21.3.11

LİBYA BOMBALANIYOR

Libya Vuruldu

Paris'te dün 22 ülkenin katıldığı zirveden Libya'ya askerî müdahale kararı çıktı. 20 uçağın katıldığı ilk harekâtta Bingazi'de Kaddafi güçlerinin 4 tankı vuruldu. ABD savaş gemilerinden atılan Tomahawk füzeleriyle de hava savunma sistemleri hedef alındı. Libyalı muhalifler, saldırıdan memnuniyet duyduklarını açıkladı.


Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin müdahaleye yeşil ışık yakmasından sonra Batılı ülkelerin Libya'ya yönelik operasyonu dün akşam başladı. 'Şafak Odyssey' adı verilen operasyonun ilk ayağında ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada, ülkenin farklı noktalarına saldırılar düzenledi. Amerikan ve İngiliz savaş gemileri ile denizaltıları, başkent Trablus ve Misrata çevresindeki 20 hava savunma sistemini 110 Tomahawk füzesiyle vurdu. Fransız savaş uçakları da muhaliflerin merkezi Bingazi'ye saldırı düzenleyen 4 tankı imha etti. Trablus, Misrata ve Bingazi'nin yanı sıra Zuvere ve Sirte kentlerine de bomba yağdı. Libyalı muhalifler, saldırılardan memnuniyet duyduklarını ve operasyona başlayan uluslararası koalisyon güçleriyle işbirliği yaptıklarını açıkladı. Libya televizyonu, saldırılar sırasında sivillerin de hedef alındığını, Trablus'taki bir hastanenin füzelere hedef olduğunu duyurdu. Kaddafi ise 'haçlı seferi' olarak nitelendirdiği operasyona karşı Libya halkını silahlandıracağını söyledi. Saldırı kararı, 22 ülkenin Fransa'nın başkenti Paris'te gerçekleştirdiği toplantıda alındı. Zirvenin ardından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, askerî müdahalenin başladığını ilan etti. Operasyon, Sarkozy'nin açıklamasından yaklaşık bir saat önce Fransız jetlerinin Libya hava sahasına girmesiyle başladı. Fransa'nın Saint-Dizier şehrinden kalkan gözetleme uçakları, Libya'da keşif uçuşları yaparken, yaklaşık 20 Rafale bombardıman uçağı TSİ 18.45'te Bingazi'nin güneybatısında Kaddafi güçlerine ait 4 tankı vurdu. Fransa'dan yaklaşık bir saat sonra ise ABD devreye girdi. Akdeniz'de konuşlu savaş gemileri ve denizaltılardan fırlatılan 110 Tomahawk cruise füzesi, Trablus ve Misrata çevresindeki hava savunma sistemlerini imha etti. Brezilya'da bulunan ABD Başkanı Barack Obama, Libya'ya yönelik sınırlı bir operasyonu onayladığını belirtti. "Askerî operasyon bizim ilk tercihimiz değildi." diyen Obama, "bir tiranın, kendi halkına, 'acıma olmayacak' dediğini" bunun da başka şans bırakmadığını kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da Libya'ya asker gönderilmesinin söz konusu olmadığını vurguladı. Clinton ayrıca Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nu arayarak, Paris'teki toplantı hakkında bilgi verdi.

Libya'ya yönelik müdahalede Fransa'nın Korsika adasındaki Solenzara ve İtalya'nın Sigonella hava üslerin ana rol oynuyor. Kaddafi'nin saldırıları durdurmak için hedef olabilecek noktalara sivilleri yerleştirdiği öne sürülüyor. Libya liderinin "Saldıranın hayatını cehenneme çeviririz." tehdidine rağmen Libya güçlerinden ilk harekâta misilleme olmadığı ifade ediliyor. Libya devlet televizyonu, Trablus yakınlarında bir Fransız uçağının uçaksavarla düşürüldüğünü iddia etti; ancak Paris, tüm uçaklarının sağ salim üslerine geri döndüğünü açıkladı. Kaddafi dün de meydan okumaya devam ederek Akdeniz ve kuzey Afrika'yı savaş alanı olarak ilan etti.

