini belirterek, ''Güç talep edilmiyor, gönüllü ülkeler kendileri ortaya çıkıyor, gönüllülük esası var'' dedi.

Gönül, resmi ziyaret kapsamında Türkiye'de bulunan Makedonya Cumhuriyeti Savunma Bakanı Zoran Konjanovski ve beraberindeki heyetle makamında bir araya geldi. Ziyaretin basına açık bölümünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gönül, Libya'ya yönelik operasyona ilişkin sorular üzerine, Libya'nın arzu edilmeyen bir şekilde iç bunalıma sürüklendiğini belirtti.

Bunun üzerine Türkiye'nin 20 binin üzerinde vatandaşını iki ateş arasında kalmamaları için Genelkurmay Başkanlığının yaptığı planlama ve Dışişleri Bakanlığının büyük gayretiyle ülkeden çıkardığını anlatan Gönül, ''Sivil ve askeri araçlar kullanılarak bu vatandaşlarımızı Türkiye'ye naklettik. 2 binin üzerinde de yabancı bu arada nakil oldu. Bir başka ülke de 20 bine yakın insanı naklettiğini söylüyor. Arada önemli bir fark var; parayla nakletti o. Yani iş yaptı orada, nakliye. Bizimkisi tamamen bir kamu hizmeti olarak ele alındı. Bu hizmeti yapmamızın fevkalade isabetli olduğu ortaya çıkıyor. O zaman 'iki ateş arasında kalacaklar' diyorduk, şimdi üç ateş söz konusu'' diye konuştu.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik önce bir karar alarak problemin çözümü için Libya'ya yol gösterdiğini dile getiren Gönül, ''Gösterdiği yol takip edilmeyince, BM Genel Sekreterliği Güvenlik Konseyi takip edilmediği kanaatine ulaşınca 1973 sayılı kararı aldı. Bu karar, kuvvet kullanmayı ihtiva etmektedir. Alınan karar, NATO kararı değildir, BM kararıdır'' dedi.

Kararın planlanmasını BM'nin askeri biriminin yaptığını bildiren Gönül, BM'nin bazı ülkeleri bu kararı uygulamaya davet ettiğini vurguladı. ''Bugün karşılaştığımız dolay budur'' diyen Gönül, alınan kararın ardından yapılan toplantı sonrası Libya üzerinde söz konusu faaliyetin düzenlendiğini söyledi.

BM'nin, Türkiye'den muharip güç talebinin olup olmadığının sorulması üzerine ise Gönül, ''Güç talep edilmiyor, gönüllü ülkeler kendileri ortaya çıkıyor, gönüllülük esası var'' yanıtını verdi. Gönül, Libya'ya yönelik bazı soruları ise varsayımlara dayandığı ve gerçekleşmediği için yanıtlamayacağını belirtti.

-MAKEDONYA'NIN NATO ÜYELİĞİ-

Makedonyalı bir gazetecinin ülkesinin NATO'nun gerekli gördüğü özelliklere sahip olmasına rağmen hala üye yapılmadığını belirterek, değerlendirmesini sorması üzerine Gönül, şunları söyledi:

''Makedonya 2,5 sene evvel NATO'nun üyelik için aradığı özelliklere sahip olduğunu ispat etti. 2008 zirvesinde diğer iki Balkan ülkesi ile NATO'nun kendi organları NATO'dan yana üyeliğini uygun gördüğünü zirveye rapor etti. Ancak NATO ittifakla karar almaktadır, bütün üyelerin birleşmesi ile karar almaktadır. Son karar aşamasında bir üyenin karara katılmaması ile karar oluşmadı. Bu itirazı incelediğimizde bir iyi tarafı var. Bu itirazda Makedonya'nın devlet idaresi, insan hakları, hukuk devleti olması, askeri standartları ve diğer hususlarda bir eksiklik ileri sürülemedi. Demek ki bunlarda Makedonya en ileri seviyeye gelmiş. Tek ileri sürülen husus isim. İtirazın hukuki durumunu değiştirmiyor. Bize göre bunun bir gerekçe olması mümkün değil ama itirazın hukuki neticelerini değiştirmiyor. Temenni ediyorum ki en kısa zamanda isim meselesi üzerindeki itilaf tamamlanır ve gerçekten NATO'nun da ihtiyacı olduğu şekliyle Makedonya NATO üyesi olur.''

aa - 21.03.2011 - 10:33

Devamını BURADAN okuyun...>>>

15.3.11

SAVCI BALYOZU ANLATYOR

Askeri Savcı Balyozu Anlatyor

2002-2003 yıllarında 1. Ordu Adli Müşavirliğinde çalıştığı iddia edilen kişiler Balyoz darbe planıyle ilgili önemli itiraflarda bulunuyorlar. İşte askeri hukukçu olduğu iddia edilen kişilerin ses kayıtları...
Balyoz darbe planıyla ilgili dailymotion.com sitesinde şok bir ses kaydı yayınlandı.

Sözkonusu ses kaydında 1. Ordu Adli Müşavirliğindeki Askeri Hukukçular 2002-2003 yıllarında 1. Ordu Sorumluluk sahasında bizzat görev yapmış kurum personeli olarak ve hukukçu kimlikleriyle kendi aralarında BALYOZ sürecini değerlendiriyorlar.

Ses kaydında hukukçu olduğu iddia edilen kişiler, hem kamuoyunun tüm şüphelerini giderecek, sivillere mantıksız gibi gelen ayrıntılar hakkında çözümlemeler yapıyorlar hem de Balyoz darbe planlarının gerçekliğini kendi aralarında kabul ediyorlar.Kaynak: dailymotion.com

İşte dailymotion.com'da yayınlanan o ses kayıtları;










İşte Ses Kaydının Dökümü;

1.ORDU ASKERİ SAVCILIĞI BALYOZ DEĞERLENDİRMELERİ SES KAYITLARINDA GEÇEN KONUŞMALAR

TOPLANTI KATILIMCILARI:
1.Alb.Bülent MÜNGER (1.ORDU ASKERİ BAŞSAVCISI):
ASKER HUKUKÇU 2:
ASKER HUKUKÇU 3:
ASKER HUKUKÇU 4:
ASKER HUKUKÇU 5:

ASTSUBAYLAR ASKERİ MAHKEMELERİN OLAYLARI NASIL KAPATTIĞINI ÇÖZMÜŞLER
Alb.Bülent MÜNGER (1.ORDU ASKERİ BAŞSAVCISI): ASTSUBAYLAR BAK NE DİYORLAR BİLİYORMUSUN KONUŞMALARINDA? ARALARINDA BU İŞ KEŞKE, KEŞKE ASKERİ SAVCILIĞAİNTİKAL ETSEYDİ BAK, BU İŞ KEŞKE ASKERİ SAVCILIĞA İNTİKAL ETSEYDİ DİYORLAR. NE OLURDU DİYORLAR ASKERİ SAVCILIK, GENELLİKLE ASKERİ MAHKEMELER DİYORLAR TAMAM MI? ARAŞTIRIYORLAR, BİR TANE GÜNAH KEÇİSİ, ONUN ÜZERİNE DİYORLAR OLAY BİTİYOR DİYORLAR. ADAMLAR O KADAR GÜZEL KURMUŞLAR Kİ, TAHLİL ETMİŞLER Kİ ASKERİ MAHKEMELERİN YAPILARINI TAMAM MI? BİR TANE GÜNAH KEÇİSİ, ŞEY KOMUTANLARININ DA ŞEYİYLE, DESTEĞİ İLE BİR ADAM ÜZERİNE YOĞUNLAŞIP, ONUN ÜZERİNE MAHKUMİYET KARARI ÇIKARIRDI DİYORLAR. AMA ŞİMDİ OLAYLAR SAKAT DİYORLAR. OLAY SİVİL SAVCISININ GELİP BUNLARI BULMASI KÖTÜ OLDU DİYORLAR (GÖLCÜK BELGELERİNİ KAST EDİYOR). KEŞKE ASKERİ SAVCILIĞA GİTSEYDİ DİYORLAR.

ASKERİ HUKUKÇU 2: BAK BEN SANA SÖYLEYİM Mİ? BAKK BAKK,

X:MESELA ŞEYİN CD’LERİ…
NAZLI ILICAK 7-8 SENEDİR BİRŞEYLER ÇIKACAK DEYİP DURUYORDU ZATEN

ASKER HUKUKÇU 2: NAZLI ILICAK VARYA ABİCİM, BAK, BEŞ, 7-8 SENEDİR YAZIYORDU BUNLARI. DAHA ÇOK ŞEYLER ÇIKACAK, BİLİYOR. BUNLAR, ELLERİNDE ADAMLARIN ŞEYLERİN. NAZLI ILICAK DEVAMLI YAZIYORDU. BUNLARIN HEPSİNİN ELİNDE BELGE VARDI. AMA ORTAM BEKLİYORLARDI. ÇOK DAHA KUVVETLİ OLDUKLARI ZAMANI BEKLİYORLARDI.

ASKER HUKUKÇU 4: O ZAMAN BU BELGELER ELLERİNDE VARSA GERÇEK BU BELGELER. GERÇEK.

