12.2.11

MÜBAREK GİTTİ

Mısır'da bir devrin sonu

Tunus'tan esmeye başlayan değişim rüzgârı, Mısır'da 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejimini sona erdirdi. Mübarek, ülkede 18 gündür devam eden protesto gösterilerinin ardından dün istifa etti. Mübarek, perşembe gecesi istifa etmeyeceği yönündeki açıklamasının ardından 24 saat geçmeden görevi bırakmak zorunda kaldı. Başta Kahire'deki Tahrir Meydanı olmak üzere ülkenin dört bir yanında gösteriler düzenleyen halk, istifa haberi üzerine sokaklara dökülerek Mübarek'in gidişini kutladı.


Tunus'un ardından Mısır'da da halk büyük bir tarih yazdı; 30 yıllık Hüsnü Mübarek rejimine son verdi. Devlet başkanlığı yetkilerini Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi'nin başkanı olarak Savunma Bakanı Muhammed Tantavi devraldı. Açıklamadan hemen sonra iki gündür göstericilerin kuşatması altında bulunan Cumhuriyet Sarayı'na giden Tantavi, göstericilere teşekkür etti.İstifa haberinin duyulmasıyla birlikte başta günlerdir gösterilere sahne olan Tahrir Meydanı olmak üzere ülkenin dört bir yanında milyonlarca insan sevinç gözyaşlarıyla sokaklara ve meydanlara akın etti. "Halk, Mübarek rejimini devirdi" sloganları atıldı. Kahire'yi terk eden Mübarek'in ise Şarm el Şeyh'e gittiği belirtiliyor. Uluslararası medya, Ortadoğu için büyük önem taşıyan istifayı, flaş haber olarak duyurdu.

Mübarek'in önceki akşam beklentilere rağmen istifa etmek yerine yetkilerini devredeceğini açıklaması büyük hayal kırıklığına yol açmıştı. Milyonlarca Mısırlı dün cuma namazından sonra ellerinde bayraklarla Tahrir Meydanı'na koştu. Mübarek'in önceki gün yaptığı ve geçiş sürecini yöneteceği yönündeki açıklamaya sert tepki gösteren halk, Devlet Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman aleyhine de sloganlar attı. Binlerce kişi tanklar ve tel örgülerle korunan Kahire'deki Cumhuriyet Sarayı'nın önünde toplanırken, göstericiler 400'den fazla tank ve zırhlı aracın çevirdiği Tahrir Meydanı'nın hemen yanı başındaki Televizyon Binası'nın önünü karargah haline getirdi.

Göstericilerin saraya yürümesi üzerine Mübarek ve ailesinin kenti terk ettiği bildirilirken, günlerdir beklenen açıklama akşam saatlerinde geldi. Devlet Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman, Hüsnü Mübarek'in istifa ettiğini, devleti yönetme konusunda, Silahlı Kuvvetler Yüksek Konseyi'ni "görevlendirdiğini" açıkladı. Halk bu açıklamanın ardından sevinç kutlamalarına başladı.

Daha sonra ordudan yapılan açıklamada askerin meşru bir hükümetin yerini almayacağı, yeni yönetimin kurulması için Mısır halkının istekleri doğrultusunda alınacak önlemler konusunda daha sonra bir duyuru yapılacağı bildirildi. Açıklamayı okuyan askerî sözcü, Mübarek'in "halkın çıkarları doğrultusunda istifa ettiğini" belirtti. Mübarek'in istifasıyla Mısır'da bundan sonra Savunma Bakanı Hüseyin Tantavi etkili olacak. Mareşal Tantavi, 1991 yılından beri Savunma Bakanlığı görevinde bulunuyor. 25 Ocak'ta gösterilerin başlamasından sonra Mübarek, halkı sakinleştirmek için kabineyi yeniden şekillendirmiş, Tantavi'ye savunma bakanlığının yanı sıra başbakan yardımcılığı görevi vermişti.

Mısır'ın muhalif isimlerinden Muhammed El Baradey, istifayı "Bugün hayatımın en büyük günü." şeklinde değerlendirdi. Baradey, "Mısır, yıllar süren baskı döneminin ardından özgürlüğüne kavuştu." dedi. Mısır'ın en büyük muhalif grubu Müslüman Kardeşler de, Mübarek'in istifasından ötürü bugünün "zafer günü" olduğunu açıkladı. Grubun üyesi eski parlamenterlerden Muhammed el Katatni, "Mısır halkını ve şehitleri selamlıyorum. Bugün, Mısır halkı için zafer günüdür. Devrimin en önemli hedefine ulaşıldı." dedi. Mısır, istifasının ardından Mübarek'in ülkeyi terk edip terk etmeyeceği ve konumunun ne olacağını tartışmaya başladı. Bu arada İsviçre Dışişleri Bakanlığı, Mübarek'in bu ülkedeki mal varlıklarının dondurulacağını açıkladı.