AVRUPA VE ARAP DÜNYASI BÖLÜNDÜ

22 ülkenin iştirak ettiği, Avrupa, ABD ve Arap temsilcilerinin katıldığı ortak zirvenin ardından Sarkozy, Kaddafi'nin ateşkes ilan etmesi ve BM kararına uyması halinde diplomasi yolunun tekrar açılacağını kaydetti. Fransa'nın uluslararası müdahaleye liderlik yapacağını belirten Sarkozy, "Fransa'nın tarih karşısındaki sorumluluğunu yerine getireceğini" söyledi. Zirve sonrasında yayımlanan ortak bildiride de, BM Güvenlik Konseyi'nin kararı hatırlatılarak, "Albay Kaddafi'nin uluslararası toplumun isteklerini reddetmeyi, kendi halkını küçümsemeyi sürdürmesine izin vermeyeceğiz. Libyalılara, ülkelerini yeniden inşa etmelerinde, bu ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğüne tamamıyla saygı çerçevesinde yardım etmeyi sürdüreceğiz." denildi.

RUSYA, OPERASYONA TEPKİLİ

Libya'ya yönelik uluslararası müdahale, Avrupa Birliği (AB) içinde çatlaklara yol açtı. Dış politika kararlarında ortak hareket eden AB'nin iki büyük ülkesi Fransa ve Almanya, operasyon kararında zıt pozisyonları temsil etti. Almanya, BM'nin müdahale kararında çekimser oy kullanırken, Fransa askerî operasyonun liderliğini üstleniyor. Paris'teki zirveye katılan Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Almanya'nın operasyona katılmayacağını açıkladı. Ayrıca operasyon Arap ve Afrika dünyasında güçlü destek bulmazken, bölgede etkin ülkelerden Türkiye'nin sürecin dışında kaldığına dikkat çekiliyor. Kısaca BRIC olarak adlandırılan Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin de operasyonda yer almıyor. Bu ülkelerden Rusya, Batılı güçlerin operasyon kararını üzüntüyle karşıladığını açıkladı. Moskova'dan gelen bu açıklamanın ardından ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Rusya'ya dün yapmayı planladığı ziyareti son anda erteledi. Fransız diplomatlar, operasyonun bir "Batı askerî operasyonu" görünmemesi için Arap dünyasının desteğinin altını çiziyor. Sarkozy dün yaptığı açıklamada, 6 kez Arap ülkelerinin de operasyona katıldığını duyursa da, operasyonda Arap ülkelerinin büyük rol oynaması beklenmiyor. Paris'teki zirveye Arap Ligi Genel Sekreteri Amr Musa, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Fas Dışişleri bakanları katıldı. Afrika Birliği ise Paris'teki zirveye katılmazken, Moritanya'da ayrı bir Libya zirvesi düzenledi.

Harekâtın komutası ABD ordusunda

ABD, Fransa, İngiltere, İtalya ve Kanada'nın başını çektiği koalisyon güçlerinin katıldığı operasyona 8 ülke daha çeşitli şekillerde destek veriyor. Dün başlayan askerî harekât, ABD'nin Afrika ülkeleri ile askerî ilişkilerini yönettiği Almanya'nın Stuttgart kentinde bulunan AFRICOM karargâhı tarafından komuta ediliyor. Washington, ilerleyen günlerde operasyonun komutasını koalisyon tarafından oluşturulacak ortak bir karar mekanizmasına devredeceğini açıkladı. İşte operasyona katılacak ülkelerin listesi:

ABD: İki denizaltısı ile Trablus'u vuran ABD; İncirlik, Girit ile İtalya'daki Napoli ve Aviano'daki askerî üslerden operasyona destek sağlayabilir. Yüksek teknolojiye sahip F-15 ve F-16 bombardıman uçaklarının yanı sıra Drone gözetleme uçakları, Kearsange saldırı helikopterleri ile Akdeniz'de konuşlanmış Barry ve Stout muharip gemileri ve Providence denizaltısı operasyonda görev alabilir.

Fransa: Uluslararası müdahalenin başlamasında önemli rolü bulunan Paris, koalisyon güçlerine de ciddi destek veriyor. Libya'ya en yakın askerî üsleri Istres ve Solenzara'dan kalkacak 25 Rafale bombardıman uçağı ve keşif uçağı Awacs'lar operasyona katılacak.

