Ergenekon’un sivil harekât planı: Ulusalcı mafya oluşturulacak
Ergenekon’un sivil ayağı “Lobi” adını taşıyor. Başında beş kişi var ve örgütün programı toplumun Kemalist ideolojiye göre şekillendirilmesini, mafyanın bile dönüştürülmesini öngörüyor. Susurluk’tan sonra dağıldığı saptanıp üç yıl sonra, 1999’da yeniden ayağa kaldırılması çalışmalarına başlanan Ergenekon’un sivil örgütü “Lobi” adını taşıyor. Örgüt toplumu dönüştürmek için bir dizi proje geliştirmiş. Programın çarpıcı maddelerinden biri, “denetim ve kontrol altına alınmasını sağlamak için mafyanın tümüyle ve yeniden gözden geçirilip deneyimlilerin karşısında, yeni ve güçlü bir grubun oluşturulmasıTaraf, iddianamede de yer alan Ergenekon terör örgütünün sivil örgütlenmesini içeren ve “Lobi” adı verilen “gizli örgütsel” planını ele geçirdi. Askeri kanada bağlı olarak çalışan “Sivil Lobi”nin amaçları arasında gençleri resmi ideoloji doğrultusunda yeniden örgütlemek, mafya gruplarının yeniden gözden geçirilip bunların karşısına güçlü grupların oluşturulması, dini vakıfların karşısına naylon vakıflar kurmak, örgütün şemsiyesi altında bulunan kurum ve vakıflar aracılığıyla medya ile kontak kurmak gibi alt başlıklar yer alıyor.
Taraf’ın ele geçirdiği ve “Lobi” adı verilen plan toplam 27 sayfadan oluşuyor. Planda, “Gizli Örgütsel Lobi”nin yapısı, birimleri ve işlevinin neler olduğu anlatılıyor.
SUSURLUK’TAN SONRA • Susurluk kazasının ardından üst düzey bir komutanın “Devlet içindeki bu yapılanmanın tasfiyesi iyi olmadı” sözleri üzerine, Ergenekon oluşumunun “yeniden yapılanması” için İstanbul ve Ankara’da bir takım faaliyetlere girişilmişti.
Bu kapsamda Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve ekibinden yeni yapılanmayla ilgili raporlar ve istihbarat faaliyetlerinin toplanması, eski ekiple birlikte yeni bir ekibin kurulması istendi. Bu amaçla 1998’in 2001’in başına kadar her hafta belirli bir konu çerçevesinde toplantılar yapılıp, raporlar hazırlanarak, yol haritasının belirlenmesine karar verildi. Susurluk’la birlikte kısa süreliğine kesintiye uğrayan çalışmalar da “yeniden yapılanma” adlı toplantılar ve kararlarla tekrar yürürlüğe kondu.
ERGENEKON ANAYASASI • 1999 aralık ayında İstanbul’da yürürlüğe konulan “Lobi” başlıklı sivil örgütlenme planı da işte bu yeni yapılanma toplantılarında kararlaştırılan, kimilerine göre ise “Ergenekon’un Anayasası” olan metindi.
SİVİL KONTRA HAREKET • Taraf’ın ele geçirdiği “Lobi” adlı planın giriş bölümünde, “toplumun hızla Kemalizmden uzaklaştığı”, “Türk toplumunun Kemalizm’i yargılamaya başladığı” ifade ediliyor. Planda, bu amaçla, “sivil unsur olarak çalışması planlanan Kemalist Sivil Lobi’ye ve yapacağı çok yönlü yararlı faaliyetlere yeni yüzyılda gereksinim duyulduğu” vurgulanıyor.