[Haber Portre] Ortadoğu'nun Berlin Duvarı yıkıldı

Ortadoğu ve Arap dünyasındaki statükonun en güçlü temsilcisi olarak adlandırılan Hüsnü Mübarek (83), halkın günler süren kararlı protestoları sonucu görevini bırakmak zorunda kaldı. 1975 yılında devlet başkan yardımcılığı görevine atanan Mübarek, 14 Ekim 1981'de de Devlet Başkanı Enver Sedat'ın suikast sonucu öldürülmesi üzerine anayasa gereği liderlik koltuğuna oturdu. Eski hava kuvvetleri komutanı olan Mübarek, 1973 tarihindeki Arap-İsrail Savaşı'nda gösterdiği yararlılıktan dolayı da mareşal rütbesine yükseltildi. Sahip olduğu öne sürülen 40-70 milyar dolarlık servete de Mübarek'in bu dönemdeki askerî ihalelerden ulaştığı öne sürülmüştü.

Kavalalı Mehmet Ali Paşa ve 2. Ramses'ten sonra Mısır'ı en uzun süre yöneten üçüncü lider olan Mübarek, özellikle ABD yanlısı politikalarıyla dikkat çekti. 1991 yılındaki Körfez Savaşı sırasında ABD'nin yanında yer aldığı için büyük askerî yardımlar alan Mısır'ın 14 milyar dolarlık borcu da affedildi. 6 kez suikast girişiminden kurtulduğu öne sürülen Mübarek'e en sansasyonel saldırı girişimi 1995 yılında Etiyopya'da yapıldı. Bu saldırı iddiasından sonra 20 binden fazla Cemaatul İslami mensubu tutuklandı. Halen hapishanelerde 30 binden fazla siyasi tutuklunun bulunduğu tahmin ediliyor.
5 kez 'evet', 'hayır' şeklinde yapılan referandumlarla devlet başkanlığı görevine seçilen Mübarek, ilk kez 2005 yılındaki çok adaylı seçimlerden de yüzde 87 oy alarak koltuğunu korudu. Ancak bu tarihten itibaren başta Mısır olmak üzere tüm dünya, Mübarek'in yerine kimin geçeceğini tartışmaya başladı. Tartışmaların artmasının sebebi de Mübarek'in, yerine oğlu Cemal'i hazırladığı yönündeki iddialardı.

Göreve geldikten sonra Sedat'ın öldürülmesini gerekçe göstererek olağanüstü hal yasalarını yeniden yürürlüğe koyan Mübarek, bu yasaların ışığında ülkede büyük bir baskı rejimi oluşturdu ve özellikle de muhalif partilerin güçlenmemesi için büyük bir çaba sarf etti. Sokak gösterilerini de engelleyen Mübarek, zaman zaman yapılan küçük çaplı gösterileri bile sert polisiye tedbirlerle dağıttı.

Mübarek'i Batı için vazgeçilmez kılan ise İsrail ile kurduğu çok yakın ilişkiler oldu. Mübarek karşıtı gösterilerin başladığı 25 Ocak'tan itibaren Mübarek'in yanında yer alan tek ülke bazı Arap ülkelerinin yanı sıra İsrail oldu. İsrail, Mübarek'in, Ortadoğu barışı için vazgeçilmez bir kişi olduğunu belirtiyordu. ABD'nin İsrail'den sonra en fazla yardımda bulunduğu ülke olan Mısır, Mübarek'le tam anlamıyla ABD'nin yörüngesinde yer aldı ve Washington'la hiçbir şekilde karşı karşıya gelmemeye çalıştı. Arap dünyasının Berlin Duvarı olarak adlandırılan Mübarek'in düşmesinden sonra diğer demokratik olmayan bölge rejimlerinin de kısa süre içinde değişime uğramasına kesin gözüyle bakılıyor.

