1.8.08

ERGENEKON VE MUZAFFAF ASKERLER

ERGENEKON VE MUZAFFAF ASKERLER HABERİ VE GEN.KUR. AÇIKLAMASI

Ergenekon Davası, "görevdeki" dört paşaya uzandı. İşte o paşaların isimleri...

Ergenekon Operasyonu Üç Koldan Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki Muvazzaflara Uzandı.

Karargâh Evleri Tek Değil

MİT, Karargâh Evleri oluşumunu tespit etti. İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek iddiaya göre bu oluşumla irtibatlı. Ancak örgütün TSK'ya sızma girişimi sadece bununda sınırlı değil. Ankara'da yakalanan Kemal Aydın ve görevdeki dört paşa hakkında da iddialar var.

Haber: Tuncay Opçin/Aktüel Dergisi

18 Temmuz günü Akşam gazetesi, "20 Subaya Ergenekon Sorgusu" manşetiyle çıktı. Akşam'ın Ankara temsilcisi İsmail Küçükkaya'nın haberine göre Ergenekon Operasyonu ilk defa muvazzaflara ulaşmıştı. Altısı kurmay albay olmak üzere 20 TSK mensubu sorgulanıyordu. Habere göre TSK içinde "Karargâh Evleri"ne giden subay, öğrenci ve sivil memurlar vardı. Bunlar MİT tarafından tespit edilmiş ve gerekli işlemin yapılması için Genelkurmay Başkanlığı'na bildirilmişti.İşte İsmail Küçükkaya'nın ulaştığı bu bilgiydi. Genelkurmay Başkanlığı sert bir açıklama ile bu bilgiyi yalanlasa da, bilgi Ergenekon Operasyonu soruşturma dosyasında mevcut. Hem de bu oluşuma katılanlar isim isim sıralanmış. Ancak TSK'ya sızma sadece Karargâh Evleri ile sınırlı değil. Operasyon kapsamında tutuklanan Kemal Aydın ve kardeşi Neriman Aydın'a da benzer sorular yöneltilmiş.

Ama operasyonda asıl bomba, soruşturmayı yürüten savcılığın 9 Temmuz'da Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği listede gizli. Bu listede Ergenekon Operasyonu'na adı karışan dört general/amiral ile bir albayın adı var. Dilerseniz sırasıyla gidelim ve gizemli "Karargâh Evleri"nden başlayalım

Belge İşçi Partisi'nde bulundu
Kamuoyunun gündemine İsmail Küçükkaya'nın Akşam'daki haberiyle gelen "Karargâh Evleri", Ergenekon Soruşturması'na Doğu Perinçek ile girdi. 23 Mart'ta gözaltında ifadesine başvurulan Perinçek'e yöneltilen sorulardan bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile buluşmasıydı. İşçi Partisi (İP) yeni bir oluşum içine girmiş, buna göre evler kurulmuştu. Bu oluşuma "Karargâh Evleri" adı verilmişti. Bu evlere zaman zaman Alevi kökenli subaylar ve askeri öğrenciler geliyordu. Bir de Erzincanlı Balaban aşireti mensupları ile buluşmalar sağlanıyordu.

Bu oluşumun Doğu Perinçek'e sorulmasının nedeni ise İP genel merkezinde yapılan aramada ele geçirilen bir CD'ydi. İP'in dördüncü katında bulunan CD açıldığında içinden "Çok Gizli" damgalı, beş sayfalık bir belge çıkmıştı. Bu MİT'in Genelkurmay Başkanlığı'na gönderdiği, "Konu: İP/Karargâh Evleri" başlıklı belgeydi.

