5.2.10

EMASYAYA BALYOZ İNDİ

EMASYA Çöp Oldu

1997 yılında Genelkurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında imzalanan ve askere toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren Emniyet Asayiş Yardımlaşma Protokolü (EMASYA), yürürlükten kaldırıldı. Askeri darbelere zemin hazırladığı iddiasıyla tartışma konusu olan protokol için Başbakan Erdoğan hafta başında TRT’de katıldığı programda ‘kaldıracağız’ demişti.

5 ŞUBAT 2010 İTİBARİYLE KALDIRILDI 

EMASYA Protokolü’nün dünden itibaren yürürlükten kaldırıldığını resmi olarak açıklayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, “Bu konuda Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile bir görüşme yaptık. Bunun ortak imza ile yine yürürlükten kaldırılmasını kararlaştırmıştık. Arkadaşlarımız bugün (dün) ortak imzayla yürürlükten kaldırdılar” dedi. Protokole 1997’de Genelkurmay Harekat Başkanı ile İçişleri Bakanlığı Müsteşarı’nın imza attığını hatırlatan Atalay, “Şimdi de yine aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanı Korgeneral Mehmet Eröz ile bakanlığımız Müsteşarı Sayın Osman Güneş imzalayarak tutanağı yürürlükten kaldırmış oldular” diye konuştuHAYATIMIZDA NELERİ DEĞİŞTİRECEK?

Protokolün kaldırılması, ‘Türkiye artık daha sivil bir demokrasiye sahip olacak’ şeklinde yorumlandı. “EMASYA’nın kalkması, hayatımızda somut olarak neleri değiştirecek” sorusuna “Balyoz gibi vatandaşı ‘iç tehdit’ gören eylem planları hazırlanamayacak, darbe planlarının önüne geçilecek, örtülü OHAL uygulaması sona erecek ve ‘Sosyetik fişleme’ ve Şemdinli olayı gibi infaal yaratan olayların önüne geçilecek” cevabı verildi.

ŞEMDİNLİ OLAYI İLE GÜNDEME GELDİ

EMASYA Protokolü, Şemdinli’deki Umut Kitabevi’nin bombalanmasının ardından bir astsubayın ifadesiyle kamuoyunun gündemine girmişti. Bomba attıkları iddia edilen askerler EMASYA gereği keşif çalışması yaptıklarını iddia etti.

BALYOZ PLANI’NIN GEREKÇESİ YAPILDI

Şemdinli olaylarının ardından unutulmaya yüz tutan EMASYA Protokolü, Balyoz Darbe Planı ile gündemin birinci sırasına oturdu. Cami bombalanması, ekonomik kriz çıkarılması, şehitlerin artırılması gibi eylemler içeren Balyoz Planı’nı hazırladığı iddia edilen dönemin 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, planın tartışıldığı seminere dayanak olarak EMASYA’yı göstermişti.

YASADIŞI FİŞLEMELERİN DE TEMELİYDİ

EMASYA protokolü, vatandaşın fişlenmesinin de yolunu açıyordu. Balyoz Darbe Planı’nın tartışıldığı seminere katılan dönemin 2. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral M. Kaya Varol, 2004 yılı Mart ayında kaymakamlıklara sanatçılardan yüksek sosyete gruplarına kadar herkes hakkında fişleme yapılmasını istemişti.

İÇİŞLERİ BAKANI BEŞİR ATALAY

Yerine bir şey konulmayacak

Protokolün iptal kararının dün hem Genelkurmay’a hem de valiliklere dün gönderildiğini ifade eden İçişleri Bakanı Beşir Atalay “Bu konuda yeni bir düzenlemeye, yeni protokole veya bu konuda yeni tespite ihtiyaç olmadığı kanaatine varmış olduk. Mevzuat şu haliyle bu konudaki ilişkileri düzenlemek için yeterli. Zaten bildiğiniz gibi genelde kanun bu konudaki yetkileri valilere verir. Şu anda ilgili kanunun hükümleri geçerli olacak’’ dedi.

EMASYA kalktı gözler Kırmızı Kitap’a çevrildi

• ZAFER ÜSKÜL (TBMM İnsan Hakları Komisyon Başkanı): Kaldırılması gerekiyordu, gereği yerine getirildi. Valilerimiz iç güvenlikle ilgili gerekli yetkiye sahip. İhtiyaç olduğunda yetkilerine kullanabilirler.