İngiltere: Kıbrıs'taki askerî üssünden operasyona katılacak İngiltere, Tornado ve Typhoon savaş uçakları ve Awacs radar uçaklarıyla koalisyona destek veriyor. Akdeniz'deki Westminster ve Cumberland savaş gemileri de operasyon için hazır.

İtalya: Müdahaleye mesafeli yaklaşan İtalya, hava üslerini kullanıma açarak uçaklarını koalisyon güçlerine dahil etti.

İspanya: İki üssünü koalisyonun kullanımına açan İspanya, 4 F-18 uçağı ile birlikte Boeing 307 Cessna tipi nakliyat uçağı, F-100 tipi bir firkateyn, bir denizaltı ve bir deniz gözetleme uçağını da bölgeye gönderiyor.

Kanada: 6 savaş uçağı 2 gün içinde harekâta katılacak.

Danimarka: 6 F–16 uçağı, bir nakliye uçağı ve 100 personel ile operasyona takviye sağlayacak.

Norveç: Bir F-16 uçağının yanı sıra insani yardım için bir nakliye uçağı verecek.

Hollanda: Talep gelirse destek vermeye hazır olduğunu bildirdi.

İsveç: NATO ülkesi olmadığı halde ilerleyen süreçte devreye girebilir.

Arap ülkeleri: Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri jetlerini gönderirken, Fas ve Ürdün sadece insani yardım sağlayacak.

'Şafak Odyssey' Irak işgalinin yıldönümünde başladı

Libya'ya yönelik askerî operasyon, "Şafak Odyssey" olarak isimlendirildi. Operasyon, 8 yıl önce ABD'nin liderliğindeki koalisyonun Irak işgaline başladığı güne denk geldi. Antik Yunan destanlarının yazarı Homeros'un kitabının ismi olan Odyssey, "uzun ve zorlu yolculuk" anlamına geliyor. "Odyssey'nin şafağı" deyimi ise kitabın kahramanı Odyssey isimli komutanın yaptığı yolculuğun uzunluğunu ve zorluğunu anlatan bir edebi deyim olarak biliniyor. Operasyona verilen isim, Batı güçlerinin Libya'da uzun süreli kalacağının işareti olarak yorumlandı. Paris'teki zirveden sonra açıklanan ortak bildiride, "Libya'ya olan sorumluluğumuz uzun vadelidir." ifadeleri yer almıştı.

Kaddafi ateşkese rağmen saldırdı

BM Güvenlik Konseyi'nin Libya'ya askeri müdahaleye izin vermesinin ardından, önceki gün ateşkes ilan eden Libya lideri Muammer Kaddafi dün kendi aldığı kararın aksine muhaliflere yönelik saldırılara devam etti. Kaddafi'ye bağlı birlikler dün Bingazi'yi havadan vurdu ve havalimanına giden yolu bombaladı. Görgü tanıkları şehirde büyük bir patlamanın meydana geldiğini belirtirken, Bingazi'ye sızan Kaddafi yanlılarının şehrin çeşitli yerlerinde el bombalarıyla saldırı gerçekleştirdiği iddia edildi. Bingazi dışında Kaddafi'ye bağlı güçlere mensup keskin nişancıların Misrata kentinde açtıkları ateş sonucu 2 kişinin öldüğü, Libya'nın batısındaki Zintan kasabasının da Kaddafi'ye bağlı tank birliklerinin saldırısına uğradığı bildirildi. Libya yönetimi ise kendi ilan ettiği ateşkesi ihlal ettiğine dair haberlerin dış müdahaleye davetiye çıkartmak amacıyla bilinçli şekilde çıkartıldığını öne sürerek yalanladı. Bu arada gelişmelere ilişkin acil olarak toplanan İslam Konferansı Örgütü üyelerine Libya'nın Bingazi kentindeki isyancı yönetimle iletişim kurma çağrısı yaptı.