1.ORDU BAŞSAVCISI: ÇETİN DOĞAN KONUŞMALARI ZATEN NORMAL DEĞİLDİ

1.ORDU BAŞSAVCISI: HIII HII TABİİ, BEN SÖYLEYİM BAK, ÇETİN DOĞAN’IN KONUŞMALARI NORMAL DEĞİLDİ ABİCİM. O EMEKLİ OLMADAN ÖNCEKİ KONUŞMALARI, ÇOK ABUK SUBUK KONUŞMALARDI. BİR BU KONUŞTU BİR HURŞİT KONUŞTU.

ASKER HUKUKÇU 2: BENDE 15.KOLORDUDAYDAYDIM. ADAMLAR ACAYİP ACAYİP HERKESİ ŞEY YA PIYORLARDI. YANİİ

ASKER HUKUKÇU 4: ABİ HURŞİT TOLON GELMİŞTİ BİZİM ORAYA. ACAYİP KONUŞUYORDU ADAM YAA.

ASKER HUKUKÇU 2: HER GİTTİĞİ YERDE ABUK SUBUK KONUŞMALAR YAPIYORDU.

ASKER HUKUKÇU 4: ŞEY, METİN YAVUZ YALÇIN, GELDİ O…

ASKER HUKUKÇU 2: ÇETİN DOĞAN’DA HURŞİT TOLON İKİSİ SENE ÜST ÜSTE GELDİLER BİZİM ORAYA, İKİ SENE ÜST ÜSTE, YANİ ONLARLA BAŞLADI ABUK SUBUK KONUŞMALAR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BUNLAR ACAYİP ŞEYLER TABİİ, YANİİ.

ASKER HUKUKÇU 2: HAYIR HAYIR. ŞÖYLE;

ASKER HUKUKÇU 3: TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ 2 DEFA FİİLEN DARBE YAPMIŞ,

ADLİ MÜŞAVİR: ALIŞILMADIK KONUŞMALARDI ONLAR

ASKER HUKUKÇU 3: BİRKAÇ KEZ HÜKÜMETE MUHTURA VERMİŞ BİR SİLAHLI KUVVETLER, YANİ BUNLAR ÇOK ACAYİP KARŞILANACAK ŞEYLER DEĞİL.

ASKER HUKUKÇU 2: HAYIR
CAMİ BOMBALAMA PLANLARINI, BİZİM CAHİL BİR ASTSUBAY VEYA TEĞMENİN HAZIRLADIĞI BİR ŞEY GİBİ DURUYOR

ASKER HUKUKÇU 3: BURDA ACAYİP OLAN SADECE, O CAMİİYE BOMBA ATMA GİBİ SAÇMA SAPAN BÖYLE PLANLAR VARYA, ONLAR ACAYİP.

1.ORDU BAŞSAVCISI: HAZIRLAYAN ADAMLARIN CAHİLLİĞİNDEN KAYNAKLANMIŞTIR. HANİ. ŞEY VARDIR, İL JANDARMA KOMUTANI BİRİSİNE DEMİŞTİR BİR PLAN YAP İŞTE, İSMİNİ KOY BİRDE OLAY YAZ DEMİŞTİR TAMAM MI? BELKİ BU OLAYI OKUMAMIŞTIR BİLE ÜST RÜTBELER. YANİİ, BELKİ ÜST RÜTBEDEKİ ADAMLAR OKUSA
KENDİ UÇAĞIMIZ DÜŞÜRME PLANI MANTIKLIMI DİYORLAR; GEÇMİŞTE GEMİMİZİ BATIRAN, DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI, GEMİMİZİ JETLERLE VURAN HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI OLDU.

ASKER HUKUKÇU 3: KENDİ UÇAĞINI DÜŞÜRME, BÖYLE ŞEYLER…

ASKER HUKUKÇU 2: KENDİ GEMİSİNİ BATIRAN ADAM, DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANI OLDU. ONU BATIRAN ADAMDA HAVA KUVVETLERİ KOMUTANI OLMUŞTU.
ORGENERALLER TÜRKİYE’Yİ TOPARLAMAK İÇİN CAMİDE ÖLECEKLERE FİRE VERİLEBİLİR GİBİ BİR MANTIKLA BAKIYORLARDIR. ONLARIN RUH HALİ NORMAL DEĞİL. BÖYLE PLAN YAPABİLİRLER

1.ORDU BAŞSAVCISI: KOMUTANLARIN, ORGENERAL SEVİYESİNDE Kİ KOMUTANLARIN VAR YA İNSANLARI GÖRÜŞ AÇISI ŞU KADAR. BİT GİBİ GÖRÜYOR TAMAM MI? SENİ, BENİ, ŞU KADARCIK BİT GİBİ GÖRÜYOR. YANİ ADAM, BENİ HAKİM OLARAK GÖRMÜYOR. KİMSE HAKİM OLARAK GÖRMÜYOR YAA. BEN İŞE YARAYAN BİR ADAMIM, BİR ŞEYİM TAMAM MI?

ASKER HUKUKÇU 3: O BAKIŞ AÇISI AYRI, BEN ONA KATILIYORUM.

ASKER HUKUKÇU 2: YANİ DİYORKİ TÜRKİYE’Yİ TOPARLAMAK İÇİN DÜZELTMEK İÇİN BİRAZCIK FİRE VERİLEBİLİR DİYOR TAMAM MI? KONUŞMALARINDA. ADAMIN ŞEYİ BU. MANTIK OLARAK BUNU DÜŞÜNEBİLİR. ÇÜNKÜ, BEN HURŞİT TOLON’LA BİR KAÇ DEFA KARŞILAŞTIM. ŞEYDE KONUŞMALAR FALAN YAPIYORDU. ADAMLARIN RUH HALİ NORMAL DEĞİL. BEN OLMUŞTUR OLMAMIŞTIR DEMİYORUM AMA. YANİ YAPILABİLİR. ÖYLE PLANLARDA YAPILABİLİR. EĞER, ÇÜNKÜ…
PLAN SEMİNERİNDEKİ 160 KİŞİ DAHA VAR. PLANLARA KARŞI ÇIKARLARDI DENİYOR AMA ASKERLİKTE HERKES BİLMESİ GEREKEN KADAR BİLİR JANDARMANIN PLANLARINI DİĞERLERİ BİLEMEZ Dİ Kİ.

ASKER HUKUKÇU 3: SONRA GELELİM , HADİ TAMAM ÖYLE PLAN O ADAM YAPIYOR. YAA ORDA 160 KÜSÜR TANE ADAM VAR. HİÇ Mİ BİR TANE AKILLI ADAM YOK. ÖYLE ŞEYMİ OLUR MU DİYECEK?

ASKER HUKUKÇU 5: O PLANLARIN AYRINTISINA HERKES ERİŞEMEMİŞ OLABİLİR.

ASKER HUKUKÇU 4: TABİİ TABİİ

1.ORDU BAŞSAVCISI: HERKES HERŞEYİ BİLMİYORKİ

ASKER HUKUKÇU 2: HERKES KENDİNE VERİLEN GÖREVİ BİLİYOR YAA.

1.ORDU BAŞSAVCISI: HERKESİN KENDİ SORUSUNU YANITLIYOR. HER BİRLİĞE SORU YÖNETİLİYOR, SEN BİLİRSİN İŞTE PLAN SEMİNERLERLERİNİ

ASKER HUKUKÇU 4: BİLİYORUM CANIM

1.ORDU BAŞSAVCISI: HER BİRLİĞİN SORUSU VAR, O SORULARI CEVAPLARLAR. AMA ŞUNU SÖYLEYİM. HER BİRLİĞE SORULAR SORULUYOR YA; O SORULARIN GERÇEK CEVAPLARI…

ASKER HUKUKÇU 5: PLANIN OYNANMASI SIRASINDA

1.ORDU BAŞSAVCISI: HAYIR, BURASI (1.ORDU) HAZIRLIYOR CEVAPLARI, KENDİ KENDİNE AMA ONLAR GİZLİ TUTULUYOR. BİRLİKLERE VERİLMİYOR O CEVAPLAR. O CEVAPLAR KOMUTANIN ÖNÜNDE

ASKER HUKUKÇU 3: YANİ ORDA

1.ORDU BAŞSAVCISI: BAK BİR DAKİKA, O CEVAPLAR, O CEVAPLAR….