"İşçi Partisi ve Alevi kesimin yanı sıra bazı TSK mensupları ve memurların da katılımıyla, emperyalistlerle Cumhuriyet karşıtları, yıkıcıları ile mücadele amacıyla bir harekât başlatıldığı yönünde hassas kaynaktan bilgiler intikal etmiştir. Yürütülecek bu çalışmalarda hiçbir kurum ve oluşumun zarar görmemesi için 'Karargâh Evleri' adı altında çekirdek kadroların oluşturulmasının öngörüldüğü alınan bilgilerdendir." Bilgisiyle başlayan beş sayfalık yazı, oluşumun tüm şemasını ortaya koyuyor.

Oluşumun en tepe noktasında İbrahim Aslan yazılı. Aslan'a bağlı olarak, "İ. Yaşar Salihoğlu-Türkiyem Topluluğu" ve "Askeri Kesim-Albay Cengiz Köylü" isimleri var. Askeri kesim de iki gruba ayrılmış: Birinci grup, Harp Akademisi başlığını taşıyor. Burada yine Albay Cengiz Köylü ismi ile karşılaşıyoruz. Alb. Köylü'nün dışında Alb. Yavuz Göker, Alb. Turan Toker, Fırat Kaymakçıoğlu, Hasan Günay Aktaş, Osman Şen, Mahmut Melih Başdemir, Y. Selim Özmen, Rıza Okur ile ismi tespit edilemeyen Turan soyadlı bir kişi ile soyadı bilinmeyen Kemal adında birisinin isimleri geçiyor.
"Askeri Kesim" başlığının altındaki ikinci bölüm ise Hava Harp Okulu'na ayrılmış. Burada da yine soyadı tespit edilemeyen Binbaşı Bülent var. Bnb. Bülent isminin altında oluşumla ilişkileri bulunan öğrenciler sıralanıyor: Ozan Nizam, Gökhan Gülşen, Cihan Akyol, Alper Özkan, Emre Yılmaz, Çağdaş Doğan, Onur Sönmez, İbrahim Polat. Hava Harp Okulu'ndaki örgütlenme sırf bu isimlerle sınırlı değil. Destek sağlayanlar bölümünde ise; Alb. Sinan Kesici, Dr. Rıza Kurna var. Hemen altında ise TSK'da görev yapan sivil memurlara sıra gelmiş; Gönül Temiz, Nesime Akbulut tespit edilen iki isim.

"Bunu yapan akıl hastası"
Belgede adı sık sık geçen işadamı İbrahim Aslan'la ilişkilendirilen diğer isimler ise M. Bora Perinçek, M. Bedri Gültekin, Hikmet Çiçek ve Zerrin Öztürk. Bu isimlerin hepsi de İP ile bağlantılı. M. Bora Perinçek, İP lideri Doğu Perinçek'in oğlu, M. Bedri Gültekin, Hikmet Çiçek ve Zerrin Öztürk ise partinin ileri gelenleri arasında.

Oluşumun İP içinde bu isimler dışında da bağlantılı olduğu "Bölge Sorumluları" var. İstanbul-Bayrampaşa'da Ali Doğan, yine aynı ilçede Mevlüt Usta, İstanbul-Gaziosmanpaşaşa'da Hıdır Hokka ve Zerrin Öztürk ile Kırklareli'nden Sait Zorlu var. Abdurrahman Taşçı ise "Kurye" olarak geçiyor MİT belgesinde.

Polis Doğu Perinçek'e, "Karargâh Evleri" adı verilen oluşumla İP arasındaki ilişkiyi soruyor. Bir de bu isimlerden kimleri tanıdığını. Perinçek'e göre bu "şüpheli bir belge" ve provokasyon amaçlı: "Ancak bir akıl hastası böyle saçma sapan şemalar yapabilir. Zaman zaman bize bu tür mektuplar gelebiliyor. İnsanlar oturup böyle şemalar yapıyor. Provokasyon amaçlı da yapılmış olabilir."