Planda oluşturulan bu lobiyle, “Kemalizm’e karşı çıkan yerli ve yabancı işbirlikçilerinin önlerinde ilk kez sivil-kontra hareketin direncini bulacakları” da belirtiliyor. “1938’den beri Kemalizm’in diktatör olarak algılandığı”, bu amaçla “yıpratma faaliyetlerinin yapıldığı” da sık sık vurgulanan metinde, sivil-kontra tedbir olarak yapılacak örgütlenme modeli üzerinde de duruluyor. Yedi bölümden oluşan “Lobi” planının kapak dosyasında Atatürk ve Ülkü Adatepe’nin fotoğrafının bulunması dikkat çekiyor. Söz konusu bölümler şu başlıklardan oluşuyor: “Amaç ve Kapsam,” “Politika,” “Hedef ve Yöntemler,” “Organizasyonun Planı,” “Kadro,” “Finans,” “Genel Değerlendirme,” “Sonuç ve Öneriler.” NAZİLERE ÖYKÜNMÜŞLER • Ergenekon’un “gizli örgütsel” planının “sonuç ve öneriler” başlıklı bölümünde hayli ilginç ifadeler yer alıyor: “Emir ve tensiplerinize sunulan bu çalışmamıza Masonik Bilderberg örgütü, Alman Nazi örgütlenişi, İngiliz İstihbaratının örtülü örgütlenme modelleri ve bazı Avrupa ülkelerinin sivil toplum örgütlenişleri ile Doğu kaynaklı bazı istihbarat ve siyasal örgütlenmeler kaynaklık etmiş ise de yapılandırılmasının plânlaması ile hiçbir benzerliği olmamasına özen gösterilmiştir.”
Sahte dinci vakıf kurdurulacak
Örgütün amaç ve programını anlatan belgede uzun uzun “fundamentalist faaliyetler doğrultusunda kurulan vakıfların yurt içi ve yurt dışından para toplayıp güçlendiğinden” yakınılıyor. Buna karşı yürütülmesi planlanan “sivil-kontra” faaliyetlerden biri olarak da aynı kulvarda faaliyet gösterecek ve aynı yolla para toplayacak naylon vakıfların oluşturulması gösteriliyor
NAYLON VAKIF • Lobi’nin beşinci bölümünde örgütün “Finans” kaynağına yer veriliyor. “Lobinin faaliyetlerinin finans kaynağı, ticari girişimler sonucu elde edilecek kazançlar olmalıdır” ifadesinin yer aldığı planda “Ticari Şirket Faaliyetleri” başlıklı bölümündeki şu ifadeler dikkat çekiyor: “Başlangıçta kurdurulacak şirketlerin sürekliliği değil, finans sağlanması dikkate alınarak hareket edilmelidir. Ayrıca pek çok ticari kuruluş, işletme ve üretim tesisi devren satın alınarak spekülatif kaynaklar oluşturulması akılcı bir yöntemdir.”
“Vakıf Faaliyetleri” başlıklı bölümde ise “Fundamentalist faaliyetler doğrultusunda kurulan çeşitli vakıfların yurt içi ve yurt dışında halktan para toplayarak güçlenmesinin önüne geçilebilmesi için de aynı kulvarda kurulacak naylon bir vakıfla önlenebilmesi mümkün kılanacaktır.”
Eldeki istihbarat paraya çevrilecek
Lobi “ulusal çıkarları hiçe sayan” holdinglere yönelinmesini ve onlardan elde edilecek istihbaratın değerlendirilmesini istiyor. “İstihbaratın ekonomik bir güç olduğu” vurgulanıp bilgi ve birikmiş istihbaratın paraya tahvil edilmesi öngörülüyor
HEDEF • Faaliyete geçirilmesi planlanan Lobi, öncelikle ticari şirketler aracılığı ile ekonomik güç kazanmalı, ardından kuracağı vakıflar ile de ekonomik gücünü arttırma çalışmalarına yönelmelidir. Bilginin para kaynağına dönüşebilirliği gözden kaçırılmamalı, mevcut istihbarat birikimlerinden ekonomik güç elde edebilmek için yararlanılmalıdır.
...Ülke ekonomisini elinde tutan ve kişisel çıkarları adına ulusal çıkarları hiçe sayabilen, çok uluslu şirketler ile ortaklıkları olan güçlü holdinglerin faaliyetleri kontrol altına alınmalıdır. Bu türden holdinglerin faaliyet ve planlamaları hakkında istihbarat sağlanmalı, engelleyici kontra önlemler üretilmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Gereğinde bu holdinglerin ihtiyaçlarına cevap verecek ticari şirketler kurularak, müşterek ilişkiler geliştirilmeli ve işbirliği içinde olunmalıdır.
...İnsan kaynaklarına dayalı ticari bir danışmanlık ve hizmet şirketi kurularak, güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmelidir. Yine aynı amaçla birçok güvenlik şirketi kurularak, işadamlarının güvenliği sağlanabilmeli ve böylece her alanda kadrolaşma gerçekleştirilmelidir.