ASKER HUKUKÇU 5: 2002-2003

ÇETİN DOĞAN; PLAN SEMİNERİNDE KAFASINA UYGUN PERSONEL SEÇTİ. DARBE ORTAMINDA RÜTBEYE BAKILMAZ İŞ YAPARLIĞINA BAKILIR

1.ORDU BAŞSAVCISI: ŞİMDİ O SORUYU CEVAPLANDIRACAK ALAY KOMUTANI, AYAĞA KALKIYOR TAMAM MI? ALAY KOMUTANI, KENDİSİNE SORULAN SORUYU CEVAPLIYOR SEMİNER SIRASINDA FAKAT, BURDAKİ MERKEZİN HAZIRLADIĞI CEVAPTA, YANİ OLMASI GEREKEN CEVAPTA KOMUTANIN ÖNÜNDE KOMUTAN BURDAKİ CEVAPTAN, ADAMIN KONUŞMALARINI TAKİP EDİYOR. ACABA KENDİ KAFA YAPISINA UYGUN MU DEĞİLMİ ? TAMAM MI? VE ÖZELLİKLE TERFİ SIRASINDAKİ ADAMLARI KALDIRIP SORUYORLAR, BUNLARIN. ADAM HEM AYNI ZAMANDA NOT VERİYOR ALAY KOMUTANINA, HEM DE ALDIĞI CEVABI KENDİ CEVABI İLE DEĞERLENDİRİYOR. BURANIN HAZIRLADIĞI CEVAPLAR, BURDAKİ HAREKAT ŞUBE BAŞKANLIĞI VE KOMUTANIN KATILDIĞI ÖZEL ŞEYLERLE HAZIRLANIYOR. EL NOTLARI FALAN FİLAN. TAMAM MI? OLAY ÇOK ÖNEMLİ YANİ. ADAM AYNI ZAMAN DA KENDİ KAFASINA UYGUN PERSONEL SEÇİYOR ORADA TABİİ.

ASKER HUKUKÇU 4: YANİ ONUN İÇİN ADAMIN RÜTBESİNE BAKMIYOR. İŞ YAPARLIĞINA BAKIYOR. BENİM EMİRLERİMİ TEREDDÜTSÜZ …YERİNE GETİRİR Mİ
1.ORDU BAŞSAVCISI: TABİİ

ASKER HUKUKÇU 4: …YERİNE GETİRİR Mİ ONA BAKIYOR ADAM.

ASKER HUKUKÇU 2: ONDAN SONRA O OLAY, O TARİHTEN SONRA GENERAL ÇIKMADI 23’ TEN

ASKER HUKUKÇU 4: DEMİİİ

ASKER HUKUKÇU 2: BEKİR MEMİŞ’TEN SONRA ÇIKMADI. ŞEY, TUĞGENERAL. Kİ BURASI HİÇ SEKTİRMEYEN BİR YERDİ.

ASKER HUKUKÇU: TABİİ

ASKER HUKUKÇU 5: EVET 23 ÖYLEYDİ, DOĞRU
ÇETİN DOĞAN’IN PLANLARINI 1.ORDU HAZIRLAMIŞTI ZATEN, KOLORDULARIN TEPKİLERİNİ ÖLÇÜYORDU

1.ORDU BAŞSAVCISI: ÇETİN DOĞAN, KENDİ ÖNÜNDEKİ CEVAPLAR HAZIR YA, DOSYA HAZIRLAMIŞ YA. ŞAK DİYE SORULAR SORUYOR ONLARLA İLGİLİ. ADAM MESELA KENDİ CEVAPLARINA EKSİK ŞEY YAPMIŞ, EKSİK ŞEY YAPMIŞ, CEVAP HAZIRLAMIŞ.

ASKER HUKUKÇU 2: BİLEMEDİN BİRRRR OTUR. :-)))))
1.ORDU BAŞSAVCISI: ADAMIN TEPKİSİNİ ÖLÇÜYOR. OLAY ÖYLE.

ASKER HUKUKÇU 4: DEMİ, NORMAL PLAN SEMİNERİ YAPIYORSAN BU ZATEN EĞİTİM PLANI İÇERİSİNDEDİR. GİZLİ SAKLI OLMAZ.

1.ORDU BAŞSAVCISI: 1.ORDU VE KOLORDULAR ARASI YAZIŞMALAR VE EMİRLER DARBE PLANLANDIĞININ DELİLİ. SİVİL SAVCILAR LİTERATÜRÜ BİLMEDİĞİ İÇİN DAHA ANLAYAMADILAR. HERŞEY ELLERİNİN ALTINDA AMA ASKERİ YAZIŞMA USULLERİNİ BİLMEDİKLERİ İÇİN ANORMALLİĞİ FARK EDEMİYORLAR

1.ORDU BAŞSAVCISI: BAK, NORMAL BÜTÜN O EMİRLERİ, EMİRLERİN GÖTÜRÜLÜŞ TARZINI, HANGİ NELERİN GİZLİ OLDUĞUNU HEPSİNİ BEN ÇOK İYİ BİLİYORUM. BUNLAR DAHA ORTAYA ÇIKMADI. İLERDE BUNLARDA ORTAYA ÇIKINCA…
ASKER HUKUKÇU 4: PEKİ O DEDİĞİN…

1.ORDU BAŞSAVCISI: OLAYIN NORMAL (PLAN SEMİNERİ) OLMADIĞI ORTAYA ÇIKACAK.

ASKER HUKUKÇU 4: AMA SEN O BİLDİĞİN ŞEYLERİ NERDE GÖRDÜN?

1.ORDU BAŞSAVCISI: HEPSİ EMİRLERDE TARANMIŞ VAZİYETTE CD’NİN İÇİNDE

ASKER HUKUKÇU 4: ŞEY DE DEĞİL Mİ BUNLAR? O BALYOZ CD’LERİ SAVCILARIN ELİNDE DEĞİL Mİ

1.ORDU BAŞSAVCISI: YA ŞİMDİ ŞÖYLE. BÜTÜN O EMİRLER VAR YA, MESAJ EMİRLERİ, KOMUTANLIK EMİRLERİ TARALI VAZİYETTE.
SAVCILARIN TARAFSIZ ASKERİ BİLİRKİŞİLERLE ÇALIŞABİLSE, ELLERİNDEKİ MESAJ EMİRLERİNDEN DARBE HAZIRLIĞINI HEMEN İSPATLARLAR

ASKER HUKUKÇU 4: TAMAM. BALYOZ CD’LERİNDE VAR BUNLAR. SEN ONLARI FARKETTİN. AMA ONLAR FARKEDEMEDİ. ÇÜNKÜ ONLAR ASKERLİKTEN ANLAMIYORLAR.

ASKER HUKUKÇU 5: GENE ASKERİ BİLİRKİŞİ…

ASKER HUKUKÇU 4: YARIN ADAMLAR BİR DAHA GENE ASKERİ BİLİRKİŞİ TEFERRUATLI BİR ŞEKİLDE ANLAYAN ASKERİ BİLİRKİŞİ DİNLESELER O SENİN FARKETTİĞİN ŞEYLERİ ONLAR DA FARKEDECEKLER.

ASKER HUKUKÇU 4: O DOSYALARA O SAVCILAR YAPAMAZLAR BEN HEP ONU DİYORUM. BAK BAŞTAN BERİ BEN BURDAYIM. O DOSYAYI ANLAMAK Z OR, BİLMEK ZOR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: TARAFSIZ OLMASI LAZIM.BENİM İLK DENEDİĞİM BİLİRKİŞİ..
1.ORDU BAŞSAVCISI: BİLİRKİŞİ OLAN BİNBAŞI GİBİ YETENEKLİSİNİ MESLEK HAYATIMDA GÖRMEDİM AMA ADAMI RAPORU NEDENİYLE KAYDIRDILAR

ASKER HUKUKÇU 4: O BİNBAŞI TARAFLI BİR ÇOCUK MUYDU?

1.ORDU BAŞSAVCISI: HAYIR

ASKER HUKUKÇU 4: TAMAMEN TARAFSIZ DEĞİL Mİ?

1.ORDU BAŞSAVCISI: TAMAMEN TARAFSIZ BİR ÇOCUKTU. BEN HAYATIMDA ÖYLE BİR ADAM GÖRMEDİM. BAK SANA NE DİYORUM. HAZIRLADIĞI BİLİRKİŞİ RAPORUNDA ADAM ÖYLE BİR RAPOR HAZIRLAMIŞ Kİ MESELA …O TARİHTE BİR YÖNERGE GEÇİYOR, ÜZERİNE TIKLIYON YÖNERGE ŞAK DİYE ÖNÜNE GELİYOR, BULAMAZSIN YÖNERGEYİ. YOK ORTALIKTA. HERİF BULDU. BAK YAZ GENELKURMAY’A O YÖNERGEYİ GETİRİN. “YOK İMHA EDİLDİ” DERLER. ADAM 2003 YILINDAKİ YÖNERGEYİ BULMUŞ. KAYDETMİŞ. MÜMKÜN DEĞİL. O TECRÜBELİ BİLİRKİŞİ FALAN DİYORLAR YA SUBAY. YEMİN EDİYORUM TECRÜBELİ SUBAYLAR GETİRSİNLER..

ASKER HUKUKÇU 5: İŞ RÜTBEYE BAKMAZ.

1.ORDU BAŞSAVCISI: NE BİLGİSAYAR HAKİMİYETİ VARDIR. NE YÖNERGELERİ BULABİLİRDİ. OLAY TAMAM. BEN ŞİMDİ YAZDIM. İSTEDİM, ADAM AV. …..AMA. HOŞUMA GİTTİ BENİM.