Ergenekon Operasyonu'nda, "Karargâh Evleri" oluşumu ile ilgili sorgulanan diğer isimler ise Kemal Aydın ile Neriman Aydın kardeşler. Muvazzaf subaylarla ilişkisi tespit edilen Kemal Aydın, Kızılay'da başmüfettiş olarak çalışmış. Şimdi ise emekli. Kendisini Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt ile bağlantılı olarak göstermiş çevresine. Bunun nedenini ise "Konuştuğum kişilere, 'Bu 1 numaranın emri' diyerek, onları etkilemeyi düşünüyordum" sözleriyle açıklıyor.

Doğu Perinçek'i ve "Karargâh Evleri"ni ise hiç duymamış. Evlerine gelen Kara Harp Okulu öğrencileri ile ilgili sorgulanan Neriman Aydın ise, öğrencilerle "insani dürtülerle" ilgilenmiş; "Ağabeyimin temel hareket noktası üniter devlet yapısıdır. Evimizdeki yoğunluğun misafirperverliğimiz dışında bir açıklaması yoktur. Harp Okulu dışında, yeğenlerimizin okuldan arkadaşları da zaman zaman gelirler. İnsani dürtülerle Harp Okulu öğrencilerinin problemleriyle mezuniyet sonrası da ilgileniyorum. Benim herhangi bir örgütle bağlantım yoktur." Emekli başmüfettiş Kemal Aydın tutuklu. Neriman Aydın ise yurtdışına çıkışına yasak getirilerek, serbest bırakıldı. Yani tutuksuz yargılanacak isimler arasında.

İşte O dört paşa ve bir albay

Ancak operasyon sırasında ulaşılan bilgiler sadece bu isimlerle sınırlı değil. Yapılan çalışmalar sonucunda tespit edilen isimler 9 Temmuz’da Genelkurmay Başkanlığı’na bildirildi.



Bunlar arasında en çarpıcı isim Korgeneral Bekir Kalyoncu. Kalyoncu Paşa, 7. Kolordu Komutanı. Kamuoyunun Kuzey Irak’a yaptığı operasyonla tanıdığı Kalyoncu, Genelkurmay Başkanlığı karargahında uzun yıllar görev yaptı. Bir dönem de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın askeri danışmanıydı.



Diğer isimler ise Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Ahmet Feyyaz Öğçütçü, Tümamiral Ali Deniz Kutluk, Tuğamiral Cem Gürdeniz ve Albay Serdar Okan Kırçiçek. Bu isimler, “Ergenekon Operasyonu kapsamında tutuklanan kişilerin ifadeleri ve savcılıkta bulunan kanıtlar doğrultusunda” belirlendi ve “ismi geçen personelin bu illegal yapılanma içinde rol aldıkları, savcılık nezdinde resmi kayıtlara geçirildi”



Genelkurmay Başkanlığı’na ulaşan belgeye göre, Koramiral A. Feyyaz Ögütçü, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesindeki organizasyonun yöneticisi olarak tanımlanıyor. Bu yapının hiyerarşik sorumluluğunu üstlenmiş.



Tümamiral A. Deniz Kutluk ise “Ergenekon terör örgütü adına yargı ve siyaset erkleri arasında manipülasyon yaparak gündem yaratma ve Ergenekon yapılanması kapsamında gözaltına alınan bir kısım isimlerle diyalog halinde olma” suçlamasıyla karşı karşıya. Tuğamiral Cem Gürdeniz ile Albay Serdar O. Kırçiçek’le ilgili tespitler ise benzer; “Ergenekon yapılanması içinde aktif rol oynamak ve Ergenekon örgütünün hedefleri doğrultusunda bir cuntaya zemin hazırlamak için icra edilmesi gereken faaliyetleri içeren plan ve raporları bizzat hazırlamak”



Yüksek Askeri Şura öncesi tüm bu isimler şimdi Genelkurmay Başkanlığı’nda. Ne olacağını ise zaman gösterecek…

GENELKURMAY AÇIKLAMASI

İşte Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden Ergenonkon iddialarına ilişkin yapılan açıklamanın tam metni...