• VAHİT ERDEM (AK Parti): Görüyoruz ki, karşılıklı konsensus içinde ihtiyaç kalmadığı için yeni bir düzenlemeye gidilmiş. Yasal çerçeve hala mevcut, bir ihtiyaç olursa gereklerin yerine getirilmesine mani bir hal yok.

• MURAT BAŞESGİOĞLU (AK Parti): Protokolün dayanağı İller Kanunu’nun 11. maddesi duruyor. Önemli olan iyi niyet. Bir ihtiyaç duyulursa yine bir çalışma yapılabilir.

REJİMİN BÜNYESİNİ BOZUYORDU

• AHMET İYİMAYA (Adalet Komisyonu Başkanı): EMASYA ara rejimi ve darbe dönemlerin dışında olağan dönemlerde askeri vesayeti sivil idareye ikame eden bir rejimin adıydı. Yasadaki ihtiyaç olan hüküm protokol yoluyla genişletilerek demokratik rejimin bünyesini bozuyordu.

• MEHMET ELKATMIŞ (TBMM İnsan Hakları Komisyonu eski Başkanı): Biz yıllarca bunu söyledik. Bunun daha önce kaldırılması gerekiyordu. Çok yararlı bir şey yapılmıştır. Herkese hayırlı olsun

KAMUOYUNA KULAK VERİLDİ

• UFUK URAS (BDP): Türkiye’nin normalleşmesi ve demokratikleşmesi için önemli adım. Bence şimdi sıra Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’nde. İç tehdit değerlendirmeleri yapan anlayışın en büyük iç tehdit olduğu konusunda anlaşabilirsek adım adım daha olumlu noktaya gelebiliriz. Neden 1997’den bu yana kadar bu yapılmadı bence bu zamana hayıflanmak lazım. Demek ki kamuoyunun tepkisine kulak verilerek güzel şeyler yapılabiliniyor.

YERİNE BİRŞEY KONULMALI

• Erdal Sipahi (E. Tümgeneral -MHP): Protokolün kaldırılması önemli değil. 5442 Sayılı İl Özel İdaresi Kanunu yürürlükte. Vali arzu ederse kuvvet talebinde bulunabilir. Yasal yetki kalkmadığı için gerekli durumda yeni düzenleme olabilir. Protokol yasaya açıklık getiriyordu.

MEHMET EKİCİ (MHP Genel Başkan Yardımcısı): EMASYA kaldırılabilir ama gördüğü ihtiyacı karşılayacak yeni bir uygulamanın mutlaka konulmasında fayda var. İyidir, kötüdür gibi kesin yargılarla hareket etmeden, devletin güvenliğini sağlayacak bir uygulama olmalı. Olağanüstü hal gibi durumlarda devletin güvenlik işlevini yerine getirecek emniyet, jandarma, asker gibi unsurlar nasıl kullanılacak, bunun yasal zeminde belirli olması gerekir.

VESAYETİN GİZLİ UYGULAMASI

• MEHMET OCAKTAN (AK Parti): EMASYA protokolü 28 Şubat şartlarında oluşmuş bir protokoldü ve bundan asker her zaman vazife çıkarıp, yasal dayanak buluyordu. İstihbarat toplayıp duruma hakim olma şartları oluşturuyordu. Yeni bir askeri vesayetin çok gizli olarak uygulamasına imkan veren bir protokoldü. İnsan “kaldırmak bu kadar kolaymıymış” diyor ama zamanlamasının olması gerekiyor. Sanıyorum zamanı gelmişti. Protokol EMASYA birliği kurmayı öngörmüyordu ama asker kendine EMASYA görevi nedeniyle oluşturulan birlikler kuruyordu. Bu birlikler kalkacağı için ekonomik bir getirisi de olacak.

Sivilleşmenin önündeki en büyük engel kalktı

• ALİ BAYRAMOĞLU (Gazeteci): EMASYA’nın kalkması sembolik olarak önemli. Türkiye’deki sivilleşmenin önündeki en büyük engel kalktı. Bunun, kötü ve iyi niyetle kullanılması, askeri olanın gölgesi altındaki siyasi yaşamı bize sunuyordu. Bir kere, bu kalkmış oldu. Başka önemli adımlar da var. EMASYA direktifinin ve EMASYA Tali Komutanlıkları’nın kalkması gerek. Fişleme de zaten bir tür EMASYA uygulamasıydı dolayısıyla kadük hale geldi.