ASKER HUKUKÇU 5: SEN İSİM BELİRTMEDİN Kİ.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BEN İSİM BELİRTMEDİM Kİ. ADAM DÖRT DÖRTLÜK ÇALIŞTI. RAPORUNU HAZIRLADI. BAKSANIZ CD’LERE NASIL BİLİYOR MUSUNUZ? YEDİ BİN-SEKİZ BİN TANE BELGE VAR YA. ONLARI BULACAKSIN TEK TEK. SIRAYA KOYACAKSIN. EMİR, KRONOLOJİK SIRAYA KOYACAKSIN. GENÇ BİR BEYİN LAZIM TAMAM MI? AMA…

ASKER HUKUKÇU 4: ASLINDA İDEAL BİR BİLİRKİŞİYDİ O ÇOCUK.
1.ORDU BAŞSAVCISI: İDEAL YA.. DÖRT DÖRTLÜK. BANA DESELER Kİ ŞURDAN TEKRAR ADAM … TEKRAR … O ARKADAŞI. ÇÜNKÜ BEN

ASKER HUKUKÇU 2: İYİ Mİ KONUŞUYOR?

1.ORDU BAŞSAVCISI: YOK ADAMDAN ŞUNU İSTEDİM BEN. BÜTÜN O KARIŞIKLIĞI DÜZELT. SIRAYA KOY. HANGİLERİ YAYINLANMIŞ. SIRAYA KOY. ÇIKAR ORTAYA, SIRAYA KOY. VE ÇOCUK HAKİKATEN BÜTÜN O SORUŞTURMANIN YÖNÜNÜ TAYİN EDEN , HEM ONLAR AÇISINDAN HEM BİZİM AÇIMIZDAN ŞEY ÇIKARDI, YOL ÇIKARDI.

ASKER HUKUKÇU 5: SONRA HAYATI KAYDI.

1.ORDU BAŞSAVCISI: SONRA HAYATI KAYDI. AMA GÖRECEKSİN YANİ NORMAL …

ASKER HUKUKÇU 3: ŞİMDİ NERDE ABİ?

1.ORDU BAŞSAVCISI: ŞİMDİ KOCAELİN’NDE.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BAK YEMİN EDİYORUM, 25 SENELİK MESLEK HAYATIMDA YANİ BU SİSTEMDE BİR BİLİRKİŞİ RAPORU GÖRMEDİM ABİ. BİLGİSAYARA TIKLIYORSUN YÖNERGE KARŞINA ÇIKIYOR YA. NASIL YAPTI Kİ HERİF ONU BİLMİYORUM. PROGRAMI FALAN VAR HERHALDE.

ASKER HUKUKÇU 4: BÖYLE BİR ÇOCUĞA YAZIK ETMİŞLER O ZAMAN.
ÇETİN DOĞAN KKK’LIĞI EMRİNE RAĞMEN SEMİNERİ OYNAMIŞ CD’LERDE HERŞEY VAR. NET

ASKER HUKUKÇU 3: BEN HALEN ANLAMADIM, ÇETİN DOĞAN SAVUNMASINI NEYE KOYUYOR. BÖYLE BİR ŞEY OLMADIYA MI KOYUYOR. “OLDU AMA BU DARBE DEĞİLE” Mİ KOYUYOR. BEN ANLAMIŞ DEĞİLİM.

ASKER HUKUKÇU 5: ŞÖYLE DİYOR

ASKER HUKUKÇU 2: SAHTE DİYOR

1.ORDU BAŞSAVCISI: EMİR, RESMEN EMİR. HİÇBİR ŞEYLİK YOK YANİ . CD’YE TARANMIŞ EMİR. DİYOR Kİ KARDEŞİM BU…

ASKER HUKUKÇU 5: İÇ TEHDİTLE OYNAMAYIN DİYOR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BOŞ VERİN DİYOR, BAŞKA ZAMAN , ALTINDA AYTAÇ YALMAN’IN İMZASI. HERİF TARAMIŞ ONU. TAMAM MI CD’YE TARAMIŞLAR AYNİ ADAM.

ASKER HUKUKÇU 5: GÖZLEMCİ RAPORLARI SEN DE VAR MI?

1.ORDU BAŞSAVCISI: VAR TABİİ. HEPSİ TARANMIŞ. BÜTÜN SEMİNER SONUÇLARIN RAPORLARI VAR CD’LERDE

1.ORDU BAŞSAVCISI: BALYOZ İLE 12 EYLÜL PLANLARI ÖRTÜŞÜYOR, ÜZERİNDEN ÇALIŞMIŞLAR

ASKER HUKUKÇU 2: SONUÇ RAPORLARINDA BÖYLE BİR OLAY YOK.

1.ORDU BAŞSAVCISI: YA ADAMLAR SÖYLEMİYOR Kİ (GENELKURMAYI KAST EDİYOR). ŞEYE SORDUM NİYE BÖYLE DİYE. FALAN FİLAN DEDİ ÖYLE GEÇİŞTİRDİ. BEN SİZE BİR ŞEY SÖYLEYEYİM Mİ BAYRAK HAREKAT PLANININ BÜTÜN EMİRLERİ, DAKTİLOYLA YAZILAN BÜTÜN DOKÜMANLAR, BİNLERCE DOKÜMAN.

ASKER HUKUKÇU 4: BAYRAK DEDİĞİN 12 EYLÜL DARBE PLANI DEĞİL Mİ?

1.ORDU BAŞSAVCISI: 12 EYLÜL DARBE PLANININ BÜTÜN ŞEYLERİ CD’YE TARANMIŞ VAZİYETTE.

ASKER HUKUKÇU 4: YANİ ASLINDA 12 EYLÜL DARBE PLANININ ÜZERİNDEN ÇALIŞMIŞLAR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: TABİİ TABİİ AYNEN. HEPSİ UYUŞUYOR.

ASKER HUKUKÇU 2: 12 EYLÜL’ÜN ŞEYLERİNİN ÜZERİNDEN GİTMİŞLER. BÜTÜN DİNCİ BASIN YAZIYOR BUNLARI.

ASKER HUKUKÇU 5: AMA O SONRADAN ÇIKTI.

1.ORDU BAŞSAVCISI: AMA Bİ DAKKA.

ASKER HUKUKÇU 4: BAK BAK SAVCI BEY BAŞKA BİR ŞEY SÖYLÜYOR ABİ.

1.ORDU BAŞSAVCISI: SÜHA TANYERİ 12 EYLÜL PLANLARINI, DİĞER PLAN SUBAYLARININ HABERİ OLMADAN ARŞİVDEN KENDİSİNİN ÇIKARDIĞINI İTİRAF ETTİ. BEN SİZE BİR ŞEY SÖYLEYEYİM Mİ? DAHA BU İCEBERG’İN GÖRÜNEN YÜZÜ

1.ORDU BAŞSAVCISI: SÜHA TANYERİ’YE SORDUK ONU. ADAM DİYOR BİZ ÇIKARTTIK GİTTİK ARŞİVDEN.

ASKER HUKUKÇU 2: TAMAM ARŞİVDEN ÇIKARTABİLİR CANIMM. ÇIKARMADILAR DEMİYORUM. DIŞARISI TARAFINDAN BAYRAK PLANI BİLİNİYOR.

ASKER HUKUKÇU 4: ABİNİN SÖYLEDİĞİ O DEĞİL. DİYOR Kİ BİZ DİYOR SEMİNERDEN ÖNCE ARŞİVDEN BAYRAK PLANINI ÇIKARTTIK, ONUN ÜZERİNDEN YAPTIK DİYOR. SÜHA TANYERİ SÖYLÜYOR BUNU.

ASKER HUKUKÇU 2: ONA BEN BİR ŞEY DEMİYORUM Kİ

1.ORDU BAŞSAVCISI: PLAN SUBAYI DA BİLMİYOR. SÜHA TANYERİ BİLİYOR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BAK,BEN SİZE BİR ŞEY SÖYLEYEYİM Mİ? DAHA BU AYSBERGİN GÖRÜNEN YÜZÜ.
BİR GÜN LAZIM OLUR DİYE, GÜNCELLEYİP KULLANABİLMEK İÇİN EVRAKLARI SÜREKLİ SAKLIYORLAR

ASKER HUKUKÇU 3: NEYSE, BİR ŞEKİLDE YAPILMADI, GEÇTİ. TAMAM BİTTİ BUNUN HÜKMÜ. BUNLAR NİYE, HALA O BELGELER SAKLANIYOR.

ASKER HUKUKÇU 4: LAZIM OLUR.

ASKER HUKUKÇU 3: YA LAZIM OLUR DİYE..

ASKER HUKUKÇU 2: HAYIR BURDA EN BÜYÜK SIKINTI NE BİLİYOR MUSUN?

ASKER HUKUKÇU 3: TAMAM DA 12 EYLÜL OLMUŞ BİTMİŞ.

1.ORDU BAŞSAVCISI: EKREM, BAYRAK HAREKAT PLANI NE İŞE …..

1.ORDU BAŞSAVCISI: BURDA ADAMLAR GİDERKEN, HER KOMUTAN GİDERKEN, NELER YAPILMIŞ.

ASKER HUKUKÇU 2: BİLGİSAYAR MEBSS SORUMLUSUNU, EVİNDE BÜTÜN BURDAKİ BİLGİLERİ EVİNE AKTARIYOR.

