5.1.10

DEVLET SIRRINA SUÇ SINIRI

Devlet sırrına suç sınırı

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi: Devlet sırrı diye arama yapılmaması, suçluların korunduğu sonucunu doğurur ki, bu da hukuka güveni sarsar

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Seferberlik Ankara Bölge Başkanlığı’nda hâkim nezdinde gerçekleştirilen aramayla ilgili karara yapılan itirazı reddetti. Ret kararında, “Bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel yoktur” ifadelerini kullanan mahkeme, bazı sınırlamalar da getirdi. Mahkeme, arama tamamlandığında “tutulacak tutanağın sadece suça konu delillerle ilgili bilgi ve belgelerle sınırlı olmasını” kararlaştırdı.

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi ret kararını açıklarken önemli tesbitlerde de bulundu. Hâkimlikçe verilen karar ve buna bağlı olarak yapılanların, CMK’nın 125. maddesi kapsamında bulunan devlet sırrı niteliğindeki belgeleri inceleme ve tutanağa geçirme işlemi olmadığı, hâkimlikten de bunun istenmediği anlatılan kararda, şunlar kaydedildi: “Yapılan işlem ve eylemler, alınan ihbar ve iletişimin dinlenmesi sonucu bazı belgelerin imha edildiği yönünde duyumlara ulaşılması üzerine diğer yerlerin yanında devlet sırrı niteliğinde bilgi ve belgelerin bulunduğu odada da iddia edilen suçla ilgili arama yapılmasıdır.Yoksa, bizatihi devlet sırrı niteliğindeki belgeleri incelemek ve tutanağa geçirmek değildir. Belki yapılan soruşturmanın niteliği, arama sırasında devlet sırrı niteliğindeki bazı belgelerin içerisinde de arama yapılmasını gerektirmiş olabilir. Ancak bu arama sırasında devlet sırrı niteliğindeki gizli bilgi ve belgelerin öğrenilmesi durumunda, bu bilgilerin hiçbir suret ve şekilde tutanak ve kayıt altına alınmaması gerekir. Sadece rastlanıldığı takdirde suçlama konusuyla ilgili olan ve dolayısıyla devlet sırrı niteliğinde değerlendirilemeyecek bilgi ve belgelerin tesbit ve muhafazasıyla ilgili işlemlerin yapılması gerekir.

Deliller gizleniyor izlenimi
CMK’nın 125. maddesi kapsamında, devlet sırrı niteliğindeki belgelerin incelenmesinin kovuşturma aşamasıyla sınırlı olduğu ve ancak hâkim veya mahkemece yapılabileceği iddia edilmekteyse de, yürütülen bir soruşturma sırasında CMK’nın 162. maddesi çerçevesinde zanlıların görev yaptığı yerde arama yapılmasının, isnat edilen suçların niteliği, olayın vahameti ve delillerin karartılması ihtimali nazara alındığında, bu yerin, devlet sırlarının saklandığı yer bile olsa, arama yapılmasına yasal bir engel bulunmadığının kabulü gerekir. Aksine düşünce, devlet sırrı kavramının arkasına saklanılarak, suç delillerinin gizlenmesi ve bilahare yok edilmesine zemin hazırlandığını akla getirebilir.

Hukuka güven sarsılır
Bu gibi zan ve düşüncelerin ortadan kaldırılabilmesi için hakim güvencesiyle devlet sırrının saklandığı mahallere girilerek, devlet sırlarına zarar verilmeksizin, suçla ilgili delillerin araştırılması, hukuk devletine ve arama yapılan kuruma olan güveni arttıracaktır. Devlet sırlarının bulunduğu yerlere, salt bu nedenle hiçbir gerekçeyle ve hiçbir şekilde girilip araştırma yapılamaması devlet sırrı niteliğinde olmayan ve suç teşkil eden fiillerin bu gibi mahallerde gizlenmesi ve faillerinin de soruşturma ve kovuşturmadan kurtulması sonucunu doğurur ki bu da hukuk devleti ilkesine olan güveni sarsacağı gibi söz konusu kurumun da zan altında kalmasına sebebiyet verebilir.”
TARAF 5/1/2010

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License