Türkiye, NATO'nun hava harekâtına karşı değil

Birleşmiş Milletler'in Libya için aldığı 'uçuş yasağı'na destek veren Ankara, NATO'nun hava operasyonu düzenlemesine de karşı çıkmayacak. Operasyonda arka planda kalacak ve şu anki duruma göre muharip uçak göndermeyecek. Diplomatik kaynaklar, Türkiye ile Almanya'nın çekincelerinin yerine getirildiğini ve bu iki ülkenin operasyon konusunda yumuşadığını belirtti.

Birleşmiş Milletler'in Libya'ya uçuş yasağına destek veren Ankara, bu kararın uygulanabilmesi için NATO'nun böyle bir görev üstlenmesine karşı değil. Ankara, Libya için "uluslararası meşruiyet, bölgesel örgütlerin tutumu ve Libyalı muhaliflerin talepleri"ni esas alacağını açıklamıştı. BM Güvenlik Konseyi'nin kararı da Türkiye'nin hassasiyetlerini içeriyor. Bu sebeple Ankara, NATO'nun Libya'ya hava operasyonu kararı almasına karşı çıkmayacak. Fakat operasyonda arka planda kalacak ve şu an muharip uçak göndermeyi düşünmüyor.İç çatışmaların şiddetine göre ise bu karar değişebilir. Türkiye'nin hava sahasını kullandırma ya da tanker uçağı gibi daha sınırlı bir katkı verebileceği belirtiliyor.

Cuma günü operasyon için planlamalarını tamamlayan NATO büyükelçileri, dün yeniden toplandı. 28 büyükelçinin gözü Paris'teki zirvedeydi. Ancak buradan NATO'nun görev alması için bir çağrı gelmedi. NATO kaynakları ABD, İngiltere ve Kanada'nın tutumunun İttifak'ın Libya'da görev alması yönünde olduğunu bildirdi. Yetkili, bugün de yeni bir toplantı yapılabileceğini söyledi. NATO yetkilileri, cuma günkü toplantıda daha önce İttifak'ın Libya'da görev almasına karşı çıkan Almanya ve Türkiye'nin tutumunun yumuşadığını açıklamıştı. Zaman'a bilgi veren diplomatik kaynaklar, BM kararının, bu tutum değişikliğinde rol oynadığına işaret etti.

Kaynakların verdiği bilgiye göre, Türkiye, NATO'nun görev alması konusunda 10–11 Mart'taki savunma bakanları toplantısında üç temel şartını ortaya koydu. Genel Sekreter Rasmussen, bunları "somut talep, yasal dayanak ve bölgesel destek koşullarının oluşması" olarak sıraladı. BM uçuş yasağı kararı aldığı; Arap Ligi güçlü bir çağrıda bulunduğu ve Libyalı muhaliflerden talep geldiği için Ankara'nın gözünde gerekli şartlar oluştu. Bu sebeple uçuş yasağının uygulanabilmesi için İttifak'ın hava operasyonu düzenlemesine Türkiye artık karşı çıkmayacak. Veto hakkını kullanmaması, operasyona aktif destek vereceği anlamına gelmiyor. Libya yönetimi, tek taraflı ilan ettikleri ateşkesin uygulanması için Almanya, Türkiye, Malta ve Çin'den gözlemcilerin gelmesini beklediğini bildirdi. Ancak Türkiye, bu talebi hâlâ değerlendiriyor ve giden bir gözlemci yok. SERVET YANATMA

EMRE DEMİR PARİS cumali önal kahire - 20.03.2011
zaman.com.tr

Kaddafi'nin 2. ateşkes ilanı inandırıcı bulunmadı: Libya yanıyor

Libya'ya yönelik uluslararası askerî harekât ikinci gününe girdi. Operasyona katılan ülkelerin sayısı artarken, 1 milyon insana silah dağıttığını açıklayan Kaddafi, geri adım atmamakta direniyor. "Ülkemizi size bırakmayacağız." sözleriyle Amerika, İngiltere ve Fransa'ya meydan okuyor. ABD ise dün beklenmedik bir çıkış yaptı. Genelkurmay Başkanı Mark Mullen, "Hedefte Kaddafi yok. Operasyon bittiğinde Libya lideri olarak kalabilir." dedi.