[Haber İzlenim] Mısır'ın doğum günü

Mübarek'in istifa haberi Tahrir Meydanı'na ulaştığında günlerdir burayı mesken edinen yüz binler bir ağızdan 'Mübarek rejimini devirdik', 'Başardık' sözleriyle haykırıyordu. Ağlayanlar, dans edenler, arkadaşına sarılanlar, kırmızı, siyah, beyaz renkli bayrağını daha da büyük bir gururla dalgalandıranlar... 'Bugün doğum günüm', 'Yeniden doğdum', 'Mısır'ın en büyük günü', 'Mısır halkı başardı'... Bu sözler, mutluluğu ifade eden sözlerden sadece bazılarıydı. 'Bugünü veda cuması ilan etmiştik' diyordu biri ve ekliyordu: 'Öfke cuması' dedik gitmedi, 'terk et cuması' dedik yine direndi, ancak 'veda cuması' onun sonu oldu. Öteki de Mübarek'ten başka bir lider ismi daha duyacağı için mutlu olduğunu ifade ediyordu. Tam 18 gün boyunca Tahrir Meydanı unutulmaz pek çok hatıraya ev sahipliği yaptı. Özgürlük ateşi buradan alev aldı. Mübarek yanlısı çeteler, tonlarca taşı burada onların üzerine attı. Burada kanları aktı. Soğuk ve yağmura aldırmadan burada gecelemişlerdi.

85 milyon Mısırlı, dün geceyi sokakta geçirdi. Sokaklar doldu taştı. Günlerdir korkudan geceleri sokağa çıkamayanlar, ellerinde bayrakları, arabalarıyla sevinç turları attı. Bundan sonra gözler ordunun üzerinde. Günlerdir demokratik değerlere vurgu yapan ve halktan yana bir görüntü çizen ordu, bu politikasını koruyacak mı, yoksa Ortadoğu'nun geleneksel reflekslerine göre hareket ederek Mübarek'in çizgisini bir şekilde devam mı ettirecek? Sokaklardaki coşku sona erdikten ve herkes evine döndükten sonra halk, atılacak adımları çok daha yakından izleyecek. Meydandakiler, eski rejimi çağrıştıracak en küçük bir harekete dahi müsaade etmeyeceğinin altını çiziyor. Dolayısıyla ordunun atacağı yanlış bir adım, halkı tekrar sokaklara dökebilir. Ve ordunun da, iddia edildiği gibi halk ayaklanmasına karşı koyacak bir gücü yok.

Demokratik bir sürecin başladığı Mısır'da artık şu sorunun cevabının bulunması gerekecek: Devlet başkanlığı seçimlerinin yapılacağı eylül ayına kadar ordu, demokrasinin tesis edilmesi için nasıl bir strateji izleyecek?

Mübarek'te ısrar edenler tebrik sırasına girdi

Mısır'da demokrasi gösterilerinin başladığı 25 Ocak'tan bu yana hem dünyayı hem de kendi halklarını "Müslüman Kardeşler" öcüsü ile korkutan Batı, Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in istifasından sonra Mısır halkının "zaferini" kutlama yarışına girdi.

Dünyada demokrasi ve insan hakları şampiyonluğuna soyunan Avrupa Birliği, 25 Ocak'tan bu yana çok kötü bir imtihan verdi ve namuslu Batılılar tarafından sürekli "ikiyüzlülükle" itham edildi. Geçen hafta yapılan Münih Konferansı'nda Mısır'da istikrara vurgu yapan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Mübarek'in gittiği kesinleştikten sonra olayları "tarihi gün" olarak nitelendirdi. Ancak İsrail'in güvenliğine dikkat edilmesi gerektiğini de vurgulamayı ihmal etmedi. Tunus ve Mısır'daki demokrasi hareketlerinin en çok hırpaladığı Fransa ise Mübarek'in düşüşünden hemen sonra 18 gündür sürdürdüğü "İsrail ve istikrar" yanlısı tavrına bir anda son vererek, ülkede bir an evvel hür ve adil seçimlerin yapılması çağrısı yaptı. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy, Mübarek'in düşüşünden bir gece evvel Fransız TV'lerinde yine istikrara vurgu yaparken, Müslüman Kardeşler "tehlikesine" de çaktırmadan işaret ediyordu.



Son dakikaya kadar Mübarek'e istifa çağrısı yapamayan AB'nin üç lideri Konsey Başkanı Herman Van Rompuy, Komisyon Başkanı Jose Manuel Barroso ve AB Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, tarihi anın şanına yakışır şekilde ortak bir açıklama yaparak, Mısır halkının cesaretini "selamlıyordu". 300 kişinin öldüğü 18 gün boyunca pek ortada görünmeyen Avrupalı liderler, dün gazetecilerin internet kutularını Mısır halkını kutlayan mesajlarla doldurdular, TV'lerde görünme yarışına girdiler.

