1.7.09

ALBAY ÇİÇEK TUTUKLANDI

Darbeci Albay Tutuklandı

Ergenekon soruşturması kapsamında savcılığa ifade verdikten sonra mahkemeye sevkedilen Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek tutuklandı.

Demokrasiye karşı tuzak içeren 'AK Parti ve Gülen'i bitirme planı'nda imzası olan Albay Dursun Çiçek tutuklandı. Günlerdir mahkemeye gelip gelmeyeceği tartışılan Çiçek, Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz'ün talebiyle dün mahkemeye çıkarıldı. Eldeki delilleri değerlendiren mahkeme, Albay Çiçek'in 'örgüt üyeliği' suçundan tutuklanmasına karar verdi.

İstanbul Adliyesi dün hareketli bir gün geçirdi. Ergenekon soruşturması kapsamında 8'i muvazzaf 9 subay İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda ifade verdi. Savcılık sorgusunun ardından 4 kurmay subay "adlî kontrol" talebiyle mahkemeye gönderilirken, 4 asker ise serbest kaldı. Türkiye'yi sarsan 'kirli plan'da imzası bulunan Çiçek'in sorgulanmasına ise 17.30 sularında başlandı. Ergenekon savcılarınca alınan ifadesinin ardından tutuklanması istemiyle Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edilen Çiçek, 'örgüt üyesi olduğu' iddiasıyla cezaevine gönderildi. Çiçek'in de tutuklanmasıyla Ergenekon soruşturması kapsamında cezaevinde bulunan muvazzaf subay sayısı 18'e yükseldi.Albayların ifade vermeye çağrılmasıyla ilgili süreç, 3 Şubat 2009'da Ergenekon soruşturması kapsamında 'firari şüpheli' olarak aranan Bedrettin Dalan'ın kurucusu olduğu İstek Vakfı'na ait Poyrazköy'deki arazide cephane gömülü olduğunu ihbar eden e-mail ile başladı. 21–24 Nisan'da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan cephanelikle ilgili olabilecekleri değerlendiren 8 albayın ismi İstanbul Merkez Komutanlığı'na ve askerî savcılığa bildirildi. İsimleri tespit edilen kurmaylar ev ve iş adreslerinde 4 Haziran 2009'da Poyrazköy cephaneliği ile ilgili arama yapıldı. Albayların mühimmatla ilgilerinin olduğu şüphesi üzerine Ergenekon savcılarının ifadelerini almak istediği, ancak askerî savcılığın soruşturmayı kendilerinin yürüteceğini bildirmesi üzerine sonucu bekledikleri ileri sürüldü. Askerî savcılık, subayları, Poyrazköy cephaneliğiyle ilgili olarak tek tek sorguladı.

Gelişmeler üzerine Ergenekon savcıları tekrar devreye girdi. Haklarında arama kararı çıkartılan subaylar, ifadeleri alınmak üzere 29 ve 30 Haziran tarihlerinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na çağrıldı. İlk gün ifadeye gelmeyen subaylar dün sabah 08.00'de İstanbul Adliyesi'ndeydi. Dursun Çiçek, diğer 8 subaydan sonra 11.30'da adliyeye getirildi. Kurmay albaylar Şafak Yürekli, Muharrem Nuri Alacalı, Dora Sunguray, Levent Görgeç, Mert Yanık, Aydın Ortabaşı, İbrahim Koray Özyurt, Tayfun Duman'ın sorgulanmalarına 10.30'da başlandı. Şüphelilerin Poyrazköy'de başlayan kazılarda ele geçirilen cephaneliğe ilişkin sorgulandıkları öğrenildi.

Subaylardan 4'ü savcılık sorgusunun ardından serbest bırakıldı. 4 kurmay ise 'adlî kontrol' talebiyle mahkemeye gönderildi. Şahıslar hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulması da istendi.

'Kaos planı'nın altında imzası bulunan Albay Dursun Çiçek'in sorgulanmasına 17.30'da başlandı. Çiçek savcılık sorgusunun ardından 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edildi. Çiçek'in, Nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki sorgusu yaklaşık 4 saat sürdü. Savcılığın gönderdiği delilleri dikkate alan mahkeme, albayın tutuklanmasına karar verdi. Çiçek, Hasdal Askerî Cezaevi'ne gönderildi.

'Kaos planı'nın ardından Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar, belgenin altında imzası bulunan Çiçek'i ifadeye çağırmıştı. Çiçek'in 17 Haziran 2009'da İstanbul Adliyesi'ne gelmesi beklenirken İstanbul Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, askerî savcılığın soruşturmasının bitmesini ve Adli Tıp Kurumu raporlarının hazırlanmasını bekleyeceklerini açıkladı. Bu sırada Genelkurmay Askerî Savcılığı, Çiçek imzalı belgeye ilişkin 'kovuşturmaya yer olmadığına' dair karar verdi. Bu kararın ardından Ergenekon savcıları, Çiçek'le birlikte 9 subayı 'şüpheli' sıfatıyla ifadeye çağırmıştı. Dursun Çiçek'in askerî savcılığa verdiği ifadenin altına attığı imzanın farklı olması da uzun süre tartışılmıştı.