1. Haftalık bir derginin 31 Temmuz 2008 tarihli nüshasında "Karargah Evleri Tek Değil" başlığı altında, bazı muvazzaf Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının isimleri yazılmış ve bunların gündemdeki soruşturma ile irtibatlı oldukları iddia edilerek adı geçen personel hakkında adeta mahkumiyet hükmü verilmiştir.

2. Dergide ayrıca, söz konusu muvazzaf personel kimliklerinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 09 Temmuz 2008 tarihinde Genelkurmay Başkanlığına bildirildiği ifade edilmektedir. Konu hakkında yapılan incelemede

a. Anılan personel kimliklerinin, Deniz Kuvvetleri Komutanlığında görevli olduğunu beyan eden Serdar CEM isimli bir şahıs tarafından iki sayfalık bir ihbar mektubu ve 1 adet CD ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,

b. Ancak Deniz Kuvvetleri Komutanlığında halen görevde veya emekli statüsünde Serdar CEM isimli bir şahsın bulunmadığı,

c. Soruşturma kapsamında Genelkurmay Başkanlığına gönderilen belgelerden çoğunun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yazışma usulleri taklit edilerek veya bilgisayar teknikleri ile kurgulanarak oluşturulduğu belirlenmiştir.

3. Diğer taraftan, yapılan adli soruşturmalarda, kendilerine rütbeli şahıs görüntüsü veren veya kendilerini Türk Silahlı Kuvvetleri ile irtibatlı olarak tanıtan kişilerin, yasa dışı yollarla menfaat temin etmeye çalıştıkları görülmektedir. Ayrıca, bazı şahısların kendilerine sahte askeri kimlik kartı düzenledikleri tespit edilmiştir.

4. Şahsi çıkar sağlamak veya Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmak maksadıyla, sahte isim ve imzalarla gönderilen ihbar mektuplarına istinaden Türk Silahlı Kuvvetleri personeli veya üst düzey komutanlarının karalanmaya çalışılması, suç olduğu kadar ahlak dışı bir eylemdir.

5. Öte yandan, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 157'nci maddesinin amir hükmüne rağmen, soruşturma konusu tüm gizli bilgi ve belgelerin, özellikle Türk Silahlı Kuvvetlerini karalamaya yönelik yayın politikası izleyen basın yayın kuruluşlarına sızdırılmasının ardındaki gerçek maksat, aziz milletimiz tarafından çok iyi bilinmektedir. Soruşturma kapsamındaki bilgi ve belgelerin bazı basın yayın organlarına sızdırılması, bunların kitaplar halinde piyasada yayımlanması ve böylece ticari bir sektör yaratılmış olması son derece vahim ve düşündürücüdür.

6. Malum çevrelerce her olay, kanun ve hukuk tanımaz bir şekilde ve insafsızca Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişkilendirilmeye çalışılmakta temel insan hakları, anayasal teminatlar, "masuniyet karinesi", "adil yargılanma hakkı" gibi en temel hukuk ilkeleri pervasızca ihlal edilmektedir. Mevcut gizlilik ve yayın yasağına ilişkin mahkeme kararları ile ülkenin kanunlarından bu denli sarfı nazar edilmesi, hukuk devleti ve haberleşme özgürlüğü ile açıklanabilecek bir durum değildir. Haklarında yeterli ve etkili bir şekilde işlem yapılmaması veya yapılan işlemlerin caydırıcı olmaması, bu çevreleri maalesef daha da cesaretlendirmektedir.

7. Bu tür sahtekarlıklar ile maksatlı ve gerçek dışı söylemler bilgi kirliliğine yol açtığından, gerektiğinde Genelkurmay Başkanlığınca kamuoyunun aydınlatılmasına devam edilecektir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

aktifhaber.com

0 yorum:

Yorum Gönder | Feed



Snap Shots

Get Free Shots from Snap.com
 
^

Powered by BloggerAK Medya Haber Yorum Analiz by UsuárioCompulsivo
original Washed Denim by Darren Delaye
Creative Commons License