Amerika, İngiltere ve Fransa'nın başını çektiği koalisyon güçlerinin Libya'ya yönelik önceki gün başlattığı askerî operasyona dün de devam edildi. İlk gün denizaltılar ile Libya füze savunma sistemini vuran ABD, dün de savaş uçaklarıyla Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı kara birlikleri ve hava savunma sistemlerini hedef aldı. İngiliz savaş uçaklarının da yer aldığı saldırıda vurulan 22 hedeften 20'sinde ağır hasar meydana geldi. Kaddafi'ye bağlı birlikler ise muhaliflerin elinde bulunan Misrata'ya girdi. Şehirde çatışmalar devam ediyor. Kaddafi, bir milyon insana silah dağıttığını açıklarken, koalisyon güçlerine de ''Ülkemizi size bırakmayacağız." diyerek meydan okudu.

Operasyona katılan ülkelerin sayısı da artıyor. Belçika'nın savaş uçaklarını bölgeye göndereceğini açıklamasının ardından, Katar jetlerinin Libya etrafında planlanan yerleri aldığı duyuruldu. Amerika'nın 'Haçlı saldırısı' imajını önlemek için daha fazla Arap ülkesini operasyona dahil etmeyi amaçladığı yorumları yapılıyor. Bir Amerikan televizyonuna konuşan ABD Genelkurmay Başkanı Mark Mullen'in açıklamaları ise sürpriz mesajlar içerdi. Operasyonun 'belirsiz' olduğunu ve hedefte Kaddafi'nin devrilmesinin bulunmadığını belirten Mullen, müdahalenin Kaddafi'nin konumunu devam ettirdiği bir durumda sona erebileceğini söyledi.


ABD kuvvetlerinin önceki gece Libya füze savunma sistemini vurmasının ardından dün sabah erken saatlerde düzenlenen hava saldırılarının ardından Libya'da uçuşa yasak bölge oluşturuldu. Günün ilk ışıklarıyla sona eren saldırıda Amerikan B-2 uçakları ülkede önemli bir üsse 40 bomba attı; operasyona 3 hayalet uçak da destek verdi. Öğle saatlerinde Fransa'dan operasyonun devam ettiğine dair bir açıklama geldi. İngiliz ve ABD savaş uçaklarının katıldığı saldırıda Libya hava savunma sistemlerinin bulunduğu 22 hedeften 20'sinin vurulduğu açıklandı. Harekâtın komuta edildiği Almanya'nın Stuttgart kentindeki ABD'nin Afrika Komutanlığı, Trablus, Misurata ve Sirte yakınında hedef alınan kilit önemdeki hava savunma sistemlerinde 'orta derecede hasar' meydana getirildiğini açıkladı. ABD Genelkurmay Başkanı Michael Mullen, operasyondan sonra yaptığı açıklamada, hava saldırılarının ilk safhasının "başarılı" olduğunu ve uçuşa yasak bölge oluşturulmasına imkân sağladığını belirtti.

Koalisyon güçlerinin saldırılarına rağmen televizyonda halkın karşısına çıkan Libya lideri Muammer Kaddafi, Batılılara meydan okuyarak, sonuna kadar savaşacakları mesajını verdi. Libya yönetimi, Kaddafi'nin konuşmasının ardından 1 milyondan fazla kişiye silah dağıtılacağını, dağıtımın başladığını açıkladı. Trablus, kaçak göçmen konusunda Avrupa ile işbirliğini kestiğini açıkladı. Koalisyon güçlerinin önceki gün düzenlediği saldırının bilançosu dün ortaya çıktı. Libyalı yetkililer saldırıda 64 sivilin hayatını kaybettiğini duyururken Trablus'un 170 kilometre güneybatısında Vatya askerî üssündeki uçaksavarların, "koalisyon güçlerinin saldırısında zarar gördüğü" bildirildi. Fransız Haber Ajansı AFP, iki muhabirinin Libya'nın Tobruk kentinde kayıp olduğu duyurdu. El Cezire Televizyonu, dört çalışanının Trablus'ta gözaltına alındığını bildirdi. İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı da insanî yardım amacıyla Bingazi'de bulunan ekiplerinin, bu ülkeye yönelik operasyonlarda bombardımana maruz kaldığını açıkladı.

dışişleri konutunda libya zirvesi

Libya'da yaşananları dikkatle takip eden Ankara'da alınacak önlemler konusunda Genelkurmay İkinci Başkanı Aslan Güner ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Konutu'nda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Bu arada Libya'daki diplomatik temsilcilerini geri çağıran ABD, İnglitere ve İtalya'yı ülkede Türkiye temsil edecek.