5 ŞUBAT 2010 BİR MİLAT OLACAK

• DOÇ. DR. ÖNDER AYTAÇ (Polis Akademisi Öğretim Üyesi): Çetin Doğan’ın her ağzını açtığında askeri müdahele bağlamında EMASYA’yı gerekçe ve yasal dayanak olarak göstermesi söz konusuydu. Çünkü yardıma çağırılan askerin yardımda kalış süresi sivil makamlara bırakılmamıştı. Çağırmadan sonra, yönetim sivil otoriteden yani valilerden otomatik olarak askere geçmekteydi. Son olarak da askerin bu süreç içinde suç işlemesi halinde yargılanmaları sivilde değil askeri mahkemede olacaktı. İçgüvenlik askerleşmiş olmaktaydı ve sivil insiyatifte kalan iç güvenlik de her yıl EMASYA’da yapılan değişikliklerle daha da artan bir askerleştirime baskısı altına alınıyordu. O zaman 5 Şubat 2010’dan itibaren bunlar bir daha söz konusu olmayacak.

ÖRTÜLÜ OHAL UYGULAMASIYDI

• NUŞİREVAN ELÇİ (Şırnak Baro Başkanı): Türkiye’de demokrasinin tam oturabilmesi için ordunun iç güvenlikle ilgili yetkilerinin alınması gerekiyordu. EMASYA’nın iptali, bir şekilde örtülü OHAL’in kaldırılması anlamına geliyor. Bölgede OHAL olmadığı halde yine de onun etkileri vardı. Hükümet önemli bir adım attı.

• SEZGİN TANRIKULU (Diyarbakır Eski Baro Başkanı): OHAL’in kaldırılmasının ardından yürürlüğe sokulan ve bir çok hukuk dışı girişim ve müdahalenin zeminini hazırlayan EMASYA’nın kaldırılması Türkiye’de demokrasiyi güçlendirecek bir adım olmakla birlikte demokrasinin üzerinde bir gölge gibi duran askeri vesayetin sonlandırılması içinde sembolik bir adım.

BİR UCUBEDEN KURTULDUK

• ABDULLAH ERENOĞLU (Adalet ve Hukuk Derneği): EMASYA protokolü denilen ucubenin kaldırılmış olmasından mutluluk duyuyorum. Böyle bir protokol, hukuk devletinde olmaması gereken, OHAL benzeri bir durumu sürekli kılan garip bir şey.

• BİLAL ÇALIŞIR (Boğaziçi Avukatlar Derneği Başkanı): Keyfiyete dayalı yanlış uygulamalara sebep oluyordu. Kalkması hayırlı oldu.

KARAR DOĞRU ÜSLUP YANLIŞ

• ARMAĞAN KULOĞLU (Emekli Tümgeneral): EMASYA’nın kaldırılması ile hiçbir değişiklik olmayacak. Çünkü İl İdaresi Kanunu yerinde duruyor. EMASYA’nın kaldırılması sanki TSK’ya karşı kazanılmış zafer gibi gösteriliyor. Kaldırılması doğru ama üslup yanlış oldu.

• BÜLENT ORAKOĞLU: Bu işin silahlı kuvvetlerin en üst düzeyi ile birlikte hareket edilerek kaldırılması önemli. TSK bazı partilerden daha demokratik davrandı. TSK içinde demokratik hayata müdahale etmek isteyen unsurların, bu protokolü ve iç hizmet kanunu göstererek çeteleşme içine girdiklerini görmüştük.

Tankların ‘balans ayarı’ yaptığı yerde demokrasi için yürüdüler



Evrensel Hukukçular Platformu’na üye avukatlar, 4 Şubat 1997’de tankların yürütüldüğü Sincan Atatürk Caddesi’nde ’demokrasi yürüyüşü’ yaptı. Cübbelerini giyerek ‘’Cunta Balansına Hukuk Ayarı’’, ‘’Darbe mi Bir Daha Asla’’, ‘’Cuntaya Hayır, Cuntacılar Honduras’a’’ yazılı dövizler taşıyan avukatlaradına konuşan Platform Başkanı Hasan Hüseyin Tanrıverdi ‘’Tankların yürütülmesinin 13. yıldönümünde biz ülkemizde artık cuntacı zihniyetin tarihe karışmasını, bir daha darbe planlarıyla ülkenin geriye gitmesine karşı çıkıyoruz. Bu zihniyete karşı çıkan tüm kurum ve kişilere de sonsuz destek veriyoruz” dedi.
aktifhaber.com dan alındır

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License