ASKER HUKUKÇU 4 : YAPMA YA!

ASKER HUKUKÇU 2: TABİİ CANIM. TABİİ TABİİ

ASKER HUKUKÇU 4 : EMEKLİ OLURKEN VEYA BURDAKİ BİLGİLERİ GÖTÜRMÜŞ.

ASKER HUKUKÇU 2: TABİİ TABİİ. BİROL ANLATTI İŞTE.

1.ORDUNUN BÜTÜN GİZLİ PLANLARI ERGÜN SAYGUN’UN EVİNDEKİ ŞAHSİ BİLGİSAYARINDA DA VARDI

ASKER HUKUKÇU 5: ERGİN SAYGUN UNUTMUŞ YA! HİZMETE ÖZEL BİLGİSAYARINI BURDAN ALMIŞ, EVİNE GÖTÜRMÜŞ, BÜTÜN PLANLAR BİLGİSAYARDA YÜKLÜ , İNTERNETE TAKMIŞ, ONA DA VİRÜS GİRMİŞ Mİ? TUTUŞTU DİYOR BİROL YARBAY.

ASKER HUKUKÇU 4: DÜŞÜN, BİRİNCİ ORDUNUN TÜM GİZLİ PLANLARI ŞEYDE, ADAMIN BİLGİSAYARINDA. ADAM EVİNDEN İNTERNETE GİRİYOR, İNTERNETTEN VİRÜS GİRİYOR..
1.ORDU BAŞSAVCISI: TUTUŞUYOR

ASKER HUKUKÇU 4: BÜTÜN 1. ORDUNUN GİZLİ PLANLARI BİR ANDA İNTERNET ORTAMINDA. APAR TOPAR GECENİN BİR YARASI BİZİM BİROL GİDİYOR BURDAN. BİROL MÜDAHALE EDİYOR. PANİK

ASKER HUKUKÇU 5: SABAHA KADAR UĞRAŞTIM DİYOR.

ASKER HUKUKÇU 2: HAYIR NİYE ARKADAŞ, BU ADAM BUNLARI EVİNE GÖTÜRÜR ANLAMADIM Kİ. BURDA BİTTİĞİ ZAMAN BUNUN ORGENERALLİĞİ BİTMİYOR MU?

ASKER HUKUKÇU 4: YAA ABİCİM, BAK ŞİMDİ DENİZCİLERİN O BELGELERİN BULUNMASI DİYORYA BUNLAR GEÇMİŞ ŞEYİMİZ, HAFIZAMIZ. HAFIZAMIZI SİLEMEYİZ. SEN DİYORSUN YA; ÇIKARIP ÇIKARIP ISITIYOR, AYNI ŞEYLERİ, PLANLARI KULLANIYORLAR. UFAK TEFEK RÜTUŞLAR YAPIYORLAR. YENİDEN YAPMIYOR ADAM. OLANIN ÜZERİNDEN DEĞİŞTİRİYOR. GÜNÜMÜZE UYGULUYOR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BEN SİZE BALYOZ O CD’LERİNİ VEREYİM. HİÇBİRİSİNE YALAN DİYEMİYORSUNUZ. YAPAMAZ SİVİLLER, MÜMKÜN DEĞİL VE BÜTÜNLÜĞÜ BOZAN BİR ŞEY YOK

1.ORDU BAŞSAVCISI: BAK, BEN SİZE VEREYİM O CD’LERİ. HİÇBİRİSİNE YALAN DİYEMİYORSUNUZ. HEPSİ, MESAJ EMİRLERİ,KKK EMİRLERİ

ASKER HUKUKÇU 5 : OLABİLİR AMA BU CAMİYE ŞEY İNSANIN KAFASI DONUYOR.

1.ORDU BAŞSAVCISI: YOK BİR BELGELERE BAKIN. YAN PLANLARIN BİR YANSILARI YAPILMIŞ. O CAMİ BOMBALAMALARIN, YANSILARI TAMAM MI? YAAA, OLAMAZ BÖYLE BİR ŞEY DİYORSUN. YAPAMAZ SİVİLLER. ŞİMDİ BÜTÜNÜNE BAKTIĞINIZ ZAMAN BÜTÜNÜNÜ BOZAN BİR ŞEY DE YOK.

ASKER HUKUKÇU 5 : ABİ HER ŞEY HER YERDE YA.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BURSA İL JANDARMA KOMUTANI VEYA BURANIN İL JANDARMA KOMUTANLIĞI VERMİŞTİR BİR ASTSUBAYA GÖREVİ VEYA ÜSTEĞMENE. ÜSTEĞMEN BÖYLE SAÇMA-SAPAN BİRŞEY YAPMIŞ. BUNLARIN DA GÖZÜNDEN KAÇMIŞ OLABİLİR.

ASKER HUKUKÇU 5 : GÖZE GİRECEK YA.

1.ORDU BAŞSAVCISI: BU CD’LER GELMİŞ TOPLANMIŞTIR. TAMAM MI? BURDA DA AÇILMIŞTIR. BUNLARI İNCELEMEMİŞTİRLER BİLE. BELKİ GÖRMEMİŞLERDİR BİLE. BİZİM ÇALIŞMAMIZ BUDUR DEMİŞLERDİR.

İŞİN SALAKLIĞI SES KAYDININ TUTULMASI ZATEN. İSTANBUL’UN ÜSTÜNE ÇÖKMEK NE DEMEK? NEDİR SENİN İSTANBUL’LA ALIP VEREMEDİĞİN?

ASKER HUKUKÇU 2: İŞİN SALAKLIĞI. ADAM KENDİ SES KAYDINI KENDİ ALMIŞ YA

ASKER HUKUKÇU 4: “ÇÖKERİZ DİYOR İSTANBUL’UN ÜZERİNE” DİYOR. NE DEMEK İSTANBUL’UN ÜZERİNE ÇÖKMEK? ÇÖKERİZ DİYOR

ASKER HUKUKÇU 3: TABİİ CANIM DARBE YAPAR BUNLAR

1.ORDU BAŞSAVCISI: NASIL?

ASKER HUKUKÇU 4: HANİ DİYOR YA. İSTANBULUN ÜZERİNE ÇÖKERİZ DİYOR YA. NORMAL PLAN SEMİNER PLANINDA NİYE ÇÖKÜYON İSTANBUL’UN ÜSTÜNE KARDEŞİM. İŞTE STATLARA BİLMEM KAÇYÜZ BİN KİŞİ NİYE TOPLUYORSUN. BU NORMAL SEMİNERDE

ASKER HUKUKÇU 5: GENELKURMAY BAŞKANI DAHİL ŞEYLER,

ASKER HUKUKÇU 4: BÜTÜN GENERALLER FB Lİ Mİ DİYE

1.ORDU BAŞSAVCISI: ONLARA SORUVER, ÖYLE CEVAP VERSİNLER ÖNCE. BAK EN TEMEL SORU O. NEDİR YANİ BÖYLE İSTANBUL’LA ALIP VEREMEDİĞİN. AL YUNANİSTAN’I İNCELE. TAMAM YANİ.
NİYE İSTANBUL’U MAHALLE MAHALLE İNCELİYORSUN. ESAS SORU BU. SAVCILARIN BUNU SORGULAMASI LAZIM. NİYE ALIŞ VERİŞ MERKEZLERİNİ BELİRLİYORSUN?

ASKER HUKUKÇU 4:NİYE İSTANBUL’U MAHALLE MAHALLE İNCELİYORSUN.

ASKER HUKUKÇU 2: HA BENDE İSTANBUL’UN

1.ORDU BAŞSAVCISI: ALIŞ VERİŞ MERKEZLERİNİ NİYE TEK TEK BELİRLİYORLAR ABİ.

İSTANBUL AYAĞI TAMAMSA JANDARMA DA TAMAM DERSE DARBE YAPILABİLİR. ÇÜNKÜ BÜTÜN TEŞKİLATLANMAMIZ JANDARMA ÜZERİNDEN.

1.ORDU BAŞSAVCISI: GENELKURMAY BAŞKANI KİM: HİLMİ ÖZKÖK İSTEMİYOR . AYTAÇ YALMAN İSTEMİYOR.

ASKER HUKUKÇU 2: HİLMİ İSTİYOR.

ASKER HUKUKÇU 4: AMA VAZGEÇTİ İSTEMİYOR DİYELİM. ŞİMDİ BURASI PLAN HAZIRLIYOR, İSTANBUL AYAĞI TAMAM DİYELİM. ANKARA’DA KİM VAR İKİ TANE BU İŞİ İSTEMEYEN. AYTAÇ YALMAN, ÖZKÖK. JANDARMA GENEL KOMUTANI O. ŞEY KİM, 4. KOLORDU KOMUTANI KİM? O TARİHTE. BAKIN ONLARI BİR DEĞERLENDİRİN TAMAM MI? HİLMİ ÖZKÖK’LE AYTAÇ YALMAN’I BEN ŞEY YAPABİLİR MİYİM? ATAMAZMIYIM?

