25.6.10

LAİKLİK, KIYAFET, YASAKÇILIK

AB'den İslam Karşıtlığı Uyarısı

Avrupa Konseyi, Avrupa'da yaygınlaşan İslam karşıtlığını ve yasakçı uygulamaları sert şekilde eleştirdi.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu, laikliğin dinî kıyafetlerin yasaklanmasına gerekçe olamayacağını belirtti ve İsviçre'den de minare yasağını iptal etmesini istedi. Mevlüt Çavuşoğlu başkanlığındaki AKPM'de dün kabul edilen 'Avrupa'da İslam, İslamcılık ve İslamofobi' başlıklı raporda 'dinî özgürlükler' vurgusu ön plana çıktı. Raporda "Laiklik, kamusal alanda dinî pratiklerin yasaklanabileceği anlamına gelmez. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 9. maddesi herkese dinî kıyafetlerini kamusal veya özel alanda giyme serbestisini sağlar." hatırlatması yapıldıDanimarka Sosyalist Grup üyelerinden Mogens Jensen'in kaleme aldığı raporda, burka yasağını uygulamak isteyen Fransa ve Belçika'ya sert eleştiriler yöneltildi. Burkanın kamuya açık yerlerde yasaklanmasına ilişkin bazı ülkelerde getirilmek istenen yasağa da değinilen kararda, güvenlik açısından birtakım kısıtlamalar getirilse de yasağın genelleştirilmesine karşı çıkıldı. Fransa ve Belçika'da uygulanan burka yasağının olumsuz etkilediği kaydedilerek, "Genel bir yasak, burka giyen kadınların üzerindeki baskıyı artıracak, onun evden çıkmasını ve başka kadınlarla ilişki kurmasını zorlaştıracaktır. Müslüman kadınların, eğitimden, iş hayatından ve kamusal alandan dışlanması onların hayatını daha da zorlaştıracaktır." denildi. Raporda, vücudun tamamını örten burka tarzı kıyafetlerin dinî vecibeden daha çok kültürel ve sosyal geleneklere dayandığı da kaydedildi.

Jensen'in raporunda kadınların giyim tarzlarının ne kendi toplumları ne de devletler tarafından belirlenebileceği vurgulandı. Karar metninde, "İslam, Musevilik ve Hıristiyanlık gibi barışçıl bir dindir. Avrupa devletleri, tıpkı Hıristiyan papazların veya dindar Yahudilerin giydiği kıyafetlere karışmadığı gibi, Müslüman kadınların başörtüsüne de müdahale etmemelidir." uyarısı yapıldı.

LAİKLİK, yasaklara gerekçe olamaz

Kararda, minare yasağının, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin din ve vicdan özgürlüğüyle ilgili 9. maddesi ile ayrımcılığın yasaklanmasıyla ilgili 14. maddesini ihlal ettiği'' belirtildi. Kararda, şehir planlamasına ve kamu güvenliğine uygun olarak, nasıl kiliselerin kulesi bulunuyorsa camilerin de minaresinin olmasına izin verilmesi istendi.

Kararda son olarak Avrupa'da ırkçı partilerin İslam karşıtlığını körüklemesi eleştirildi. Avrupa'nın birçok ülkesinde aşırı sağ partilerin son yıllarda politika değişikliğine giderek Müslümanları hedef aldığı savunulurken, "Yabancı korkusunun yerini 'İslam korkusu' aldı." denildi. Hollanda ve İsviçre'de ırkçı partilerin yükselişine dikkat çekiliyor. Avrupa'da çok sayıda Müslüman göçmenin Avrupa kültürü ve değerlerini benimsediği belirtilirken, son yıllarda artan İslam karşıtı uygulamaların ve ırkçı partilerin Müslüman gençler arasında Batı değerlerine yönelik tepkiyi artırdığını ifade etti. Kararın sonuç bölümünde "Avrupa'da Müslümanların sosyal ve kültürel olarak ayrımcılığa hedef olmasına karşı çıkılması'' istendi ve "İslam karşıtlığıyla mücadelede Avrupa Konseyi'nin ortak stratejileri tartışması'' çağrısı yapıldı.

Avrupa Konseyi'ne üye ülkelerde dinler arası eğitimin güçlendirilmesinin önemine değinilen kararda, Avrupa'da yüksek eğitim kurumlarının İslam araştırmalarını desteklemesi istendi. Kararda, okullarda İslam'ın daha iyi anlatılmasının önemine değinildi. Raporda, 23 milyon Müslüman'ın yaşadığı Avrupa'da İslam eğitimi için devlet bütçelerinden pay ayrılması da tavsiye edildi.
aktifhaber.com

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License