TARAF
Ergenekon’un sivil ayağı “Lobi” adını taşıyor. Başında beş kişi var ve örgütün programı toplumun Kemalist ideolojiye göre şekillendirilmesini, mafyanın bile dönüştürülmesini öngörüyor. Susurluk’tan sonra dağıldığı saptanıp üç yıl sonra, 1999’da yeniden ayağa kaldırılması çalışmalarına başlanan Ergenekon’un sivil örgütü “Lobi” adını taşıyor. Örgüt toplumu dönüştürmek için bir dizi proje geliştirmiş. Programın çarpıcı maddelerinden biri, “denetim ve kontrol altına alınmasını sağlamak için mafyanın tümüyle ve yeniden gözden geçirilip deneyimlilerin karşısında, yeni ve güçlü bir grubun oluşturulmasıTaraf, iddianamede de yer alan Ergenekon terör örgütünün sivil örgütlenmesini içeren ve “Lobi” adı verilen “gizli örgütsel” planını ele geçirdi. Askeri kanada bağlı olarak çalışan “Sivil Lobi”nin amaçları arasında gençleri resmi ideoloji doğrultusunda yeniden örgütlemek, mafya gruplarının yeniden gözden geçirilip bunların karşısına güçlü grupların oluşturulması, dini vakıfların karşısına naylon vakıflar kurmak, örgütün şemsiyesi altında bulunan kurum ve vakıflar aracılığıyla medya ile kontak kurmak gibi alt başlıklar yer alıyor.Taraf’ın ele geçirdiği ve “Lobi” adı verilen plan toplam 27 sayfadan oluşuyor. Planda, “Gizli Örgütsel Lobi”nin yapısı, birimleri ve işlevinin neler olduğu anlatılıyor.
SUSURLUK’TAN SONRA • Susurluk kazasının ardından üst düzey bir komutanın “Devlet içindeki bu yapılanmanın tasfiyesi iyi olmadı” sözleri üzerine, Ergenekon oluşumunun “yeniden yapılanması” için İstanbul ve Ankara’da bir takım faaliyetlere girişilmişti.
Bu kapsamda Emekli Tuğgeneral Veli Küçük ve ekibinden yeni yapılanmayla ilgili raporlar ve istihbarat faaliyetlerinin toplanması, eski ekiple birlikte yeni bir ekibin kurulması istendi. Bu amaçla 1998’in 2001’in başına kadar her hafta belirli bir konu çerçevesinde toplantılar yapılıp, raporlar hazırlanarak, yol haritasının belirlenmesine karar verildi. Susurluk’la birlikte kısa süreliğine kesintiye uğrayan çalışmalar da “yeniden yapılanma” adlı toplantılar ve kararlarla tekrar yürürlüğe kondu.
ERGENEKON ANAYASASI • 1999 aralık ayında İstanbul’da yürürlüğe konulan “Lobi” başlıklı sivil örgütlenme planı da işte bu yeni yapılanma toplantılarında kararlaştırılan, kimilerine göre ise “Ergenekon’un Anayasası” olan metindi.
SİVİL KONTRA HAREKET • Taraf’ın ele geçirdiği “Lobi” adlı planın giriş bölümünde, “toplumun hızla Kemalizmden uzaklaştığı”, “Türk toplumunun Kemalizm’i yargılamaya başladığı” ifade ediliyor. Planda, bu amaçla, “sivil unsur olarak çalışması planlanan Kemalist Sivil Lobi’ye ve yapacağı çok yönlü yararlı faaliyetlere yeni yüzyılda gereksinim duyulduğu” vurgulanıyor.