1.ORDU BAŞSAVCISI: ŞİMDİ JANDARMA GENEL KOMUTANIN ÇIKMADI MI ABİCİM. YARGITAY KROKİSİNİ BİLE GÖRDÜM BEN.

ASKER HUKUKÇU 5: SİVİL YARGITAY’IN DEĞİL Mİ?

1.ORDU BAŞSAVCISI: SİVİL YARGITAY. YARGITAY’IN PLANLARI ÇIKTI.

ASKER HUKUKÇU 4: OĞLUM JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI İŞİN İÇİNE GİRERSE OLAY BİTMİŞTİR YA. TÜRKİYE’DE BÜTÜN TEŞKİLATLANMA JANDARMA ÜZERİNDEN DEĞİL Mİ?

1.ORDU BAŞSAVCISI: TAŞLAR OTURUYOR YERİNE.
PLANLARIN AYRINTISINI KATILIMCILARIN HERBİRİ BİLMEZ

ASKER HUKUKÇU 3: YANİ BU KADAR GENERAL, BU KADAR KURMAY SUBAY, NE BİLEYİM BU KADAR ALBAY GELİP DE BÖYLE BİR PLAN..

ASKER HUKUKÇU 4: YA CAMİNİN BOMBALANACAĞINI, UÇAĞIN DÜŞÜRÜLECEĞİNİ KAÇ KİŞİ BİLİYOR ORDA.

ASKER HUKUKÇU 3: ORDU BU

ASKER HUKUKÇU 4: AMA ORDU DEDİĞİN KİŞİLERDEN OLUŞUYOR. İÇİNDEN BİRKAÇ TANE SAPIK DÜŞÜNCELİ İNSAN OLABİLİR. BUNU ORDUNUN TAMAMINA TEŞMİL EDEMEZSİN. HİÇBİR KURUMA TEŞMİL EDEMEZSİN.
O BİNBAŞIYI MAHKEME BİLİRKİŞİ OLARAK ÇAĞIRMASI LAZIM
1.ORDU BAŞSAVCISI: AMA NORMALDE KEŞKE ADAMLAR BİR BİLİRKİŞİ BÖYLE, AMA BELİRLEMESİ YAPSALAR YANİ.

ASKER HUKUKÇU 5: AMA BİLİRKİŞİ YAZSINDA, BİLİRKİŞİYİ KİMDEN İSTEYECEK. NASIL İSTEYECEK.

ASKER HUKUKÇU 4: ŞİMDİ O SENİN BİNBAŞIYI TEKRAR BİLİRKİŞİ OLARAK ÇAĞIRMASI GEREKMİYOR MU MAHKEMENİN.

1.ORDU BAŞSAVCISI: GEREKİYOR. NORMALDE ÇAĞIRMALARI LAZIM O ÇOCUĞU.
O BİNBAŞI YERİNE KILLI MILLI TECRÜBELİ BİR KURMAY OLSAYDI SANKİ BUNLAR NORMAL BİR PLAN SEMİNERİ DİYEBİLECEKMİYDİ?

ASKER HUKUKÇU 4: BİLİRKİŞİYİ KİM TAYİN ETTİ?.

1.ORDU BAŞSAVCISI: ORDU KOMUTANI. FARZEDELİM ÇOK KILLI. BU İŞE YILLARINI VERMİŞ, KURMAYLIĞA. ARTIK, HER ŞEYİ SU GİBİ BİLEN BİR KİŞİ GETİRDİK BİLİRKİŞİ OLARAK ATADIK. NE DİYECEKTİ O BELGELERE. NORMAL PLAN SEMİNERİ Mİ?
ASKER HUKUKÇU 4:NE DİYECEKTİ!? “BİR DAKİKA, BİR DAKİKA BEN KOMUTANA SORAYIM GELEYİM.” DİYECEK Tİ

ASKER HUKUKÇU 5: AYNEN ÖYLE.

ASKER HUKUKÇU 4: DE Mİ..

ASKER HUKUKÇU 2: KESİNLİKLE EVET
BİLİRKİŞİ KOMUTANA NE YAPAYIM DİYE SORSA KOMUTAN NE DİYEBİLİRKİ?
“GERÇEKTE OLABİLİR OLMAYABİLİRDE DEYİP SUYA SABUNA DOKUNMA” DİYEBİLİR

1.ORDU BAŞSAVCISI: KOMUTAN NE DİYECEKTİ ABİ.

ASKER HUKUKÇU 2: SİLAHLI KUVVETLERİMİZE..SUYA SABUNA DOKUNMADAN. ASLANLAR GİBİ BİR İFADE VER.

1.ORDU BAŞSAVCISI: NE DİYECEKTİ?......

ASKER HUKUKÇU 2: DİYECEK ÇOK ŞEY VAR.. OOO..

1.ORDU BAŞSAVCISI: MESELA NE DİYECEKTİ?

ASKER HUKUKÇU 2: “OLABİLİR DE OLMAYABİLİR DE.”

ASKER HUKUKÇU 5: BU BELGELER GERÇEK DEĞİL Mİ? DİYECEKTİ.

ASKER HUKUKÇU 2: “GERÇEK OLABİLİR DE OLMAYABİLİR DE.” BU KADAR İŞTE. AL ÇIK İŞTE İŞİN İÇİNDEN. NE VAR YANİ.

ASKER HUKUKÇU 4: ÖYLE DE OLUR, BÖYLE DE OLUR TABİİ.

1.ORDU BAŞSAVCISI: NE DİYECEK Tİ, SIRAYA KOY DESEN, KOYAMIYORUM. KOMUTANA SORAYIM.

ASKER HUKUKÇU 2: BEŞ BİN SAYFAYI NASIL SIRAYA NASIL KOYAYIM BEN BUNU SIRAYA DİYECEK.

1.ORDU BAŞSAVCISI: İŞİM VARDI KOMUTAN KOYSUN. KOLAY DEĞİL…
O BİNBAŞI BAŞINA GELECEKLERİ BİLSEYDİ BELKİ ODA RAPORU BÖYLE YAZMAZDI. HAYATI KAYDI ÇOCUĞUN

ASKER HUKUKÇU 2: O BİNBAŞI BİLSEYDİ BUNLAR GELECEĞİNİ YAPAR MIYDI ONU?

ASKER HUKUKÇU 4: YAPMAZ MI YA . NE YAPSIN YA. ÇOCUK O KADAR ÇALIŞMIŞ, AKADEMİYİ KAZANMIŞ, KURMAY SUBAY OLMUŞ, İSTİKBAL VAAD EDEN..

1.ORDU BAŞSAVCISI: VE ADAM DÖRT DÖRTLÜK..

ASKER HUKUKÇU 4:BAKSANA ABİMİN ANLATTIĞI. DÖRT DÖRTLÜK, HAYATI KAYDI ÇOCUĞUN YA!
PAŞALARIN KALDIĞI CEZAEVİNDE YÖNETMELİĞİ UYGULADIĞI İÇİN CEZAEVİ MÜDÜRÜNÜ DİYARBAKIR’A SÜRDÜLER

1.ORDU BAŞSAVCISI: ORDU EVİ ŞEY CEZAEVİ MÜDÜRÜ YERİNDE OLMAK İSTEMEZDİM YANİ ARKADAŞLAR.

ASKER HUKUKÇU 5: KİM İSTER ABİ.ŞEY ÖBÜR CEZAEVİ MÜDÜRÜNÜ SÜRMÜŞLER ORDAN.

ASKER HUKUKÇU 4: BU YÖNETMELİĞİ UYGULUYORDU, DEĞİL Mİ?
1.ORDU BAŞSAVCISI: YÖNETMELİĞİ UYGULAMIYORDU. YÖNETMELİĞİ YUSUF UYGULUYORDU.

ASKER HUKUKÇU 4: DİYARBAKIR’A SÜRDÜLER ADAMI.

aktifhaber.com

Devamını BURADAN okuyun...>>>

11.3.11

CHP'DE VARAN 3

Bu da "Varan 3"

İyi ki telefonları dinleniyor. İyi ki "korku imparatorluğu" falan var. Ya korkmasalardı kim bilir daha neler yaparlardı?!

Maazallah hepten rezillik elverirdi. (Saçmalama Şinasi; fecaatin derecesini vurgulamak için "iyi ki" dedim.)

Bu kadarı "Devri Dilara-yı Cumhuriyet"te görülmüş şey mi?!

Kimin kimi "taciz" ettiği bile belli değil.

Hanım "gazeteciye" soracak olursak Baykal "taciz" etti; Baykal'a soracak olursak o!

Baykal'ın ihsas ettiğine de "taciz" yerine "davetkâr" desek daha doğru. Zira, "Canım hani beni yemeğe çıkaracaktın?.." lafı "pasif taciz"e girmez bence. (Ortada aslanlar gibi "hani" kelimesi olmasa hadi neyse.)

Mezkur ifadeden benim anlayabildiğim; Baykal davet etmiş, hanımefendi de davete icabet etme makamından ısrar makamına yükselmiş, hepsi bu.Gerçi hanım gazetecinin Fatih Altaylı'ya anlattıklarından hareketle Baykal'ın yaptığına da tastamam "taciz" diyemeyiz.