AP'nin üç grubunun liderlerinin hakkını yememek lazım. Sosyalist Grup Başkanı Martin Schulz, Mübarek'e istifa çağrısı yapan ilk Avrupalı siyasi lider oldu. Liberallerin lideri Guy Verhofstadt, yaşananların İslam değil, hürriyet devrimi olduğunu söyledi. Yeşillerin lideri Daniel Cohn-Bendit, her zaman olduğu gibi Arap halklarının meşru taleplerinin safında yer aldı. SELÇUK GÜLTAŞLI BRÜKSEL

Ortadoğu'da bayram havası

Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in günlerdir süren protestolar sonrasında istifa etmesi, Arap dünyasında sevinçle karşılandı. Birçok Arap ülkesinde halk sokağa çıkarak, Mısır halkının mutluluğuna ortak oldu. Mısır ile sınırı bulunan, Hamas'ın kontrolündeki Gazze Şeridi'nde, Mübarek'in istifa haberini alan Filistinliler sokaklara dökülerek kararı havaî fişeklerle kutladı. Batı Şeria'daki Filistin yönetiminin merkezi Ramallah'ta da yüzlerce kişi, Mübarek'in istifasının ardından sevinç gösterisi yaptı.

Katar'ın başkenti Doha'da binlerce Mısırlı ve Arap, Mısır Milli Marşı'nı okuyarak, "Yaşasın Mısır" ve "Mısır özgür, hırsızlar gitti" diye sloganlar attı. Yemen'de de Mübarek'in istifasını kutlayan binlerce kişi "Dün Tunus, bugün Mısır, yarın Yemenliler zincirlerini kıracak." diye bağırdı. Fas'ın başkenti Rabat'ta da yüzlerce kişi Mübarek'in gidişini ve Mısır halkının "zaferini" sloganlarla kutladı.

Cezayir'de polis gösterilere müdahale etti

Tunus'ta yönetim karşıtı gösterilerin başlamasının hemen ardından olayların sıçradığı komşu Cezayir'de dün bir kişi daha protesto amacıyla kendini yaktı. 36 yaşındaki işsiz ve altı çocuk babası Lütfi Maamir'in kendini yakarak öldürmesiyle, ocak ayı ortasından bu yana ülkede aynı şekilde hayatına son verenlerin sayısı 4'e yükseldi. Tunus'ta rejime yönelik gösteriler bir işsizin kendini yakmasıyla başlamıştı.

Bu arada, bugün Cezayir'de "sistemin değişimi" için büyük bir gösteri hazırlığı yapan muhalif hareket yetkilileri, Mübarek'in düşmesini kutlamak için yapılan spontane gösteriye polisin müdahale ettiğini, bazı göstericilerin yaralandığını ve 10 kişinin gözaltına alındığını belirtti. Başkent Cezayir'de yapılan gösteride 100 kadar gösterici, "Rejim yıkılsın" ve "Mübarek'ten sonra sıra Buteflika'da" diye slogan attı. Bu arada Suriye'de 2007 yılından bu yana sosyal paylaşım sitesi Facebook ve video paylaşım sitesi Youtube'a giriş yasağı kaldırıldı. Kararın Arap dünyasını sarsan ayaklanmaların ardından gelmesi dikkat çekti. dış haberler servisi

Davutoğlu: Cumhuriyet ile demokrasi buluştu

-Protesto gösterilerinin başlangıcından bu yana halkın demokrasi yönündeki meşru taleplerini destekleyen Türkiye, Mısır halkını ilk tebrik eden ülkelerden biri oldu. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Twitter'da yayımladığı açıklamasında, "Mısır halkı için hayırlı olsun. Mısır halkı uzun soluklu bir eylemle isteğini ortaya koymuştur." ifadelerini kullandı. Davutoğlu, gazetecilere yaptığı değerlendirmede de istifayı hem Mısır halkı, hem Arap toplumları hem de bölge için son derece tarihi bir gelişme olarak niteleyerek, "Mısır'da cumhuriyet ile demokrasi buluştu. Demokrasiyle bunun taçlanması, bölgemize büyük bir istikrar sağlayacaktır. Barışçı tutumu ve eylemlerle bu değişimi sağlayan Mısır halkını kutluyoruz. '' dedi.

CUMALİ ÖNAL KAHİRE - 12.02.2011 ZAMAN

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License