'Siviller korunmalı'

Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Alexandır Lukashevich, Libya'daki hava saldırısını eleştirirken, uçakların başkent Trablus'ta ve 3 farklı bölgede askerî olmayan hedefleri vurduğunu söyledi. Bunun sonucunda 48 sivilin öldüğünü, 150 sivilin de yaralandığını belirten Rus sözcü, bir sağlık merkezinin ise kısmen yok edildiğini kaydetti. Moskova, harekâta en başından beri soğuk bakıyor. Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ise sivil ölümlere yol açtığından dolayı saldırıları eleştirdi. Arap Birliği'nin Libya hava sahasının uçuşa yasak bölge ilan edilmesine verdiği destek, Batı ülkelerinin Libya'ya karşı harekete geçme yönündeki isteksizliklerini kırmıştı. Musa, saldırıların Arap Birliği'nin destek verdiğinin ötesine geçtiğini ifade etti. Amr Musa, "Yaşananlar uçuşa yasak bölge amaçlarından farklı. Bizim isteğimiz sivillerin korunması, bombalanması değil." dedi.

Kaddafi tankları Misrata'da

Koalisyon güçleri operasyonun ikinci gününde Libya ordusunun savunma sistemine yönelik saldırılarına devam ederken, Libya lideri Muammer Kaddafi'ye bağlı birlikler tanklar eşliğinde muhaliflerin elinde bulunan Misrata kentinin merkezine ulaştı. ABD Başkanı Barack Obama'nın üç gün önce Kaddafi'nin çekilmesi konusunda uyardığı kente önceki gün yapılan saldırılara rağmen Kaddafi birlikleri ilerlemeye devam ederek muhalifler ile çatışmaya girdi. Muhalifler şehirde 'sayılmayacak kadar çok sivil'in hayatını kaybettiğini; Kaddafi'nin oğlu Hamis komutasındaki birliklerin, yollarına çıkan her şeyi yok ettiğini duyurdu. Ülkenin batısında muhaliflerin elindeki son şehir olan Misrata'da Kaddafi'ye bağlı keskin nişancıların evlerin tepelerinden halka ateş ettiği de gelen bilgiler arasında. Bu arada Trablus Limanı'nda bulunan bir İtalyan ticarî gemisinin mürettabatı Libya yetkilileri tarafından gözaltına alındı.

Türkiye'nin Fransa rahatsızlığı

Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Birleşmiş Milletler'in Libya'ya yönelik kuvvet kullanma kararına ilişkin, ''Bu faaliyette Fransa'nın çok önde olmasını bizim anlamamız pek mümkün görünmüyor. BM'nin kararının icracısı gibi olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz'' dedi.


Vecdi Gönül, resmi ziyaret kapsamında Türkiye'de bulunan Makedonya Cumhuriyeti Savunma Bakanı Zoran Konjanovski ve beraberindeki heyetle makamında bir araya geldi.

Burada gazetecilerin Libya'daki operasyona ilişkin sorularını yanıtlayan Gönül, şunları söyledi:

''Bu faaliyette Fransa'nın çok önde olmasını bizim anlamamız pek mümkün görünmüyor. BM'nin kararının icracısı gibi olmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Ama sonradan daha net bir şekilde anlaşıldı ki komutada ABD yer almaktadır. Olayın başlamasından önce ve sonrasında Bakanlığımız ve Genelkurmay Başkanlığı muhataplarıyla sürekli görüşüyor. Bilgi almaktadır. Bulunduğumuz nihai durum budur.''

Gönül, Libya'ya yönelik operasyona ilişkin BM'nin güç talep etmediğini belirterek, ''Güç talep edilmiyor, gönüllü ülkeler kendileri ortaya çıkıyor, gönüllülük esası var'' dedi.