"Elle mi taciz etti?.."

"Hayır..."

"Sözle mi?.."

Kem küm.

Fatih Altaylı da naçar "asılmak" kelimesini buluyor. Ve, "asılmak" fiilinde ittifak sağlanıyor.

Baykal "asılmış" yani.

Kadıncağızın anlattıklarını dikkatle dinledim; bence "asılmamış" resmen ve alenen "sarkmış."

Ne ki, Baykal'ın kavline göre bütün bunlar "komplo."

Komploya uyanmakla, hem Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Atatürk'ün partisini, hem de Kılıçdaroğlu'nu büyük bir badireden kurtarmış.

"Güzel insan" vesselam!

Genel başkanlığı döneminde bütün varlığıyla koruduğu partisini şimdi de "komploya" uyanan yanlarıyla koruyor.

CHP ona ne kadar minnettar olsa azdır.

Neyse (Sarkmak, asılmak, taciz etmek, davetkâr olmak veya komplo) günahı vebali boyunlarına; mesele bu değil.

Gandi Kemal'in tavrını hangi ifadeyle karşılayacağız mesele orda.

Maslahatçı mı, "iyi olan kazansıncı" mı, orta yolcu mu, fırsatçı mı, dikizci mi, arabulucu mu, "istemem yan cebime koycu" mu nedir anlamadım gitti.

Hanım "gazetecinin" Kılıçdaroğlu görüşmesinden çıktıktan sonra, YARSAV eski Başkanı'yla yaptığı telefon görüşmesine ait olduğu iddia edilen ses kaydındaki şu diyaloga bakın:

- Görüştüm çıktım şimdi yanından, 45 dakika görüştük. Ama bütün umutlarım, inancım, her şeyimi yitirdim. Başbakanlık koltuğunda oturup bu ülkeyi yönetecek kapasite yok.

- Zaten bugün buraya gelinmesinin sebebi bu tablo değil mi?

- İnanılır gibi değil. O kadar kalın bir cümle kuruyor ki, yani tamam, gücü olan yapsın, yap, ben gereğini yaparım. Ya Allah, git yap diye bir şey var mı ya? Diyorum ki, ben sana bu kadar 'büyük bir balık' getirebilirim. O diyor ki, tamam sen git kendi şartlarınla yap getir. Anlıyor musun?

- Anlıyorum.

- Ama hani 'en büyük balığı' getireceğim diyorum; yardımcı ol, en azından bunun için ufacık da olsa bir alet lazım değil mi, bir şey lazım. Onu sağla. Tamam de. Destek ol, güç ver. Yok olmaz deme. Tamam, kendin yap getir, de, ee ananın... Ben yaptıktan sonra 'youtube'a da koyarım ya, sana ihtiyacım yok ki..

Nedir bu şimdi?

Komplo teklifine "Yap getir.." karşılığını veren CHP Genel Başkanı'nın bu haline ne diyeceğiz?

Bu nasıl Gandi, bu nasıl Kemal yahu?

Baykal görüşmeden neden beni haberdar etmediniz diyor, o "gazeteciyi" ciddiye almadım diyor. Sonra da "Büyük balığı" açıklasın diyor.

Ciddiye almadığın insandan neyin açıklamasını bekliyorsun?

Uzun lafın kısası şudur:

Varan 1, Baykal'ı kaset marifetiyle bitirmişti.

Varan 2, ellerinde patladı.

Varan 3, "Yap getir" ifadesinden ibarettir ve (kamu vicdanında) Gandi Kemal'in meşruiyetini bitirmiştir.

İlk ikisi tuzaktı; biri gerçekleşti, diğerinin izine "Odatv"de rastlandı.

"Varan 3" ise Gandi Kemal'in kendi diliyle kendine kurduğu "tuzaktan" başka şey değildir.

Zaten ne yaptıysa (kendi kendini tekzip etmesinden merdivene ters binmesine kadar) hep kendine yapmamış mıydı?

Yazık ki yazık; çok erken bitti

Salih Tuna
stuna@yenisafak.com.tr11 Mart 2011 Cuma

YENİŞAFAK

Devamını BURADAN okuyun...>>>

CHP'DE CİNSEL ŞANTAJ

"Çift Taraflı Komplo"

Deniz Bey'in, kendisine yönelik operasyonun hangi merkezden geldiğini "bilmemesi mümkün değil" diye, ta en başından beri söyleye geldim...

On ay önce kaset skandalı patladığında, CHP genel başkanlığından istifa etmek zorunda kalan Baykal...

O esnada hükümete yönelik sert açıklamalar yapmıştı; ne ki, bu politik bir çıkıştı ve hadisenin hükümetle hiçbir alakasının olmadığını gayet iyi biliyordu!

***

Deniz Baykal'ın son kurultay öncesinde ntv ekranındaki söylediklerini...

Oda TV operasyonları sonucunda CHP'de meydana gelen "İklim" değişikliği vesilesiyle bir kere daha hatırlatmak istiyorum.

Baykal, "CHP'yi yeniden yapılandırmak, dizayn etmek isteyen, bu yönde baskı yapan bir dünya var...

Kim olduklarını biliyoruz. Orası ayrı bir dünya! Ben 1 Mart tezkeresinin ardından da o komplolara muhatap olmuştum." diyordu, orada!***

Bugüne gelirsek, Deniz Bey, Oda TV muhabiri İklim Bayraktar'ın, hakkındaki "taciz" iddiasını "Çift taraflı komplo" diye niteliyor.

Baykal, asıl Bayraktar'ın kendisini sürekli arayıp tacizde bulunduğunu işaretlerken bakın ne diyor:

"Bu yalanları neden anlatıyor? Çünkü bu işi kendi başıma yapmadım, demek istiyor...

Bu, aynı zamanda Kemal Bey'e kurulmuş bir tuzaktır. Ben tuzağa düşmüş olsam; 'Sen bu işi nasıl yaptın?' diye sorulduğunda, çıkıp 'Bunu Kemal Bey'le konuştum' diyecek. Al sana bir büyük bomba! Ondan sonra birinciyi de kim yaptı, anladınız mı, şimdi' diyecekler..."

***

Bu sözleri, Deniz Bey'in "son komployu" da çözmüş olduğunu gösteriyor.

Ergenekon kapsamındaki Oda TV operasyonları...

O malum "dünya"nın, CHP'yi "dizayn etmeye yönelik" çalışmalarının, kumpaslarının devam ettiğini de ortaya çıkarmış bulunuyor.

Baykal'ı koltuğundan eden ilk operasyon ile siyasi gezegenimizdeki şu son "İklim" değişikliği sonucunda ortaya dökülen "kumpas" arasındaki bağlantıyı görmemek, göz ardı etmek mümkün değildir.

***

Deniz Baykal'ı deviren kaseti yayınlatanlar...

O görüntülerin sonunda, şayet arzu ettikleri siyasi netice hasıl olmazsa, "Varan-2" sopasını göstermişlerdi...

Halk TV'nin Soner Yalçın'a/Oda TV'ye gitmemesi için, Kemal Kılıçdaroğlu'na direnen bir Baykal vardı, değil mi?

***

Geçen Mayıs'tan bu yana, CHP'de neler yaşandığını bir çırpıda hatırlayalım:

Deniz Baykal, tam da Meclis'teki "anayasa değişikliği" oylamalarında uzatmalar oynanırken "kaset skandalı" ile devrildi; yerine "Gandi Kemal" getirildi. Kurgusal bir rüzgar estirildi...

Beş ay sonra, bu defa parti yönetimindeki "iki başlılık" nedeniyle "majestelerinin elli üç yıllık adamı" Önder Sav harcandı.

Gel gelelim, "Gandi Kemal"le de olmuyordu!

Muhtemel bir seçim yenilgisi sonrasında sahneye "başrol oyuncusu" olarak çıkarılmak üzere, CHP otobüsüne bazı isimler "paraşütle" indirilmişti.

Bu isimlerin başında gelen Süheyl Batum projesi şu ana kadar ciddi yaralar almış durumda...

Batum ve Kılıçdaroğlu arasındaki "kağıttan kaplan" ayrışmasını, bu çerçevede not edelim.

***

Şu son "İklim" değişikliği vesilesiyle yaşadıklarımız; Deniz Baykal'ın "çifte komplo" diye nitelediği kumpasın aslında seçim sonrası için planlandığını gösteriyor!

Oda TV fırınında pişirilen bu kumpas; bir yandan hala daha "sorun" olarak görülen Deniz Baykal'ı tamamen bitirmeyi, diğer taraftan da "hedefledikleri neticeyi" alamayacağı anlaşılan "Gandi Kemal"i paketlenmeyi hedefliyordu...

Ancak, beklemedikleri sarsıcı bir gelişme oldu, lastikleri patladı!

Oda TV operasyonları, o malum "dünya"nın CHP için kurguladığı komploları da deşifre etti.

***

Deniz Baykal, dünkü Milliyet'te "Kemal Bey, taciz iddiasını duyduğu an beni araması gerekirdi." diyor.