Hasdal Cezaevine Konuldu

Tutuklanmasının ardından Beşiktaş Adliyesi'nden Beşiktaş'taki İstanbul Merkez Komutanlığı'ndan götürülen Albay Dursun Çiçek, daha sonra sağlık raporu almak için Gümüşsuyu Askeri Hastanesi'ne götürüldü. Burada sağlık kontrolünden geçirilen Albay Çiçek, alınan güvenlik önlemleri eşliğinde Hasdal Askeri Cezaevi'ne götürüldü.


Askerî mahkeme 'kovuşturmaya gerek yok' demişti

Albay Dursun Çiçek'in ismi kamuoyunda büyük yankı uyandıran 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'yla gündeme geldi. Avukat Serdar Öztürk'ün ofisinde yapılan aramalarda ele geçirilen 'kaos planı' kamuoyunda tepkiye neden olmuştu. Genelkurmay Harekât Başkanlığı'nda hazırlandığı iddia edilen ve altında Dursun Çiçek'in imzası bulunan 4 sayfalık planda, hükümet 'dinî esasları temel alan bir rejim getirmeyi istemekle' suçlanıyordu.

Genelkurmay Başkanlığı, Taraf gazetesinin 12 Haziran'da 'AKP ve Gülen'i bitirme planı' manşetiyle duyurduğu haberde ayrıntıları verilen belgeyle ilgili aynı gün askerî savcılığa 'soruşturma emri' verdi. Dursun Çiçek ve bazı rütbeliler askerî savcı tarafından sorgulandı. Savcılık ayrıca Jandarma, Emniyet, TÜBİTAK ve Adli Tıp'tan da belgeyle ilgili rapor istedi. Jandarma Kriminal raporunda, 'belgedeki imza ile Çiçek'in mukayese imzaları arasında genel şekilleri yönünden benzerlik olduğu' aktarıldı. Adli Tıp, 'belgedeki imzayla Albay Çiçek'in mukayese imzaları arasında biçimsel olarak benzerlik saptandığını' rapor etti. TÜBİTAK, 'belgenin orijinalinde bulunmayan unsurların belgeye sonradan eklendiğine ilişkin olağandışı bir görüntüye rastlanmadığını' açıkladı. Ve son olarak Emniyet Kriminal, konuyla ilgili hazırladığı raporunda 'imzanın Albay Çiçek'in elinin mahsulü' olduğunu yazdı.
Ancak askerî savcılık eylem planını görmeden 'kanaatini' açıkladı. Jandarma, Emniyet, Adli Tıp ve TÜBİTAK gibi kurumların raporunu görmezden geldi ve 'kovuşturmaya gerek olmadığına' kanaat getirdi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ 26 Haziran'da düzenlediği toplantıda askerî savcılığın kararını savundu. 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nı 'kâğıt parçası' olarak tanımlayarak, konuyu MGK'ya taşıyacaklarını açıklamıştı. Ergenekon savcıları askerî savcının 'görevsizlik' kararı üzerine yeniden harekete geçti ve aralarında Dursun Çiçek'in de bulunduğu 9 kurmay subayı 'şüpheli' sıfatıyla adliyeye davet etti.

Tutuklu muvazzaf sayısı 18'e yükseldi

Albay Dursun Çiçek'in de tutuklanmasıyla Ergenekon soruşturmasında cezaevine gönderilen muvazzaf subayların sayısı 18'e yükseldi. Bugüne kadar tutuklanan subayların isimleri şöyle: Mehmet Ali Çelebi, Albay Cengiz Köylü, Albay Mustafa Koç, Üsteğmen Taylan Özgür Kırmızı, Üsteğmen Muhammed Sarıkaya, Yarbay Mustafa Dönmez, Teğmen Emre Baltacı, Teğmen Onur Özdemir, Teğmen Cihan Arık, İlhan Bolayır, Murat Eke, Ali Oktay Şahbaz ve Teğmen Melih Yüksel, Yarbay Ercan Kireçtepe, Binbaşı Erme Onat, Binbaşı Eren Günay, Mustafa Türkan Ecevit, Albay Dursun Çiçek.

aktifhaber.com

HAKİM DEĞİŞTİ ALBAY ÇİÇEK SERBEST
Albay Çiçek, hakim değiştiren "Bizim mahkeme"ce jet hızıyla serbest bırakıldı.

Hakim Saban 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atandı. Ardından Çiçek’in avukatları tutukluluğa itiraz etti.
Savcılardan ‘acil’ mütalaa istendi. 18 saat önce 2’ye 1 oyla tutuklanan Çiçek, 2’ye 1 oyla tahliye edildi...

İrticayla Mücadele Eylem Planı'ndaki imzanın sahibi Genelkurmay Harekat Başkanlığı 3. Bilgi Destek Şube Müdürü Albay Dursun Çiçek 18 saatlik tutukluluk halinin ardından jet hızıyla tahliye edildi. Çiçek'in tahliye sürecinde yapılan hakim atamaları büyük tartışmaya neden oldu.