Gönül, resmi ziyaret kapsamında Türkiye'de bulunan Makedonya Cumhuriyeti Savunma Bakanı Zoran Konjanovski ve beraberindeki heyetle makamında bir araya geldi. Ziyaretin basına açık bölümünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gönül, Libya'ya yönelik operasyona ilişkin sorular üzerine, Libya'nın arzu edilmeyen bir şekilde iç bunalıma sürüklendiğini belirtti.

Bunun üzerine Türkiye'nin 20 binin üzerinde vatandaşını iki ateş arasında kalmamaları için Genelkurmay Başkanlığının yaptığı planlama ve Dışişleri Bakanlığının büyük gayretiyle ülkeden çıkardığını anlatan Gönül, ''Sivil ve askeri araçlar kullanılarak bu vatandaşlarımızı Türkiye'ye naklettik. 2 binin üzerinde de yabancı bu arada nakil oldu. Bir başka ülke de 20 bine yakın insanı naklettiğini söylüyor. Arada önemli bir fark var; parayla nakletti o. Yani iş yaptı orada, nakliye. Bizimkisi tamamen bir kamu hizmeti olarak ele alındı. Bu hizmeti yapmamızın fevkalade isabetli olduğu ortaya çıkıyor. O zaman 'iki ateş arasında kalacaklar' diyorduk, şimdi üç ateş söz konusu'' diye konuştu.

Birleşmiş Milletlerin (BM) Libya'ya yönelik önce bir karar alarak problemin çözümü için Libya'ya yol gösterdiğini dile getiren Gönül, ''Gösterdiği yol takip edilmeyince, BM Genel Sekreterliği Güvenlik Konseyi takip edilmediği kanaatine ulaşınca 1973 sayılı kararı aldı. Bu karar, kuvvet kullanmayı ihtiva etmektedir. Alınan karar, NATO kararı değildir, BM kararıdır'' dedi.

Kararın planlanmasını BM'nin askeri biriminin yaptığını bildiren Gönül, BM'nin bazı ülkeleri bu kararı uygulamaya davet ettiğini vurguladı. ''Bugün karşılaştığımız dolay budur'' diyen Gönül, alınan kararın ardından yapılan toplantı sonrası Libya üzerinde söz konusu faaliyetin düzenlendiğini söyledi.

BM'nin, Türkiye'den muharip güç talebinin olup olmadığının sorulması üzerine ise Gönül, ''Güç talep edilmiyor, gönüllü ülkeler kendileri ortaya çıkıyor, gönüllülük esası var'' yanıtını verdi. Gönül, Libya'ya yönelik bazı soruları ise varsayımlara dayandığı ve gerçekleşmediği için yanıtlamayacağını belirtti.

-MAKEDONYA'NIN NATO ÜYELİĞİ-

Makedonyalı bir gazetecinin ülkesinin NATO'nun gerekli gördüğü özelliklere sahip olmasına rağmen hala üye yapılmadığını belirterek, değerlendirmesini sorması üzerine Gönül, şunları söyledi:

''Makedonya 2,5 sene evvel NATO'nun üyelik için aradığı özelliklere sahip olduğunu ispat etti. 2008 zirvesinde diğer iki Balkan ülkesi ile NATO'nun kendi organları NATO'dan yana üyeliğini uygun gördüğünü zirveye rapor etti. Ancak NATO ittifakla karar almaktadır, bütün üyelerin birleşmesi ile karar almaktadır. Son karar aşamasında bir üyenin karara katılmaması ile karar oluşmadı. Bu itirazı incelediğimizde bir iyi tarafı var. Bu itirazda Makedonya'nın devlet idaresi, insan hakları, hukuk devleti olması, askeri standartları ve diğer hususlarda bir eksiklik ileri sürülemedi. Demek ki bunlarda Makedonya en ileri seviyeye gelmiş. Tek ileri sürülen husus isim. İtirazın hukuki durumunu değiştirmiyor. Bize göre bunun bir gerekçe olması mümkün değil ama itirazın hukuki neticelerini değiştirmiyor. Temenni ediyorum ki en kısa zamanda isim meselesi üzerindeki itilaf tamamlanır ve gerçekten NATO'nun da ihtiyacı olduğu şekliyle Makedonya NATO üyesi olur.''

aa - 21.03.2011 - 10:33

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License