Baykal, açıkça Kemal Bey'in "oltaya geldiğini" söylemese de hadise ortadadır:

Kılıçdaroğlu'nun, Baykal'ı bilgilendirmek yerine...

İklim Bayraktar'a "Bizi bu işe bulaştırma ama sen kendi imkanlarınla ne yaparsan yap!" demiş olması yeterince manidardır.

***

CHP liderinin "İklim Bayraktar'ın söylediklerini ciddiye almadım, o yüzden Baykal'ı aramadım" şeklindeki sözleri inandırıcı değildir.

Kemal Bey'deki işbu "İstemem yan cebime koy" tavrının, Baykal'ı yaraladığını söylemeye gerek var mı?

***

Kemal Kılıçdaroğlu, "Bayraktar, AKP'li bir yönetici hakkındaki bölümü de açıklasın" diyerek "optik çarpıtma" yapmayı da ihmal etmedi.

Kılıçdaroğlu'nun, İklim Bayraktar'la sadece Baykal ekseninde görüşmediği...

CHP liderinin Oda TV operasyonuna "arzulanan" tepkiyi göstermesi için de İklim Bayraktar'ın devreye girmiş olduğu ortaya çıktı.

***

Bütün bunlardan sonra, "Oltadaki Balık" konumundaki Kemal Bey...

"Komplo Madalyonu"nun öteki yüzünü, yani kumpasın kendisine yönelik tarafını da görmüş olmalıdır.

Şayet, bu durumun farkında değilse, seçim sonrasında mecburen "uyanmak" zorunda kalacaktır!

Tamer Korkmaz
tkorkmaz@yenisafak.com.tr11 Mart 2011 Cuma

yenişafak

Devamını BURADAN okuyun...>>>

9.3.11

ERGENEKONDA YALAN RÜZGARI

Yalan Rüzgarı

Ergenekon kapsamında Oda TV ile başlayan yargı operasyonları, bazı gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlanırken, iki haftadır yürütülen kamuoyunu yanıltma girişimleri dikkat çekti.

Ahmet Şık için 'Darbe günlüklerini ortaya çıkaran gazeteci' dediler. Alper Görmüş, haberi kendisinin yazdığını açıkladı.
Oda TV, 'MİT Müsteşarı'nın kardeşi cemaat mensubu' diye yazdı. MİT yalanladı: Müsteşarın o isimde bir kardeşi yok.
Nedim Şener, Soner Yalçın'ı tanımadığını söyledi. Ama 'gözlerinden öpüyorum' diyecek kadar samimi olduğu tespit edildi.
Ahmet Şık, hazırladığı kitabın Oda TV'ye nasıl gittiğini bilmediğini söyledi. Ancak, 'kitap üç aylık taslak' sözü dinlemeye takıldı.
Soner Yalçın, suç unsuru dosyalar için 'virüslü e-posta ile yüklediler' dedi. Fakat bilgileri kendisinin kaydettiği ortaya çıktı.Medyadaki bazı haber ve yazılarda ortaya atılan bir kısım bilgilerin yalan olduğu ortaya çıktı. En bariz örneği 'Darbe Günlükleri'nin yayımlandığı Nokta Dergisi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Alper Görmüş açıkladı.

Görmüş, 'Günlükleri ortaya çıkaran gazeteci' diye lanse edilen tutuklu Ahmet Şık'ın, söz konusu haberle hiçbir ilgisinin bulunmadığını vurguladı. Dün Taraf'taki yazısında Görmüş, "Haberi ben yazdım. Ahmet günlükleri, dergide yayımlandıktan sonra gördü." dedi. Tutuklanan Nedim Şener'in Oda TV'nin sahibi Soner Yalçın'ı tanımadığına dair ifadeler de yalanlar arasına girdi.

Teknik takibe takılan Şener'in Yalçın'la görüştüğü, 'gözlerinden öpüyorum' diyecek kadar samimi olduğu belirlendi. Bir başka yalan MİT Müsteşarı Hakan Fidan'la ilgiliydi. Oda TV, 'müsteşarın kardeşi Mustafa Fidan cemaat mensubu' şeklinde yayın yaptı. Ancak MİT'in açıklaması, yalanın boyutunu gösterdi: "Müsteşarımızın ne Amerika'da yaşayan ne de Mustafa isimli bir kardeşi var."

Oda TV 11 Kasım 2010 tarihinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın kardeşi Mustafa Fidan'ın cemaat mensubu olduğuna dair haber yayınladı. Yalçın'ın bu bilgiyi Ergenekon soruşturması kapsamında aranan MİT mensubu Kaşif Kozinoğlu'ndan aldığı ortaya çıktı. MİT ise internet sitesinde haberi yalanladı. Açıklamada, "Sayın müsteşarımızın ne ABD'de yaşayan ne de Mustafa isimli erkek kardeşi vardır. Erkek kardeşi ise hayatı boyunca hiç yurtdışında bulunmamıştır." dendi.

Ahmet Şık'a ait 'İmamın Ordusu' isimli kitabın bir nüshası Oda TV'de ele geçti. Şık, kitabın oraya nasıl gittiğini bilmediğini söyledi. Ancak 25 Şubat 2011 tarihinde X şahısla telefon görüşmesi yapan Şık, "Kitabın yanılmıyorsam üç ay önceki hali filan." diyor.

Soner Yalçın ve avukatları Oda TV'deki bilgisayarlarda bulunan bazı dosyaların 'virüsle' yüklendiğini savunmuştu. Soner Yalçın ile avukatları bilgisayarlarda bulunan bazı belgelerin 'virüs yoluyla' yüklendiğini ileri sürmüştü. Ancak söz konusu dosyaları ilk kaydeden kişinin Soner Yalçın olduğu belirlendi. Oda TV'de el konulan bir harddiskten çıkan 'Nedim' isimli belgede "Nedim'in emniyet bağlantıları önemli, irtibatlarını devam ettirsin." yazıyordu. Bu word dosyasının 09.08.2010 tarihinde 'Soner' isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğu, bu kullanıcının da Soner Yalçın olduğu tespit edildi. 'Sabri Uzun' isimli Uzun'un imzasıyla yazılması planlanan kitapla alakalı belgede de "Sabri'nin kitap konusunda çekincesi var ikna etmeye çalışalım, kitabı seçimden önce yetişmeli. Nedim, Ahmet Şık'la bu konuda görüşsün. (...) Nedim'i kutlarım. Ahmet'i çalıştırsın..." yazıyordu. Bu belge de 20.12.2010 günü saat 11.29'da 'Soner' adlı kullanıcı tarafından oluşturulmuştu.

TANIMADIĞI YALÇIN'I GÖZLERİNDEN ÖPMÜŞ

Mahkemece tutuklanan Nedim Şener, sorgusunun ilk bölümünde Soner Yalçın'ı tanımadığını söyledi. Ancak Şener'in mahkeme kararıyla yapılan dinlemelerinden Yalçın ile görüştüğü tespit edildi. Şener'in Yalçın'a 'gözlerinden öpüyorum' diyecek samimiyette olduğu belirlendi. Savcılık sorgusunda Soner Yalçın'ı tanımadığını söyleyen Şener'in Yalçın ile telefon görüşmesi teknik takibe takıldı. Şener, Yalçın ile yaptığı görüşmeyi "Gözlerinden öpüyorum." cümlesi ile bitirdi.

Hanefi Avcı için "En zayıf haber kaynağım, birkaç kez ziyaret ettim." diyen Şener, CHP eski milletvekili İlhan Kesici ile 27 Şubat 2011 tarihinde yaptığı görüşmede "... Edirne'deyken, Eskişehir'deyken Hanefi Avcı boş durmayan bir adam, gittiği yerde bir operasyon yapıp onunla ilgili haber peşinde koştuğumuz adamlardan biridir..." diyerek Avcı ile olan ilişkisini ortaya koydu.

EVİNDEKİ BÜTÜN CD'LERİ YOK EDİYOR

Nedim Şener gözaltına alınabileceğini tahmin ederek evinde bulunan bilgisayar ve CD gibi materyalleri yok etti. Şener, CHP eski milletvekili İlhan Kesici ile yaptığı telefon görüşmesinde muhtemel bir polis baskınına karşı evindeki bilgisayar, CD ve flash bellek gibi materyalleri ortadan kaldırdığını anlattı. Sorgusunda, "İllegal bir faaliyetiniz yok, neden bunları yok ettiniz?" şeklindeki soruya, çocuğunu bahane gösterdi. Eve iş getirmediğini anlatan Şener, evde çocuğu ile ilgilenmekten çalışmaya fırsat bulamadığını söyledi.

Şener, savcılık sorgusunda eşinin ameliyatı hakkında da bilgi sorulduğunu iddia etti. Ancak Şener'e kesinlikle eşinin hastalığı ve ameliyatı ile ilgili soru sorulmadığı öğrenildi. Milliyet gazetesi Nedim Şener'in 2 yıl dinlendiğine dair haber yayımladı. Ancak savcılık ve emniyet bilgilerine göre mahkeme kararıyla yapılan dinleme süresi sadece 6 ay 8 gün.

zaman.com.tr

Devamını BURADAN okuyun...>>>



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License