Tutukluluğa itiraz

Önceki gece Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 312. maddesinde yer alan "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçlamasıyla tutuklanan Albay Dursun Çiçek Hasdal Askeri Cezaevi'ne götürülürken, avukatlarının tahliye talebi sürecinde şaşırtıcı gelişmeler yaşandı. İstanbul Adalet Komisyonu Başkanlığı 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yeni bir üye görevlendirdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından kısa bir süre önce ataması yapılan hakim Faik Saban, 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne geçici görevle atandı. Bu atama gerçekleşir gerçekleşmez Çiçek'in avukatları tutukluluk kararına itiraz etti. 14. Ağır Ceza Mahkemesi de Ergenekon savcılarından acil olarak tutukluluk itirazıyla ilgili mütalaa istedi.

Alelacele mütalaa

Normal şartlarda mütalaa için 2 gün süreleri olmasına rağmen mahkemenin ısrarı üzerine Ergenekon savcılarından alelacele mütalaa alındı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bir gün önce Çiçek'in tutuklanmasını isteyen üyenin izne ayrılması üzerine geçici görevle getirilen Faik Saban'ın katılımıyla Çiçek'in avukatlarının itiraz başvurusu görüştü. 18 saat önce 2'ye 1 tutuklama kararı veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakim Faik Saban'ın katıldığı oturumda bu kez Dursun Çiçek'i 2'ye 1 tahliye etti.

13. Ağır Ceza da mı?

13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kısa bir süre önce atanan Faik Saban, Başkan Köksal Şengün’den sonra mahkemenin en kıdemli üyesi. 13 Ağır Ceza Mahkemesi’nin 5 hakiminden 3’ü Ergenekon davasına bakıyor. Ancak Saban bu 3 hakimden biri değil. Mahkemenin başkandan sonra en kıdemli üyesi olan Saban, mahkeme başkanının başka bir göreve atanması halinde 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı olacak. Bu ‘tesüdüfler’ zinciri göz önüne alındığında, kamuoyunda “Mukaddes Eruygur’un ‘12 ve 14 bizden’ dediği mahkemeler serisine 13. Ağır Ceza Mahkemesi de katılmış olacak” yorumu yapılıyor.

İfade vermesi engellenmişti

Ergenekon savcıları Albay Çiçek'in ifadesini daha önce almak istemişti. Skandal belgenin 12 Haziran 2009 tarihinde Taraf Gazetesi’nde yer almasının ardından 15 Haziran'da Çiçek'le irtibat kuran Savcılar, 17 Haziran için randevu verdi.

Ancak 16 Haziran tarihinde Genelkurmay Askeri Başsavcısı Albay Yavuz Şentürk'ün İstanbul'a gelerek Ergenekon soruşturmasının bağlı bulunduğu İstanbul özel Yetkili Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı ile yaptığı görüşme sonrası ifade verme işlemi engellendi.

Genelkurmay Askeri Savcılığı da 12 günde tamamladığı soruşturmasında Çiçek hakkında kovuşturmaya gerek olmadığı kararını verdi. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un, Askeri Savcılığın kararından sonra yaptığı açıklamada, "Sivil savcılardan belgenin gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu soruşturmasını değil, kimin hazırladığının bulunmasını istiyoruz" şeklindeki açıklaması yargıyı yönlendirme tartışmalarını beraberinde getirmişti.

312’den tutuklanmıştı

Ergenekon tutuklusu Albay Levent Göktaş'ın avukatı Serdar Öztürk'ün ofisinde 5 Haziran’da yapılan aramada ele geçirilen eylem planıyla ilgili ifadeye çağırılan Albay Çiçek önceki gün Ergenekon savcılarına 7.5 saat ifade verdi. İmzasının bulunduğu skandal belge ve askeri savcılıkta verdiği ifadesinin altına attığı değişik imzası gibi birçok konuda sorgulanan Çiçek, tutuklanması istemiyle İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi.

Adli Tıp'tan gelen raporlar ve Ergenekon savcılarının delilleri göz önünde bulunduran Mahkeme, Çiçek'in TCK'nın 312. maddesine göre "cebir ve şiddet kullanarak T.C. Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek" gerekçesiyle tutuklanmasına karar verdi.

Kardeşi emekli binbaşı

Hakim Faik Saban'ın baldızının ameliyatı için izinli olduğu halde bu görev için acil olarak çağrıldığı ve mahkemede görevlendirildiği iddia edildi. Saban’ın kardeşi Ali Saim Saban da emekli bir binbaşı. Saban'ın iki saat görev yaptığı 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararı büyük tartışmalara neden oldu. Tahliye kararı veren 14. Ağır Ceza Mahkemesi daha önce de Ergenekon sanığı Şener Eruygur'un eşi Mukaddes Eruygur'un internete düşen ses kaydı ile gündeme gelmişti.

Bizimkiler...

Ses kaydında Mukaddes Eruygur olduğu iddia edilen kişi, GATA'da görevli Tabip Albay Nusret Demircan'a Ergenekon yargılanmalarına ilişkin görüşlerini anlatıyor ve "12 ve 14. Ağır Cezalar bizden" ifadesini kullanıyordu.

2,7,2009

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License