Planda oluşturulan bu lobiyle, “Kemalizm’e karşı çıkan yerli ve yabancı işbirlikçilerinin önlerinde ilk kez sivil-kontra hareketin direncini bulacakları” da belirtiliyor. “1938’den beri Kemalizm’in diktatör olarak algılandığı”, bu amaçla “yıpratma faaliyetlerinin yapıldığı” da sık sık vurgulanan metinde, sivil-kontra tedbir olarak yapılacak örgütlenme modeli üzerinde de duruluyor. Yedi bölümden oluşan “Lobi” planının kapak dosyasında Atatürk ve Ülkü Adatepe’nin fotoğrafının bulunması dikkat çekiyor. Söz konusu bölümler şu başlıklardan oluşuyor: “Amaç ve Kapsam,” “Politika,” “Hedef ve Yöntemler,” “Organizasyonun Planı,” “Kadro,” “Finans,” “Genel Değerlendirme,” “Sonuç ve Öneriler.” NAZİLERE ÖYKÜNMÜŞLER • Ergenekon’un “gizli örgütsel” planının “sonuç ve öneriler” başlıklı bölümünde hayli ilginç ifadeler yer alıyor: “Emir ve tensiplerinize sunulan bu çalışmamıza Masonik Bilderberg örgütü, Alman Nazi örgütlenişi, İngiliz İstihbaratının örtülü örgütlenme modelleri ve bazı Avrupa ülkelerinin sivil toplum örgütlenişleri ile Doğu kaynaklı bazı istihbarat ve siyasal örgütlenmeler kaynaklık etmiş ise de yapılandırılmasının plânlaması ile hiçbir benzerliği olmamasına özen gösterilmiştir.”
Sahte dinci vakıf kurdurulacak
Örgütün amaç ve programını anlatan belgede uzun uzun “fundamentalist faaliyetler doğrultusunda kurulan vakıfların yurt içi ve yurt dışından para toplayıp güçlendiğinden” yakınılıyor. Buna karşı yürütülmesi planlanan “sivil-kontra” faaliyetlerden biri olarak da aynı kulvarda faaliyet gösterecek ve aynı yolla para toplayacak naylon vakıfların oluşturulması gösteriliyor
NAYLON VAKIF • Lobi’nin beşinci bölümünde örgütün “Finans” kaynağına yer veriliyor. “Lobinin faaliyetlerinin finans kaynağı, ticari girişimler sonucu elde edilecek kazançlar olmalıdır” ifadesinin yer aldığı planda “Ticari Şirket Faaliyetleri” başlıklı bölümündeki şu ifadeler dikkat çekiyor: “Başlangıçta kurdurulacak şirketlerin sürekliliği değil, finans sağlanması dikkate alınarak hareket edilmelidir. Ayrıca pek çok ticari kuruluş, işletme ve üretim tesisi devren satın alınarak spekülatif kaynaklar oluşturulması akılcı bir yöntemdir.”
“Vakıf Faaliyetleri” başlıklı bölümde ise “Fundamentalist faaliyetler doğrultusunda kurulan çeşitli vakıfların yurt içi ve yurt dışında halktan para toplayarak güçlenmesinin önüne geçilebilmesi için de aynı kulvarda kurulacak naylon bir vakıfla önlenebilmesi mümkün kılanacaktır.”
Eldeki istihbarat paraya çevrilecek
Lobi “ulusal çıkarları hiçe sayan” holdinglere yönelinmesini ve onlardan elde edilecek istihbaratın değerlendirilmesini istiyor. “İstihbaratın ekonomik bir güç olduğu” vurgulanıp bilgi ve birikmiş istihbaratın paraya tahvil edilmesi öngörülüyor
HEDEF • Faaliyete geçirilmesi planlanan Lobi, öncelikle ticari şirketler aracılığı ile ekonomik güç kazanmalı, ardından kuracağı vakıflar ile de ekonomik gücünü arttırma çalışmalarına yönelmelidir. Bilginin para kaynağına dönüşebilirliği gözden kaçırılmamalı, mevcut istihbarat birikimlerinden ekonomik güç elde edebilmek için yararlanılmalıdır.
...Ülke ekonomisini elinde tutan ve kişisel çıkarları adına ulusal çıkarları hiçe sayabilen, çok uluslu şirketler ile ortaklıkları olan güçlü holdinglerin faaliyetleri kontrol altına alınmalıdır. Bu türden holdinglerin faaliyet ve planlamaları hakkında istihbarat sağlanmalı, engelleyici kontra önlemler üretilmeli ve uygulamaya konulmalıdır. Gereğinde bu holdinglerin ihtiyaçlarına cevap verecek ticari şirketler kurularak, müşterek ilişkiler geliştirilmeli ve işbirliği içinde olunmalıdır.
...İnsan kaynaklarına dayalı ticari bir danışmanlık ve hizmet şirketi kurularak, güçlü ticari kuruluşlarda kadrolaşma sağlanabilmelidir. Yine aynı amaçla birçok güvenlik şirketi kurularak, işadamlarının güvenliği sağlanabilmeli ve böylece her alanda kadrolaşma gerçekleştirilmelidir.
TARAF
0 yorum: